Türk dış politikası faal ama ne kadar etkili?

İngiliz Financial Times gazetesinde, "Türk dış politikası: Dikkatli komşu" başlığıyla yayımlanan makalede, "Türkiye bölgesinde faal ama ne kadar etkili olduğu konusunda şüpheler var" ifadesine yer verildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gazetenin Türkiye muhabiri Daniel Dombey tarafından kaleme alınan analizde, Suriye alevler içindeyken, Irak'ta gerginlik artarken ve Arap baharı ülkeleri el yordamıyla ilerlemeye çalışırken, ABD ve dünyanın büyük bir bölümünün sorulara yanıt bulmak için Türkiye'ye baktıkları belirtildi.

Dombey, geçtiğimiz hafta ABD'de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton arasında yapılan görüşmeye de gönderme yaparak, Clinton'ın "Türkiye'nin başarılı demokrasisi bölgedeki devrim sonrası ülkeler için büyük bir destek kaynağı ve gerçek bir örnek olacaktır" şeklindeki sözlerini hatırlattı.

Dombey, Türkiye'nin dikkate değer bir dönüşüm yaşadığını da vurgulayarak, "Bir zamanlar Batı tarafından Rusya yayılmacılığına karşı bir kontrol noktası olarak görülen Türkiye artık güneyindeki ve doğusundaki ülkelerle derin bir şekilde ilgileniyor, geleceğini bu ülkelerin geleceğine bağlı görüyor. Osmanlı İmparataorluğu'nun çöktüğü 90 yıl öncesinde bu yana Ortadoğu ve bölge dışında bu kadar faal bir rol oynamamıştı" ifadesine yer verdi.

Üst düzey bir Türk yetkilinin, "Bizim yeniden bir imparatorluk gücü olmak gibi bir arzumuz yok ama tarih ve coğrafya peşimizi bırakmıyor" şeklindeki sözlerine yer veren Dombey, Türkiye'nin Esad'ı devirmek için yapılan uluslararası girişmlerde başı çekip, muhalif grup Suriye Ulusal Kongresi'ne yardım sağladığına dikkat çekiyor.

Daniel Dombey makalesinde, Suriye örneğinin dışındaki Arap dünyasında otoriter ve radikal bir rejim yerine demokratik, ılımlı ve daha varlıklı olmak isteyen ülkeler için de Türk modelinin ilham kaynağı oluşturduğunu kaydediyor.

Ancak Dombey, Türkiye'nin etkisinin ne derece somut olduğu ve emellerinin boyutları konusunda soru işaretleri bulunduğunu belirtip, Türkiye'nin üstlendiği bu yeni rolün bir fırsat olduğu kadar tehlikeli olduğuna dair soru işaretleri bulunduğunu kaydediyor.