"Tuzhurmatu'daki çatışmalarda PKK da vardı" iddiası
Irak'ta Tuzhurmatu'da Peşmerge ile Şii Türkmenler arasında ateşkesle sonuçlanan çatışmaların ardından Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşet Salihi'den açıklama geldi. Salihi, Tuzhurmatu'daki çatışmalara PKK'nın da katıldığını belirterek, Kürt partilerinden açıklama beklediklerini söyledi ve ateşkes anlaşmasını ise, "içi boş" olarak niteledi. Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Dış İlişkiler Sorumlusu Ahmet Sadi Pire ise, İran'ın güdümündeki Şii milis gücü Haşdi Şabi'yi suçladı.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşet Salihi, Tuzhurmatu'daki Peşmerge ile Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi arasındaki çatışmalara PKK militanlarının da dahil olduğunu ileri sürerek, "PKK'nın Tuzhurmatu'daki varlığı ve özellikle bu ortamda görünmesi ile ilgili Kürt partilerinden ciddi bir açıklama bekliyoruz" dedi.
Salihi, AA muhabirine yaptığı açıklamada Tuzhurmatu'da 2003'ten bu yana her türlü şiddet olaylarının yaşandığını ifade ederek özellikle IŞİD'e yönelik operasyonlar nedeniyle silahlı güçlerin toplanma merkezine dönüştüğünü söyledi. Tuzhurmatu'daki silahlı grupların karmaşık bir yapı arz ettiğini dile getiren Salihi, "Olaylar sıradan değil perde arkasında önemli oyunlar var. Kuvvetler arası çekişmenin yanı sıra nüfuz genişletme hedefi de var. Kürt partileri arasındaki yarışın özellikle Sincar olaylarından sonra ortaya çıkması düşündürücüdür. Olan Türkmenlere ve Türkmen coğrafyasına oluyor" açıklamasında bulundu.
Tuzhurmatu'da Türkmenlerle Kürtler anlaştı
"Tuzhurmatu'da PKK'lılar da vardı"
Bölgedeki PKK militanlarının da Tuzhurmatu'daki olaylara müdahil olduğunu iddia eden Salihi, "PKK'nın böylesi ağır bir çekişmede yer alması kafalarda soru işareti oluşturuyor. İlçeye yabancı ve kirli eller bulaştı. Olayın şiddetini artırmak isteyenler oyunlarını oynadılar. PKK'nın Tuzhurmatu'daki varlığı ve özellikle bu ortamda görünmesi ile ilgili Kürt partilerinden ciddi bir açıklama bekliyoruz" diye konuştu.
"Anlaşmanın içi boş"
Erşet Salihi, olayların üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Bağdat'ın gelişmelere sessiz kaldığını ileri sürerek, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Parlamento Başkanlığı'ndan hiçbir tepkinin gelmediğini savundu. Şii siyasi bloğunun da pasif kaldığını aktaran Salihi, taraflar arasında yapılan ateşkes anlaşmasının da kalıcı olmayacağını öne sürerek, "Şii siyasi partiler bu zor süreçte Tuzhurmatuluların yanında olmadılar. Taraflar arasında yapılan anlaşmaya rağmen ilçedeki durumun eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Ne yazık ki yapılan anlaşmanın içi boştur. Bu anlaşma, sadece akan kanın durması için silahlı güçler arasında yapılan bir mutabakattır" değerlendirmesinde bulundu.
Anlaşmada Irak Türkmen Cephesi ve diğer siyasi tarafların olmadığına işaret eden Salihi "Bu sağlam ve uzun vadeli bir adım değildir. Siyasi taraflar henüz bu konuda adım atmış değil. Tuzhurmatulular, kısa bir sürede çok kan kaybetti" dedi.
Tuzhurmatu hayalet kent oldu...
"Çatışmalar güç hakimiyetinden kaynaklı"
Irak Türkmen Cephesi Milletvekili Aydın Maruf da çatışmaların mezhepsel kavgadan ziyade bölgedeki güç hakimiyetinden kaynaklandığına işaret ederek "Tuzhurmatu ve çevresinde meydana gelen olaylardan en çok Türkmenler zarar görüyor. Bu planlar eski bir geçmişe sahiptir. Sadece bir kıvılcıma ihtiyaç vardı" diye konuştu.
