Terör örgütü DEAŞ'a katılan ve geçen yıl Suriye'de öldürülen ODTÜ mezunu astrofizikçi Raşid Tuğral'ın çarpıcı hikayesinin detayları ortaya çıktı.ABD hükümetince finanse edilen Voice of America (Amerika'nın Sesi) tarafından yayımlanan DEAŞ'ın tuzağına düşüş başlıklı habere göre, 2014 yılında ODTÜ Fizik Bölümü'nden mezun olan Tuğral, aynı sene Finlandiya'nın Jyvaskyla Ünivesitesi'nde Fizik Bölümü'nde yüksek lisans öğrenimine başladı.2 Ocak 2015'te Finlandiya'nın Oulu Tren İstasyonundan Türkiye'ye doğru yola çıkan Tuğral, terör örgütü DEAŞ'a katılmadan önce Ankara'daki evine gitti ve ailesine 10 Ocak gecesini ODTÜ'lü arkadaşlarıyla birlikte geçireceğini söyledi. Ardından Suriye'ye giden Tuğral, Ağustos 2015'teki bir çatışmada 27 yaşındayken öldürüldü. Raşid'in hayatı ve ölümü, DEAŞ'ın yanıltıcı ideolojisine kapılan genç Müslümanlardan oluşan kayıp neslin tipik bir örneğini oluşturuyor ifadesini kullanan Amerika'nın Sesi, Suriye'de öldürülen DEAŞ'lının geçmişteki sosyal medya paylaşımlarını taradı; okul arkadaşları, tanıdıkları ve babası dahil diğer haber kaynaklarıyla konuştu.Haberde Ankara'nın Sincan ilçesinde büyüyen Tuğral'ın, Türk edebiyatı üzerine doktora derecesi bulunan babasının lise öğretmeni, ağabeyinin bilgisayar mühendisi ve besteci, amcasının ise matematik profesörü olduğu hatırlatıldı. ODTÜ'de astronomi ve fotoğrafçılık alanlarına duyduğu ilgiyle tanınan Tuğrul, üniversitedeki Astronomi Topluluğu'na üye oldu. Bu grubun başındaki Utku Borataç ile yakın arkadaşlık kurdu. Tuğral'la birlikte kamp yaparak geceleri gökyüzünü incelediklerini söyleyen Borataç, Amerika'nın Sesi'ne yaptığı açıklamada, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin yıllık Gökyüzü Gözlem Şenliğinin düzenlenmesine yardımcı olduklarını belirtti. Tuğral, astronomi fotoğraflarıyla 2010'da National Geographic sayfalarında yer almaya başladı ve 2012'de NASA'nın açtığı bir fotoğraf yarışmasına katıldı.Amerika'nın Sesi'nin haberine göre; Tuğral, çektiği gökyüzü fotoğrafları ile sosyal medyada çok sayıda takipçi kazandı. Samanyolu'na uzanan ardıç ağaçlarının fotoğrafları National Geographic dergisinin web sitesinde yer aldı. Güvenlik nedenleriyle Tuğral'la ilişkisinin bilinmesini istemeyen bir arkadaşı, Sürekli espri yapar, her şeyle dalga geçerdi. Bir kere okula tayt giyerek geldi. Bir keresinde yarı çıplak halde, şortla geldi dedi.Borataç ise, 2013'te, Raşid hükümet karşıtı gösterilere katıldı ve inancına daha çok sarıldı. Değişmeye başladı dedi.Haberde, giderek ODTÜ'deki diğer öğrencilerden uzaklaştığı belirtilen Tuğral için, DEAŞ öğretilerine uyarak saçlarını uzattı, sakal bıraktı ifadesi kullanıldı.Borataç, Tuğral'ın, ODTÜ Mescidinde daha fazla zaman harcamaya başladığını söylerken; okul arkadaşı Nihat Çelik, Mescit Grubu, Raşid'in radikalleşmesinde rol oynadı. 2014'ün ilkbaharında aynı gruptan biriyle Irak ya da Suriye'ye gitti. Raşid'in yanındaki kişiye ne olduğunu bilmiyoruz dedi. Bu an ve sonrasında yaşadıkları, Tuğralın Suriyede internet ve sosyal medyaya erişimi yokken yazdığı uzun mektubunda ayrıntılı olarak anlatılıyor. Tuğral, bu mektubunu 25 Mart 2015te Facebookta paylaştı.Mektuba göre; Tuğral, Şanlıurfa sınırında Tunus, Libya ve Suudi Arabistandan gelip DEAŞ'a katılmak isteyenlerle buluştu. Hep birlikte, yasa dışı yollarla Şanlıurfa sınırından Suriyeye geçtiler.Uzun saçlı Afgan bir DEAŞ militanı, Tuğralı ve yeni tanıştığı arkadaşlarını sınırın diğer tarafında karşıladı ve büyük bir DEAŞ bayrağının yanından geçerek Tel Abyada götürdü. Tuğral, buradaki bir evde tanıştığı diğer teröristlerin her birinin farklı ülkelerden geldiklerini belirtti:Biri Almanyadan gelen bir kikboksçu, diğeri Bangladeşli bir makine mühendisiydi. Bir diğeri ise Fransada cezaevinden çıkar çıkmaz DEAŞa katılmıştı. Başka bir DEAŞlı ise Çinden Suriyeye gidebilmek için 15 bin doları gözden çıkarmıştı.Birkaç gün sonra, Tuğral ve sekiz yeni DEAŞlı, terör örgütünün başkent ilan ettiği Rakkaya giden bir minibüse bindi. Rakka'da aylar boyunca evden eve taşınan Tuğral, bir süre de Humusta kaldı.