NATO Dışişleri Bakanları Antalya'da
Antalya'daki NATO Dışişleri Bakanları toplantısında konuşan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, Afganistan'ın tehlikeli bir ülke olmaya devam ettiğini söyledi ve "Misyonumuzun sona ermesinden sonra da Afganistan'da varlık bulundurma konusunda anlaşmaya vardık" dedi. NATO'nun 2016'dan sonra da "genişletilmiş, sürekli ortaklık" kapsamında Afganistan'da kalacak. Toplantıda Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, "Irak ve Suriye'yi IŞİD'ten temizlemek için uluslararası camianın daha iyi koordine olmak ve iş birliği yapmak zorunda olduğu tek operasyon sahnesi olarak görülmeliyiz" mesajı verdi.
Antalya Susesi Otel'de düzenlenen Afganistan konulu NATO Kararlı Destek Misyonu Harekat Ortağı ve Potansiyel Harekat Ortağı Ülkeler Toplantısı'nın açılışında konuşan Stoltenberg, Afganistan'ın tarihi bir dönemden geçtiğini belirtti.
Afganistan'ın geleceği açısından ulusal birliğin önemli olduğunu ifade eden Stoltenberg, "İllüzyonlara kapılmayalım. Afganistan hala tehlikeli bir ülke" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, John Kerry ile görüştü
Afganistan'daki güvenlik güçlerinin yıl başından itibaren ülkenin güvenliğini sağlamayı kendi üzerine aldığına dikkati çeken Stoltenberg, "Afganistanlıların eğitime, danışmanlığa ve desteğe ihtiyaçları var" diye konuştu.
Stoltenberg, Afganistan'a ihtiyaç duyduğu desteği vermenin kendi görevleri olduğunu dile getirdi. Afganistan ve ülkedeki uluslararası personelin Afganistan'da gösterdiği fedakarlıktan dolayı onur duyduğunu dile getiren Stoltenberg, "Afganistan ve Afgan halkının yanında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
NATO Dışişleri Bakanları Antalya'da
Stoltenberg, Afganistan'daki NATO misyonuna personel ve finansal destek veren ülkelere teşekkür etti.
"Afganistan konusunda anlaştık"
Stoltenberg, toplantının ardından gazetecilere de açıklama yaptı. Stoltenberg, Afganistan Dışişleri Bakanı Salahuddin Rabbani ile yaptıkları toplantıda önemli kararlar aldıklarını belirten Stoltenberg, "Hali hazırdaki Kararlı Destek Misyonumuzun sona ermesinden sonra da Afganistan'da varlık bulundurma konusunda anlaşmaya vardık" dedi.
Afganistan'da bulundurulacak NATO varlığına daha önceki misyon ve operasyonlardan farklı olarak sivillerin liderlik edeceğini duyuran Stoltenberg, varlığın dar kapsamlı olacığını, askeri unsurları da içereceğini açıkladı. Stoltenberg, NATO'nun sivil ve askeri yetkililerini sonbahardan itibaren hayata geçirilecek plan için görevlendirdiklerini söyledi. Stoltenberg, esaslar ve prensipler çerçevesinde anlaşmaya varıldığını ancak bulundurulacak varlığın içeriği ve personel sayısı konusunda henüz karara varmadıklarını belirtti. Afganistan güvenlik güçlerini, kendi kendine yeter hale getirmek için eğitim ve danışmanlık sağlayacaklarını ifade eden Stoltenberg, şu ana kadar Afganistan'daki misyonlara destek veren, teknik ve mali yardım sağlayan tüm ülkelere teşekkür etti.
Antalya'da yoğun güvenlik önlemi
"Taliban şiddeti ve kadın haklarına saygı"
Jens Stoltenberg, kalıcı bir siyasi çözümün mümkün olması için terörün uluslararası bağlarının koparılması, Taliban şiddetinin önlenmesi ve kadın haklarına saygıyı da içine alacak şekilde Afganistan yasalarına uyulması gerektiğini söyledi.
