Neonazi cinayetleri davasına bir aylık ara

Almanya'da, Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) üyelerinin, 8 Türk, 1 Yunan ve 1 polisi öldürmek suçlamasıyla yargılandığı davaya bir aylık ara verildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle, 32 duruşma ardından davanın, Alman yazılı ve görsel basınında artık en üst sıralarda yer almadığına dikkat çekerken, son 3 aydaki gelişmeleri 1 numaralı sanık Beate Zschäpe, diğer sanıklar, savcılık ve hakim açısından değerlendirdi. Aşırı sağcı NSU terör hücresinin 1 numaralı sanığı konumundaki Beate Zschäpe, davanın ilk günden bu yana sessizliğini korurken, örgütün yasal çehresi olduğu üzerinde durulduğunu hatırlattı. Sürekli medyaya sırtını dönen sanığın şimdiye kadar tekil olarak cinayetlere somut olarak katıldığına dair bir bulgu ortaya çıkmadığı belirtildi. Sadece 2011 yılının kasım ayında NSU hücresinin Zwickau'da kullandığı evi ateşe verdiği yönündeki iddia birçok görgü tanığı ve bilirkişi incelemesi tarafından doğrulandı. Zschäpe'nin sadece bu kundaklama eyleminden birkaç yıl hapis cezası alması beklenirken, patlama sırasında binada bulunanların ölüm tehlikesi altında olduğu bilirkişi raporlarıyla doğrulandı.

NSU davasında yargılanan diğer 4 sanıktan Carsten S., 8 duruşmada yaklaşık 26 saat ifade verdi. İfadesinden sanıklardan Ralf Wohlleben'in talimatıyla 3 kişilik hücreye silah temin ettiğini itiraf etti. Temin edilen Ceska marka tabanca ile örgütün intihar eden üyeleri Uwe Böhnhardt ile Uwe Mundlos'un 9 cinayet işlediği sanılıyor. Carsten S'nin ifadeleri soruşturma makamına yepyeni bir ipucu da verdi. Buna göre 1999 yılında el feneri içine saklanmış bomba ile düzenlenen saldırının arkasında da NSU'nun olduğu sanılıyor. Sanıklardan Holger G. sadece yazılı bir açıklama okumakla yetindi. Holger G. açıklamasında hücreye sahte evrak sağladığını kabul etti. Bu evraklar sayesinde NSU üyeleri 90'lı yıllardan itibaren otomobil ve ev kiralayabildi. Diğer iki sanık, yasal Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) eski üyelerinden Ralf Wohlleben ile örgüte yardım yataklıktan yargılanan Andre E. sessiz kalmayı tercih etti.

Federal Savcı Herbert Diemer davanın şimdiye kadar gelişiminden memnun olduklarını, sanık ifadelerinin soruşturma makamının elde ettiği bilgileri teyit ettiğini ifade etti. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi Başkanı Manfred Götzl'ün savunma makamından gelen davanın düşürülmesi veya yavaşlatılması yönündeki girişimleri ustalıkla yönettiği ifade edildi.

Türkiye'nin de dikkatle izlediği davanın 2 veya daha fazla sürebileceği duruşma takviminin 2014 yılının sonuna kadar belirlendiği, 113 duruşmanın tarihlerinin belli olduğu ifade edildi.