Tanrı Dağları'nda Türk ailenin 1 günü! 'Buraya gelip hastalığını yenenler var...'

Tanrı Dağları'nın yaylaları ve bu bölgedeki Tanrı Dağları'nın efendileri olarak bilinen yılkı atları, Kırgız halkının kültüründe önemli bir yer tutuyor. Kırgızlar, büyük bir kısmı göçebe yaşam tarzını benimsediğinden, tarih boyunca atlarla güçlü bir bağ kurmuş ve bu hayvanları taşımacılıktan spora kadar pek çok alanda kullanmışlardır. Ayrıca, atlardan et ve süt gibi besin maddeleri de temin edilmektedir.Kazakistan'ın Karakol bölgesinde yaşayan Okubaev ailesi, yaz aylarında Tanrı Dağları'na çıkarak büyükbaş hayvancılıkla birlikte at besiciliği yapıyor. Zorlu doğa koşullarında dağda kalarak doğal beslenme ve kımız içerek yaşamlarını sürdüren aile, yaylada geçirdikleri zamanı ve hayatı anlatıyor.Eşiyle birlikte 25 yıldır çobanlık yapan İşen Ali Okubaev, yaylaya çıkmalarının ve burada hayvan güderek yaşamlarını sürdürmelerinin kendileri için çok değerli olduğunu belirtiyor. Şehre gidip çalışmaktansa, yaylada hayvan gütmek daha iyidir, diyen Okubaev, temiz hava ile geçirilen zamanın çocukların sağlığı ve gelişimi açısından faydalı olduğunu vurguluyor. Yaylanın havası, insanların sağlık sorunlarına da iyi geldiği için, birçok kişi burada tedavi görmek için gelir. Okubaev, at sütü ve doğal koşulların faydalarından bahsederek, at sütü içmenin küçük hastalıkları iyileştirdiğini, organik su ve doğa ile yapılan yürüyüşlerin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini dile getiriyor. Yaylaya gelmek isteyenleri Karakol'dan atlarla iki saatlik bir yolculukla ulaşabileceklerini de ekliyor. Saadet Okubaev, kışın soğuk, yazın ise sıcak olan yaylada, kendilerinin ve gelen misafirlerin yemek ihtiyacını karşılayarak geçirdikleri günlerden memnun olduklarını belirtiyor. Doğal ortamda ürettikleri gıda maddelerinin sağlıklı ve lezzetli olduğunun altını çizen Okubaev, kendi elleriyle yaptığı ekmeği, kaymağını ve yoğurdu misafirlere ikram ettiklerini ve köydeki çocuklara da paylaştıklarını ifade ediyor. Ayrıca, atların sağımından elde edilen sütlerin tatilcilere de ikram edilmesinin, yaylanın doğal yaşantısının önemli bir parçası olduğunu vurguluyor.