Neredeyse İsrail ile yaşıt! Netanyahu 6. döneminde: Nasıl gitti, nasıl geldi...
Dünya, İsrail'de altıncı kez başbakanlığa hazırlanan Netanyahu'nun geri dönüş yolculuğunu konuşuyor. Toplam 12 yıl başbakanlık yapmış bir siyasetçi olarak Haziran 2021'de iktidarını kaybettiğinde gözlemciler bir devrin sonunun geldiğini, karşıtları da yeni bir dönemin başladığını söylemişti. Ama Netanyahu meydan okurcasına "Geri geleceğim" diyordu... Şimdi ise 73 yaşındaki siyasetçi, 74 yıllık İsrail ülkesinin iktidarda en uzun kalan ismi olacak! İşte Netanyahu'nun siyasette kritik dönüm noktaları...
Dün yapılan seçim sonuçlarının kısmi sonuçları bunun Netanyahu için kısa bir ara olduğuna işaret ediyor. Tezat bir şekilde, sağcı Likud Partisi'nin 73 yaşındaki lideri, geçen yıl kendisini deviren merkez sol rakibi Yair Lapid'in iktidarına son vererek başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanıyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, eğer sonuçlar teyit edilirse, İsrail'in en uzun süre görevde kalan lideri olan Netanyahu beş kez seçim kazanarak altı dönem başbakanlık yapacak. 74 yıllık İsrail tarihinde hiçbir başbakanın böyle bir sicili yok.
FİLİSTİNLİLERE TUTUMU KATI OLDU
73 yaşındaki siyasetçinin geri dönüşü, kendisine "Kral Bibi" diyen taraftarlarının yenilmez olduğu inancını pekiştiriyor.
Netanyahu bu başarısını, kendisini siyaset sahnesinde "İsrail'i Orta Doğu'daki düşmanlarından en iyi koruyabilecek kişi" olarak konumlandırmasına borçlu.
Filistinlilere karşı her zaman katı bir tutum sergileyen Netanyahu, her müzakerede ülkesinin güvenlik kaygılarını gündeme getirdi ve İran'ı İsrail'in varlığına yönelik bir tehdit diye niteledi.
Ama siyasi başarıları, halen yargılanmakta olduğu rüşvet ve dolandırıcılık davasıyla gölgelendi. Times of Israel gazetesi'nin "ultra-kutuplaştırıcı" bir lider olarak tanımladığı Netanyahu, karşıtları tarafından İsrail demokrasisi için bir tehlike olarak görülüyor.
AĞABEYİNİN MİRASI
1976'da ağabeyi Jonathan Netanyahu, Uganda'nın Entebbe kentinde kaçırılan bir uçaktaki rehineleri kurtarmak için düzenlenen baskında öldü. Bu olay, Netanyahu ailesini derinden etkiledi ve Jonathan Netanyahu İsrail'de efsane bir figür oldu.
Binyamin Netanyahu, kardeşinin adına bir terörle mücadele enstitüsü kurdu.
ÖNCEDEN DİPLOMATTI
Netanyahu, 1982'de İsrail'in Washington büyükelçiliğinde temsilci yardımcısı oldu. Bu sırada, mükemmel İngilizcesiyle sık sık Amerikan televizyonlarına çıkmaya başladı.
1984'te New York'ta İsrail'in BM Daimi Temsilciğine atandı.
DOĞRUDAN HALK OYUYLA SEÇİLEN İLK BAŞBAKAN
1988'de İsrail'e döndüğünde siyasete atıldı ve Likud Partisi'nden milletvekili seçildi. Hükümette dışişleri bakan yardımcılığı yaptı.
Daha sonra partinin başkanlığına seçildi. 1996'da Yitzak Rabin'in öldürülmesinden sonra düzenlenen erken seçimde doğrudan halk oyuyla seçilen ilk başbakan oldu.
Netanyahu aynı zamanda 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra doğan bir siyasetçi olarak İsrail'in en genç lideriydi.