Irak'ta artık güç ve silah hakimiyeti olduğuna vurgu yapan Maruf, "Türkmenler, merkezi hükümetin onayı ve desteği ile kendi bölgelerinde silahlı güçlerini oluşturmalılar. Bugün Irak'ta hangi millet ya da siyasi partinin kendine ait silahlı gücü yok? İktidardaki siyasi parti de böyle bir olanağa sahiptir. Türkmenler varlıklarını ancak bu şekilde sürdürecekler" ifadelerini kullandı.
Olaylara art niyetli çevrelerin de karıştığını dile getiren Maruf, "Çatışmalarda ölen bazı kişilerin, Peşmerge ve Haşdi Şabi gücü kayıtlarında olmadığı ortaya çıktı. Ölülerin kime ait olduğu bilinmiyor. Bu yüzden Tuzhurmatu olayı bilindiğinden daha derin bir arka plana sahiptir" ifadelerini kullandı.
Peşmerge güçleriyle Haşdi Şabi'ye bağlı Şii Türkmen milisler arasında Tuzhurmatu'da çıkan çatışmalarda 17 kişi ölmüştü. Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, çatışmaların önlenmesi için bölgede "kriz yönetimi" oluşturmuştu.
Kürdistan Yurtseverler Birliği yetkilisi ise İran'ı suçladı
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Dış İlişkiler Sorumlusu Ahmet Sadi Pire de İran'ın Irak'ta yürüttüğü siyasete ilişkin,"İran, bölgedeki Şiileri, mezhep esasına göre Haşdi Şabi güçleri çatısı altında topluyor. Fakat İran, IŞİD'e karşı cephenin zayıflamasını istemez" dedi.
"İran, Şiileri Haşdi Şabi çatısı altında topluyor"
AA muhabirine konuşan eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin liderliğini yaptığı KYB'li yetkili Pire, Tuzhurmatu'daki Peşmerge ile Şii milislerinden oluşan Haşdi Şabi güçleri arasındaki çatışmalarla ilgili son duruma ilişkin bilgi verdi. Bölgedeki Şiilerle tarihsel ve derin ilişkilere sahip olduklarını, ancak Haşdi Şabi'nin Sünnilere eziyet etmesine müsaade etmeyeceklerini belirten Pire, Tuzhurmatu'daki olaylara ilişkin, "Bölgede Irak ordusu kalmadığı için Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi güçleri ortaya çıktı. Haşdi Şabi, Tuzhurmatu'da Sünnilerin evlerini ve dükkanlarını yakmak için geldi. Peşmerge ise güvenlik noktalarında buna engel olmak istedi. Haşdi Şabi konvoyu, Peşmergenin uyarılarına aldırmayınca çatışma çıktı" açıklamasında bulundu.
Konunun farklı yönlere çekildiğini ancak çatışmaların Haşdi Şabi güçlerinin, Sünnilere ait evleri ve işyerlerini yakmak istemesinden kaynaklandığını ileri süren Pire, "Gelecekte de Haşdi Şabi'nin keyfine göre insanları kaçırmasına ve öldürmesine sessiz kalamayız. Her cephede tek bir komutanlık olur, herkesin başına buyruk hareket etmesi kabul edilemez" şeklinde konuştu.
İran'ın bölgedeki siyasetine ve çıkan olaylardaki tutumuna da değinen Pire, şöyle konuştu:
"İran, bölgedeki Şiileri, mezhep esasına göre Haşdi Şabi güçleri çatısı altında topluyor. Fakat İran, IŞİD'e karşı cephenin zayıflamasını istemez. Bu yüzden İran Peşmerge ile Haşdi Şabi arasındaki çatışmalardan da yana değildir. Çünkü bu IŞİD'e karşı savaşan cephenin zayıflamasına yol açıyor."
IKBY'deki siyasi kriz
KYB'nin, Kürt bölgesindeki sorunların çözümünde taraf olduğunu söyleyen Pire, başkanlık krizi ve parlamento başkanıyla ilgili 4 partinin talebini kısa bir sürede KDP'ye ileteceklerini ifade ederek, "Hükümet olduğu gibi duruyor. Tek sorun Goranlı bakanların gönderilmesidir. Normalde olması gereken hükümeti, parlamento ve başkanlığın denetlemesidir. Fakat temel sorun, parlamento ve başkanlık konusundaki anlaşmazlıktır" değerlendirmesinde bulundu.
KDP ve Goran'ın "medya kavgasını" sona erdirmelerinin, sorunların çözümü yönünde atılmış bir adım olduğunu vurgulayan Pire, "KDP ve Goran'la bu konudaki görüşmelerimiz sürüyor. Birlikte bir yol haritası çıkarmaya çalışıyoruz. Kısa sürede bir netice alabileceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.