Suriye'deki kuraklık yerlerinden ettirdi
Suriye'de binlerce yıl geniş ovaları sulayan Asi nehrinde su seviyesinin düşmesi çiftçilerin yaşadıkları yerleri terk etmesine yol açtı.
BM'ye göre, kuraklığın yüzde 60'dan fazlasını etkisi altına aldığı Suriye'de bu durum şimdiye kadar 1,3 milyon kişiyi etkilemiş bulunuyor.
Birkaç on yıl önce bereketli Asi nehrini şimdi yosunlar kaplarken, suların azalmasıyla toprak çölleşmeye başladı.
Bu durumdan olumsuz etkilenenlerden çiftçi Muhammed El-Hamdo, "nehir çok kirli. Ürünümüzün kalitesi düştü ve sadece ailemizi doyurmaya yetiyor" dedi.
Suriye'nin onlarca yıl sonra etkilendiği bu en kötü kuraklık dönemi yüz binlerce kişiyi yerinden yurdundan etti.
Son üç yılda kuraklık nedeniyle topraklarından ayrılmak zorunda kalan 200 bin ile 250 bin çiftçiden biri olan Muhammed Okla, "yeraltı sularının kurumasından sonra büyükbaş hayvanlarımın üçte ikisini kaybettim" diye konuştu.
Kuraklığın en fazla etkilediği doğudaki Hasaka kentinden beş ay önce ayrılan, şimdi iki eşi ve 15 çocuğuyla başkent Şam'ın çöplük alanında bir çadırda yaşamını sürdürmeye çalışan Okla, "karnımızı doyurmak için ekmeği ve çayı çok zor alabiliyoruz. Hiçbir hükümet yetkilisi bizi görmüyor. Hiçbir yardım almadık" dedi.
Bölgede önemli bir tarım üreticisi olan, buğday, zeytinyağı, büyükbaş hayvan, meyve ve sebze satışlarından elde edilen gelirin 45 milyar dolarlık gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 20'sini oluşturduğu Suriye'de, 20 milyon nüfusun yaklaşık yarısı geçimini tarımdan sağlıyor.
1,3 milyon kişi etkilendi
Suriye'de, nehirlerin ve yeraltı sularının kuruması ve kuraklık ile su kaynaklarının kötü yönetimi özellikle Irak sınırındaki Hasaka bölgesinde olmak üzere tarım üretimini olumsuz etkiledi.
Hasaka bölgesinde 1,9 milyon ton olması beklenen buğday üretiminin, bu yıl 892 bin tona düşeceği tahmin ediliyor.
BM'nin son zamanlarda yaptığı araştırmaya göre, 2006 yılından bu yana bu bölgede yetersiz beslenme vakaları yüzde 370 ve Fırat nehrinin geçtiği Deir Ez Zor bölgesinde ise yüzde 229 artış gösterdi.
Araştırma, kuraklığın Suriye'nin yüzde 60'ını etkisi altına aldığını ve şimdiye kadar Şam, Halep ve Hama civarındaki bölgelerde 1,3 milyon kişiyi etkilediğini ortaya çıkardı.
Ülkenin tanınmış ekonomisti Arif Dalila, son 20 yılda buğday üretiminin çökmesi dahil yanlış tarım politikasının şimdiki krize katkıda bulunduğunu söyledi.
Hükümetin ekonomi politikasını eleştirdiği için cezaevinde 7 yılını geçiren ve geçen yıl serbest bırakılan Dalila, devletin mera için ayrılan yarı kuru alanlarda buğday üretimine izin vermesi ve yasa dışı olarak kuyu açılmayı cesaretlendirmesinin yeraltı su seviyesine zarar verdiğini belirtti.
Dalila, "Suriye buğday ihracatçısı olmak için çabalıyordu ki bu üçüncü dünyada nadir bir durum. Ancak şimdi buğday ve hayvan gıdası ithal etmek zorundayız. Mera ve su tükendi" dedi.
Suriye hükümeti, tarım yönetimini "stratejik zafer" olarak ilan etse de geçen yılın hasadının beklenenden düşük çıkmasıyla 1990 yılından bu yana ilk kez buğday ithalatı yapılmak zorunda kalınması eleştirilere yol açtı.
Çevre Bakanlığının su güvenliği bölümü başkanı Rim Abed Rabu, "önceliklerimizi yeniden düşünmeli ve tarım politikamızı gözden geçirmeliyiz. Suriye'nin nüfusu her yıl yarım milyon artıyor. Gıda güvenliği politikası su güvenliğimize ve tarımsal kalkınmamızın sürdürülebilirliğine zarar veriyor" diye konuştu.
Suriye'de, mevcut suyun yüzde 90'ı tarımda kullanılıyor ve bu suyun yüzde 60'ı seviyesi hızla azalan yeraltı su kaynaklarının karşılanıyor, bu da tarımsal üretimin maliyetini artırıyor.
Kuraklık verimli arazileri de etkiliyor
Kuraklık verimli arazileri de olumsuz etkiliyor. Ülkenin kuzeybatısında zeytin, elma ve nar ağaçlarıyla kaplı Ifrin bölgesinde de verimlilik düşmüş bulunuyor.
Hasan Siva adlı çiftçi bu durumu, "Avrupa'ya ihraç ettiğimiz zeytinyağında durum her yıl daha da kötüye gidiyor. Nehirlerde su azalıyor ve nehirlere daha fazla lağım suyu akıtılıyor. Hükümet çaresiz görünüyor" şeklinde dile getiriyor.
Suriye'de bir zamanlar çok verimli olan Asi nehrinde su seviyesi azalırken, Hasaka bölgesinde sulu tarımda kullanılan Fırat'ın kolu Habur çayı kurudu ve Barada nehri şimdi kötü kokulu bir dereye dönüşmüş durumda bulunuyor.
Durumun kötüye gitmesi üzerine hükümet, son zamanlarda uluslararası yardım çağrısında bulundu ve iç göçü durdurmak için çiftçi ailelerine nakit yardımında bulundu. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Suriye hükümetiyle, ülkede ürün düzenlemesinin gözden geçirilmesi, atık suların işlemden geçirilmesi, toprağın tuzlanmasının durdurulması ve su yönetiminin düzeltilmesi dahil yeni tarım planı üzerinde çalışıyor.
FAO'nun Suriye temsilcisi Abdullah Tahir Bin Yehia, "hazır reçete yok. Ancak Suriye'nin on yıllardır var olan aynı politikaları sürdüremeyeceği çok açık" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Bir telefonla satıldı! Osman Hamdi Bey'in tablosu Paris'te rekor fiyata alıcı buldu
İran’da neden “başkentin Tahran'dan taşınması” gündemde? Pezeşkiyan: Zaman kaybediyoruz, başka seçeneğimiz yok!
NASA'nın geleceği Musk'ın elinde mi? Uzmanların endişesi büyük: Sonunu getirebilir...
SON DAKİKA! Nükleer tehdit Avrupa'da bu maddeye talebi patlattı (Ukrayna'nın ABD ve İngiliz füzelerine karşılık Rusya’dan balistik füze!)
İzlanda'daki yanardağ 7. kez uyandı