1993 Oslo Barış Anlaşması'nı şiddetle eleştirmesine karşın, sağcıları kızdırarak El Halil'in yüzde 80'inin Filistin Yönetimi'ne devrini imzaladı ve İsrail'in Batı Şeria'dan daha da çekilmesini kabul etti.
1999'da görev süresinin dolmasına 17 ay kala erken seçin kararı aldı ve eski komutanı ve İşçi Partisi lideri Ehud Barak'a yenildi.
ARİEL ŞARON İLE REKABETİ
Netanhayu'nun yerine Likud liderliğine Ariel Şaron geldi.
Şaron'un 2011'de başbakan seçilmesinden sonra Netanyahu hükümete geri döndü. Önce dışişleri sonra da maliye bakanlığı yaptı. 2005'te İsrail'in işgal altındaki Gazze Şeridi'nden çekilmesine tepki olarak istifa etti.
2005'te Ariel Şaron inme geçirip komaya girmeden kısa bir süre önce Likud'dan ayrılıp yeni merkez partisi Kadima'yı kurmuştu. Netanyahu Likud liderliğini yeniden kazandı ve Mart 2009'da ikinci kez başbakan seçildi.
FİLİSTİN DEVLETİ'NE KARŞI ÇIKTI
Başbakanlığı sırasında Batı Şeria'da 10 ay süreyle Yahudi yerleşimi inşaatlarınının durdurulmasını kabul etti. Böylece Filistinlilerle görüşmelerin önü açıldı. 2010 sonlarında müzakereler çöktü.
2009'da İsrail'le yan yana yaşayacak bir Filistin devletini koşullu olarak kabul ettiğini açıklamasına karşın sonradan tutumunu sertleştirdi.
2019'da İsrail radyosuna "İnsanların sözünü ettiği türden bir Filistin devleti yaratılamayacak" dedi.
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nde düzenlediği operasyonlar, ülkenin en yakın müttefiki ABD tarafından desteklenmişti. Ancak Barack Obama döneminde ABD'yle ilişkilerde sıkıntılı bir dönem yaşandı.
TRUMP İLE KAMPLAŞMA
Trump'ın 2017'de başkan olmasından sonra ise yakınlaşma süreci başladı ve bir yıl sonra Washington Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdı. Ocak 2020'de Netanyahu, Trump'ın barış planını "Yüzyılın fırsatı" olarak niteledi. Filistinliler plana karşı çıktı.
Netanyahu, İran konusunda da Trump'la aynı çizgideydi. 2018'de Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerden çekilmesi ve Tahran'a yeniden yaptırımlar uygulamasına destek verdi.
Ancak Netanyahu, Kasım 2020'de ABD başkanlığına seçilen Joe Biden'ı kutlayınca Trump tarafından sadakatsizlikle suçlandı.
BAŞBAKANLIK GÖREVİNDEYKEN YARGILANDI
2019'da Netanyahu hakkında bir yolsuzluk soruşturması kapsamında rüşvet, dolandırıcılık ve güveni suistimal suçlarından dava açıldı.
Mayıs 2020'de görevdeyken mahkemeye çıkan ilk başbakan oldu.
Ama halen devam eden bu dava yeniden iktidara gelmesini engellemedi.
Netanyahu son seçimden sonraki zafer konuşmasında "İsrail halkından güvenoyu aldık" dedi.
Kaynak: BBC Türkçe
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Rusya endişesi geri adım mı attıracak? Finlandiya, anti-personel kara mayını anlaşmasından çekilmeyi düşünüyor
El Turco'nun Bitcoin cenneti
Facebook'tan Filistin Sansürü: İçerik Etkileşimlerine Müdahale Ettiler! | Son Dakika Haberleri...
The Times: Diktatörün 'hayalet' kardeşi Mahir Esad nerede?
Gümrük vergisi krizine, 'eyalet' tartışması eklendi: Trump, Trudeau'yu bir kez daha 'vali' dedi