Steven Spielberg: Bu müzikal, kariyerimin en keyifli deneyimi oldu
Çift Oscarlı yönetmen Steven Spielberg, uzun kariyerinin ilk müzikalini geçtiğimiz yıl yaptı. 1961 yapımı “West Side Story”yi yeniden yorumlayan yönetmen, neden bu kez müzikal çektiğini Hürriyet'ten Barbaros Tapan’a anlattı.
1961 yapımı “West Side Story” (Batı Yakası’nın Hikayesi) filmi, sinema dünyasından önce müzikal olarak 1957 yılında sahnelendi. Film çıktığı dönemde büyük bir yankı uyandırmış, sonrasında birçok kez müzikal gösteri olarak sergilenmişti. 20’den fazla Grammy Ödülü ve Akademi Ödülü ile başarısı kanıtlandı. 2021 yılında yeni bir versiyonu beyazperdede sinemaseverle buluştu. Bu kez yönetmen koltuğunda yönetmen, yapımcı ve senarist Steven Spielberg vardı. İlk kez bir müzikal yapan Spielberg, Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı.
* 50 yıldan fazla oldu, inanılmaz filmler çektiniz ama sizin için de hâlâ ilkler var. İlk kez müzikal yaptınız. Buna nasıl karar verdiniz?
- Daha önce hiç müzikal yapmadım ama hep müzikal yapmak istemiştim. Sanırım yıllar boyunca farklı filmlerimle birçok farklı röportaj verdim. ‘Hep yapmak istediğin ve hiç yapmadığın şey nedir’ diye bana sorulduğunda, her zaman buna ‘müzikal’ diyerek cevap verirdim. Hollywood’un şimdiye kadar ürettiği tüm müzikalleri gördüm, bugün yapılan çağdaş müzikallere hep ilk gidenlerdenim. Müzikal formatını seviyorum. Ve performans sanatçılarının bir müzikalde olmak için, hak kazanmak için sarf ettikleri çabayı seviyorum. Tabii ki rol yapabilmeleri gerekiyor ama aynı zamanda dans edebilmeleri ve şarkı söyleyebilmeleri de gerekiyor. Ve daha önce bu son iki kategoride hiçbir şey yapmamıştım. Tek bir sahne dışında. Karımla tanıştığım “Indiana Jones ve Kıyamet Tapınağı” filmi, Danny Daniel’in koreografisini yaptığı bir dansla başlamıştı.
ÇOCUKKEN İZLEDİĞİM İLK MÜZİKALDİ
* “West Side Story” kadar iyi bilinen ve sevilen bir müzikali yeniden hayal etmeye karar vermek oldukça iddialı…
- Annem ve babam orijinal Broadway şovunun gerçek kaydı olan 1957 Broadway albümünü satın aldığında 10 yaşındaydım. Hayatıma giren ilk müzikal için büyük bir tutku hissetmiştim. Bu gerçekten duyduğum ilk müzikaldi. İki hafta içinde bütün şarkıları ezberlemiştim. Sonrasında Robert Wise 1961’de, Jerome Robbins’le birlikte yönettiği filmiyle çıktığında bunun bir başyapıt olduğunu düşündüm. Şimdiye kadar ekrana konan en büyük müzikallerden biriydi. Ve yine aynı zamanda, aradan 60 yıl geçmesine ve binlerce kez sahnelenmesine rağmen hâlâ benim için tartışmasız en iyi müzikal... Benim için, tahtalara monte edilmiş en büyük Broadway müzikalidir, diğer favori müzikalim “Porgy ve Bess” hariç, ki bu ilk büyük Amerikan operasıdır. Bu yüzden “West Side Story”yi ilk müzikalim olarak seçmek benim için zor olmadı. Arkadaşlarımı deli olmadığıma, tüm yeteneklerimi kaybetmediğime ikna etmek benim için zordu. Çok az insan beni bu konuda destekledi. Bunu yapmamda beni destekleyen insanlardan biri karım Kate ile Kristie Macosko ve Tony Kushner’dı.
Filmin başrollerini Ansel Elgort ve Rachel Zegler paylaşıyor.
* Besteci Stephen Sondheim henüz hayattaydı siz bunu gerçekleştirirken ve yanınızdaydı. Ve Latin sanatçıların, Latin karakterleri canlandırması konusunda çok istekliydi. Bunun sizin için neden önemli olduğundan bahsedebilir misiniz?
- En başından beri bunu istedik. İşimin, 1960’ta yapılan yanlışları, kültürel hataları ya da ihmalleri düzeltmek olduğunu söylemiyorum. Bu benim işim değildi. Kararları için hiçbir sorumluluk almıyordum ve 1960’lardaki kararlarını savunmuyor ya da karşı çıkmıyordum. Sadece bugün ve bu yaşta, bir Latin oyuncu kadrosu olmadan “West Side Story” yapmanın mantıksız olacağını söylüyordum. Bu şarttı.
* Peki, bunun sizin için son müzikal olmadığını varsayabilir miyiz? Daha fazlası olacak mı?
- Hayır, asla ‘asla’ deme ama başka bir müzikal yapmayı planlamıyorum. Yani, gelecekte ne olacağını söylemiyorum ama şu anda kendimi hayal bile edemiyorum. “West Side Story”den, herkesin buna olan katkılarından dolayı çok memnunum. İşimden memnunum. Tony Kushner’ın senaryoyu dönüştüren, derinleştiren ve günümüzün sorunlarıyla çok daha alakalı hale getiren senaryosunu çok seviyorum. Ama uzun, çok uzun bir süre yönetmen olarak başka bir müzikal yapmayı hayal bile edemiyorum. Bir Western bulsam iyi olur. Değil mi? Bunu şimdi yapsam iyi olur.
Filmde "Anita" rolünü canlandıran Ariana DeBose, en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar'ını kazandı.
MUTLULUKTAN SETİN ETRAFINDA ZIPLADIM
* Bu deneyimin, sahip olduğunuz diğer deneyimlere kıyasla nasıl olduğunu merak ediyorum.
-Sanırım insanlar ne zaman iyi vakit geçirdiğimi anlayabilir. Çünkü şarkı söylemeye başlarım, oysa ki şarkı söyleyemem! Şarkı söyleyememem ya da dans edememem umurumda değil, setin etrafında zıplamaya ve tüm bunları nasıl yapacağımı biliyormuşum gibi davranmaya başlıyorum. Ve bana gülmemeleri ya da beni utandırmamaları ve hepimizin şarkı, dans, müzik ve oyunculukla kendimizi ifade etme ruhu içinde olmamız, bana bunun “E.T.”den beri film yaptığım en güzel zamanlardan biri olduğunu gösterdi. Aynı zamanda “Er Ryan'ı Kurtarmak”dan beri de...
Bu film ne kadar şiddetli olursa olsun, Ryan’ın setinde yaratıcı bir enerji vardı, kesinlikle "E.T."de olduğu gibi, çok daha yalıtılmış, ama çok samimi bir şekilde, kariyerimin en keyifli deneyimlerinden üçü olarak hafızamın ön saflarında kaldı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam'da Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi
ABD, HTŞ lideri Colani'nin Başına Koyduğu '10 Milyon Dolar' Ödülü Kaldırdı
SON DAKİKA! Almanya'daki Noel Pazarı Saldırganının Profili Ezber Bozdu
'Battaniyeli kaplanlar' geri gönderildi: Rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan Esad'ın askerleri iade edildi
“Gölge Başkan” Elon Musk! Bütçe krizinde tartışmalar alevlendi: “Yetkinin kimde olduğu belli”