İlk çatışmada, Tuğralın görevi, sağlık hizmet vermekti; ODTÜde aldığı ilk yardım eğitimi nedeniyle bu görev için uygun bulunmuştu. Raşid daha sonra DEAŞ'ın kafa kesme eylemlerini arkadaşı Borataça savundu. Borataç, Tuğrala, Neden masum insanların kafalarını kesen bir örgütle ilişkidesin? Bu psikopatça değil mi? diye sormuştu.Tuğral, Bunun birçok masumu öldüren Suriye rejimini destekleyenlere ve Amerikanın kölesi olarak şeriatı reddedenlere verilen bir ceza olduğu şeklinde karşılık verdi. Tuğral, yine aynı şekilde, Ezidi kadınlar başta olmak üzere kadınların seks kölesi olarak kullanılmasını da savundu. Habere göre, Tuğral, Nisan 2015'te Tel Abyadda terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG'lilerle çatışırken yaralandı. Tedavi için Rakka'ya gitti. Tuğral, aynı yılın Mayıs ayında terör örgütünün Türkiye'den destekçisi Ayşe Zevra Et-Türki ile evlendi.Evlendikten sonra, sosyal medya paylaşımlarını önemli ölçüde azalttı. Borataç, Türkiyeye dönmeye ikna etmek amacıyla Facebooktan Tuğrala ulaşmaya çalıştı, neden sosyal medya paylaşımlarını durdurduğunu sordu.Borataç, Amerikanın Sesine yaptığı açıklamada, Yeni evlendiğini ve eşinin sosyal medyada çok zaman harcamasını kıskandığını söyledi. Şaka mı yapıyordu, yoksa ciddi miydi anlayamadım dedi. Tuğral, Twitter üzerinden ABD'li teorik fizikçi Richard Feynman gibi bilim adamlarının çalışmalarından övgüyle söz etti ama ölmeden önce İslam dinine geçmeleri için de uyarılarda bulundu. Raşid Tuğral, Nobel ödülü alan ABD'li fizikçi Walter Kohn ile de tanışma fırsatı buldu. Ancak, Kohn 2015te öldükten sonra, Ne yazık ki, bir gayrimüslim olarak cehenneme bir bilet aldı ifadesini kullandı. Terör örgütü DEAŞ'ın sosyal medya sayfalarına göre Tuğral, Ağustos 2015'te Rakkanın kuzeyinde terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG ile çatışırken öldü.Tuğralın babası Süleyman Tuğral, kısa bir röportaj sırasında Amerikanın Sesi muhabirine, gelininin, oğlunun öldüğünü telefonda haber verdiğini söyledi. Gelin, Tuğralın Suriyede toprağa verileceğini söyledi.Süleyman Tuğral, kendisiyle geçen Ağustosta konuşmak isteyen muhabire oğlunun cenazesini almak istediğini ve Türk yetkililerden olayı soruşturmalarını talep ettiğini kaydetti. Süleyman Tuğral, Nasıl öldü bilmiyoruz. Konuyu Ankara Savcılık makamlarıma götürdük ve yanıt bekliyoruz dedi. Süleyman Tuğral oğluyla ilgili olarak daha fazla konuşmayı reddetti. Astronomi Topluluğundan arkadaşı Borataç, Tuğralın DEAŞ propagandası ve vahşetine nasıl kapıldığını ve yolunu neden şaşırdığını hâlâ merak ettiğini belirtti. Borataç, Sorguluyorum... Bu noktaya nasıl geldi? Bir zamanlar esprili ve hiçbir şeyi ciddiye almayan biriydi. Aynı kişi kelle kesmeyi savunur hale geldi dedi. ODTÜden arkadaşı Nihat Çelik ise Tuğralın iki farklı dünya arasına bir köprü kuramadığını söyledi. Çelik, Bir tarafta din, diğer tarafta bilim. Kendi kafasının içinin çok karmakarışık olduğunu düşünüyorum diye konuştu. Çelik, Raşid'in iç dünyasının çok karanlık olduğuna inanıyorum. DEAŞa katılmasından önce de bunu hissediyordum ifadesini kullandı. Halep'teki 4 yıllık savaşın neticesi binlerce ölüm ve tarihi dokuya verilen büyük zarar oldu. Reuters, Halep'in savaştan önceki haliyle şimdiki halini, aynı açıdan çektiği fotoğraflarla karşılaştırdı.