Uluslararası gazeteci örgütlerinden "Türkiye" çağrısı
Önde gelen 8 uluslararası gazetecilik örgütü ilk defa bir araya gelerek Türkiye’ye acil ziyaret yaptı. Ziyaretin sebebi, 7 Haziran seçimlerinin ardından medya özgürlüğünün endişe verici hale gelmesi. Hürriyet'te yeralan habere göre heyet, gözlemlerini dün bir basın toplantısıyla anlatarak "baskı"nın sonlanması için ortak çağrıda bulundu.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ile birlikte Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu/ Avrupa Gazeteciler Federasyonu (IFJ/EFJ), Article 19, Index on Censorship (Sansür Endeksi) ve Ethical Journalism Network (Etik Gazetecilik Ağı) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası 1 Kasım seçimi öncesinde bir araya gelerek acil bir özgürlük misyonu kurdu. Bu örgütlerin üyelerinden oluşan heyet, 19 Ekim’de Türkiye’ye geldi. 3 gün boyunca bağımsız medyaya giderek artan baskının seçime olası etkisine hem Türkiye’de hem dünyada dikkat çekmek için İstanbul ve Ankara’da gazetecilerle, siyasi temsilcilerle ve yabancı diplomatlarla buluştu.
Misyon, ziyaretinin son günü olan dün İstanbul’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının moderatörlüğünü IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Kadri Gürsel yaptı. Heyetin ortak açıklamasında özetle şöyle denildi: “Gazetecilerin üzerindeki baskının artması kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren konuların özgür ve bağımsızca haberleştirilmesini engelliyor. Bu baskının devamına izin verilirse seçmenler sandığa bilgilendirilmiş şekilde gidemeyecek ve bu da demokrasi üzerinde olumsuz bir etki yaratacak. Gazetecileri işlerini yapmaktan alıkoyan tüm sansür ve baskı çeşitlerinin sonlandırılmasını talep ediyoruz. En son Hürriyet binası ve Ahmet Hakan’a yapılanlar dahil olmak üzere tüm saldırılar için tam ve şeffaf bir araştırma talep ediyoruz.”
Ömer Çelik: "Kılıçdaroğlu 1 saat içinde açıklasın yoksa..."
Yasalar reform edilmeli
Açıklamada ayrıca siyasiler de dahil olmak üzere ulusal ve uluslararası kuruluşlara şöyle çağrıda bulunuldu: “Cumhurbaşkanı’nı eleştirilerden muaf kılmaya yönelik, eleştiriyi hakaret kabul eden yasalar reform edilmeli. Devlet kurumları, vergi denetçilerini muhalif yayınlara karşı ceza olarak kullanmamalı. Online içeriğin engellenmemesini, Muhammed Resul’ün serbest bırakılmasını, keyfi olarak gözaltına alınan yabancı gazetecilerin durumunun reform edilmesini ve meslek örgütleri üzerindeki baskının azaltılması talep ediyoruz. ABD ve AB, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerdeki yükümlülüklerini yerine getirmediği için baskı yapmaya devam etmeli ve mülteci krizi gibi siyasi çıkarlar uğruna standartlardan taviz vermemelidir.”
Ortak heyetin açıklama metni:
Türkiye'ye Yönelik Ortak Uluslararası Acil Basın Özgürlüğü Misyonu 2015
Kendilerini basın ve ifade özgürlüğüne adamış uluslararası, bölgesel ve yerel grupların temsilcileri, 19-21 Ekim 2015’te Türkiye´ye ortak uluslararası acil basın özgürlüğü misyonu düzenledi. Ortak heyet, Türkiye´de gazetecilerin üzerinde bulunan baskının özellikle 7 Haziran genel seçimleri ile yaklaşan yeniden seçim arasındaki süreçte ciddi bir biçimde arttığı sonucuna ulaştı.
Temsilciler, bu baskının kamu yararıyla ilgili konularda gazetecilerin özgür ve bağımsız biçimde haber yapma yeteneğini önemli ölçüde etkilediği, ayrıca bu baskının devamına izin verilmesi halinde Türkiye’de seçmenlerin gerekli bilgiyi edinme ve paylaşma yeteneği üzerinde kayda değer bir olumsuz etki bırakacağı, dolayısıyla Türkiye demokrasisine tesir edeceği kanaatine de vardı.
Bu doğrultuda, misyonunun temsilcileri, Türk medyasında görev alan meslektaşları ile dayanışma içerisindedir ve gazetecilerin görevlerini yapmalarını engelleyen ya da süregiden otosansür atmosferini teşvik eden bütün baskıların acilen sonlandırılmasını talep etti.
Temsilciler ayrıca bütün gazetecilerin halkı ilgilendiren yolsuzluk iddiaları, “Kürt Sorunu”, insan hakları ihlallerine yönelik iddialar ve silahlı çatışma (özellikle Suriye`de devam eden çatışmayla ilgili meseleler) ve diğer yerel/bölgesel politikalar gibi konularda özgürce araştırma yapılabilmesi için her türlü adımın atılması çağrısında bulundu.
Bunlara ilaveten, temsilciler Türkiye’deki yetkililere özellikle aşağıda belirtilen konularda gerekli adımları atmaları konusunda çağrı yaptı:
- Yakın zamanda gerçekleşmiş olan, Hürriyet Gazetesi ve Ahmet Hakan’ı hedef alan saldırılar da dahil olmak üzere, genel olarak gazetecilere ve medya organlarına karşı yapılan şiddet eylemlerine yönelik tam ve şeffaf bir soruşturma başlatılması ve gazetecileri hedef aldığı halde cezasız kalan şiddet eylemlerinin artmasının engellenmesi.
- Terörle Mücadele Kanunu`nun, kamu yararına ve kamuya mal olmuş kişilerin eleştirildiği yayınları engelleyecek şekilde istismarının engellenmesi ve bu yasaların hem meşru sebepler için kullanılması hem de dar bir alanda yorumlanmasının sağlanması.
- Hakaret ve karalama için para cezası öngören yasaların Medeni Hukuk kapsamında yeniden düzenlenmesi ve gazetecileri hedef alan bu yasaların, özellikle de uluslararası standartlara aykırı olarak Türkiye Cumhurbaşkanı’nı eleştiriden muaf hale getiren Türk Ceza Kanunu’nun 299 no`lu maddesinin sonlandırılması.
- Devlet adına yayın yapan medya organlarının siyasi baskıdan kurtulması için reformların yapılması, örneğin birden fazla ve farklı kaynaklardan aktarılan bilgileri yayınlayan bir kamu yayını hizmetine geçişin sağlanması.
- Politikacıları ve devlet faaliyetlerini açık olarak eleştiren ya da eleştirel yayın yapan gazetecileri baskı altına almak için vergi dairesi gibi devlet organlarının kullanımın sona erdirilmesi.
- Kamu yararına olan konularda bilgilerin yayınlanmasını yasaklama uygulamasının sona erdirilmesi. Örneğin, yakın zamanda gerçekleşmiş olan Ankara’daki patlamalarla ilgili yayın yasağı ve kimi yayın kuruluşlarının sinyallerini taşıyan uydu ya da online platformların engellenmesi uygulaması.
- Bağımsız bir yargı kararına dayanan meşru ve zorunlu bir sebep olmaksızın web siteleri, URL ve sosyal medya hesaplarının bloke edilmesi gibi online içerikleri sansürlemeye yönelik atılan adımlardan kaçınılması.
- Gazetecilik faaliyetinde bulunduğu için tutuklanmış bütün gazetecilerin serbest bırakılması ve birlikte çalıştığı ve gözaltına alınan İngiliz meslektaşların serbest bırakılmasına halen demir parmaklıklar ardında olan VICE News haber kanalı mihmandarı Mohammed Rasool`un hemen ve koşulsuz olarak serbest bırakılması.
- Yabancı gazetecilere yönelik gerçekleştirilen bütün keyfi gözaltına alma ve/veya sınırdışı etme uygulamalarının sona erdirilmesi.
- Gazetecilerin özgürce örgütlenme hakkına saygı duyulması ve son yıllarda Türkiye Gazeteciler Sendikası`na yönelik artan baskının son bulması.
Misyon temsilcileri ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı’na aşağıda belirtilen taleplerin yerine getirilmesi konusunda çağrı yaptı:
- Eleştirel yayın yapan medya kuruluşlarının yayın yönetmenleri ve/veya sahipleri üzerine uygulanan doğrudan kişisel baskıların son bulması.
- Gazetecileri hedef alan olumsuz ve düşmanca hitabetin durdurulması.
- Kamu görevinde bulunmanın sonucu olarak karşılaşılan eleştirilere daha hoşgörülü olunması, eleştirileri susturmak için hakaret ya da iftira konusunda cezai müeyyidelerin kullanılmasının sonlandırılması ve savunucularının onun adına bu tarz davalar açmaktan kaçınması için kamuoyu nezdinde uyarılması.
Misyon temsilcileri bunların yanı sıra, yabancı hükümetleri, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere aşağıdaki taleplerin yerine getirilmesi konusunda çağrı yapmaktadır:
-Türkiye’ye, uluslararası insan hakları standartlarına saygı ve yükümlülüklerini yerine getirmek için baskı yapması ve AB için; devam eden mülteci krizinin aşılması için verilecek imtiyazlarin, uzun dönemli bir stratejiyle, istikrarli bir biçimde, Türkiye`yi uluslararası insan hakları standartlarına olan bağlılıklarını yerine getirmeye teşvik edecek şekilde dizayn edilmesinin sağlanması.
Son olarak, misyon temsilcileri Türkiye`deki gazetecilere de aşağıdaki önerileri yerine getirme konusunda çağrı yaptı:
- Diğer gazetecileri hedef alan olumsuz veya düşmanca hitabet kullanımından kaçınılması ve öz denetimli kuruluşlar ya da sürecin sonucu olarak ortaya çıkan etik standartlara bağlı kalmaya özen gösterilmesi.
- Baskı altındaki meslektaşlarla daha büyük bir dayanışma içine girilmesi ve bütün gazetecilerin haklarının savunulması.
İmzacılar:
Markus Spillmann, IPI İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung'un eski yayın yönetmeni (İsviçre)
Barbara Trionfi, IPI İcra Direktörü (İtalya)
Steven M. Ellis, IPI Savunu ve İletişim Direktörü (ABD)
Muzaffar Suleymanov, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Avrupa ve Orta Asya Program Araştırma Görevlisi (ABD)
Erol Önderoğlu, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Temsilcisi
Patrick Kamenka, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ)
Mustafa Kuleli, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri, IFJ ve EFJ üyesi
David Diaz-Jogeix, Article 19 Program Direktörü
Melody Patry, Index on Censorship Kıdemlı Savunu Görevlisi
Ceren Sozeri, Ethical Journalism Network (EJN) Üyesi; Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
El Turco'nun Bitcoin cenneti
Facebook'tan Filistin Sansürü: İçerik Etkileşimlerine Müdahale Ettiler! | Son Dakika Haberleri...
The Times: Diktatörün 'hayalet' kardeşi Mahir Esad nerede?
Gümrük vergisi krizine, 'eyalet' tartışması eklendi: Trump, Trudeau'yu bir kez daha 'vali' dedi
Papa, 3 yıl önce iki suikast atlatmış: Irak ziyaretinde yaşananları anlattı!