NATO'nun Baltık bölgesindeki varlığını artırmasıyla ilgili bir soru üzerine Stoltenberg, bunun Rusya'nın tavırlarına cevap niteliğinde olduğunu söyledi. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırgan tavırlar sergilediğini, gayrimeşru ve hukuk dışı şekilde Kırım'ı ilhak ettiğini ve Ukrayna'nın doğusunu istikrarsızlaştığını kaydeden Stoltenberg, NATO'nun görevinin müttefiklerin korunması olduğunu hatırlattı. Stoltenberg, "Her gün caydırıcılık sağlamalıyız, tüm müttefiklerimizi koruyabildiğimizden emin olmalıyız. Bu yüzden ittifakın doğusundaki varlığımızı artırdık. Yaptıklarımız savunma amaçlı, orantılı ve uluslararası taahhütlerimize uygun" diye konuştu. NATO'nun ortak savunma görevine vurgu yapan Stoltenberg, Baltık bölgesindeki hava güvenliğini, Baltık Denizi ve Karadeniz'deki askeri varlıklarını artırdıklarını kaydetti.
"Afganistan'da bir sonraki aşama, genişletilmiş, sürekli ortaklık"
Basın toplantısı düzenleyen Afganistan Dışişleri Bakanı Salahuddin Rabbani, 2016 sonuna kadar devam edecek Kararlı Destek Misyonu'nun sonrasındaki ortaklığın, mali desteğin nasıl devam edeceğinin önümüzdeki yıl yapılacak Varşova Zirvesi'nde tartışılacağını söyledi. Liderlik ve harekatların gerçekleştirilmesi bağlamında kuvvetlerinin artık kendi hakkını bağımsız olarak savunabilecek durumda olduğunu ifade eden Rabbani, Afganistan ve NATO arasındaki sürekli ortaklığı konuştuklarını açıklayarak, "NATO'nun Afganistan'daki varlığının bir sonraki aşaması genişletilmiş, sürekli ortaklık çerçevesinde olacak. Bu da şu andaki operasyonun tamamlanmasından sonra gündeme gelecek ama yeni başlayan ortaklık daha uzun vadeli, daha stratejik olacak, ayrıca daha spesifik güvenlik konularına ve Afganistan'ın ortaya çıkan ihtiyaçlarına daha çok odaklanacak uzun vadeli olarak" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu Afganistan oturumunda konuştu
Afganistan oturumunda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Hükümetim adına sizi burada ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. NATO'nun bu tür toplantılarına Dışişleri Bakanlığı yaptığım dönemde birçok kez katılmıştım ancak başbakan olarak ilk defa katılıyorum" dedi.
Sergey Lavrov ve John Kerry Soçi'de buluştu
Son dönemde NATO'yu çevreleyen bölgede devletler arası çatışmalar, etnik ve mezhepsel sorunlar, hükümet içi güç mücadeleleri gibi birçok sorunla karşılaşıldığını söyleyen Davutoğlu, "Tüm bunlar sadece kollektif güvenliğimiz üzerinde olumsuz etki bırakmakla kalmıyor, ayrıca ekonomilerimizi, toplumlarımızı, kamu düzenlerimizi, kültürlerimizi de etkiliyor" dedi.
Bu yeni sorunlarla baş edebilmek için gelecek odaklı düşünce sistemine sahip olmak gerektiğine işaret eden Davutoğlu, "Hazırlıklı ve duyarlık olmak, güvenlik ve savunma politikalarımızı şekillendirmek için zorunlu iki unsur haline geldi" ifadesini kullandı.
İran'dan çok sert Türkiye açıklaması
Davutoğlu, Türkiye'nin bu bilinçle 2021'de NATO'nun "Çok Yüksek Hazırlık Seviyesinde Müşterek Görev Kuvveti"nde "çerçeve ülke" olma teklifinde bulunduğunu hatırlattı. Türkiye'nin jeostratejik konumuna değinen Davutoğlu, ülkenin NATO'nun güney ve doğu cephelerindeki istikrarsızlıklardan direkt olarak etkilendiğini hatırlatarak, Türkiye'nin sorunlarla mücadeleye hayati ve yapıcı katkıda bulunmak için ortaklarıyla çalışmaktan memnun olduğunu belirtti.
"Afganistan'ı desteklemeye devam edeceğiz"
Davutoğlu, Afganistan'daki güvenlik sorunlarının çözümü için önlerinde daha uzun yol olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Başardıklarımızı konsolide etmeli ve bu dönüşüm sürecinde Afgan otoritelerini gerekli reformları yapabilmeleri için desteklemeye devam etmeliyiz. Son 13 yılda başarılanlar hala kırılgan. Bu yüzden NATO'nun ve daha geniş çapta uluslararası toplumun Afganistan'daki varlığının 2016'nın ötesinde de devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Biz Afganistan'ı gerektiği sürece ve Afgan toplumu'nun ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz sürece hem ikili ilişkiler kapsamında hem de NATO üzerinden desteklemeye devam edeceğiz."
Ukrayna, uluslararası bir "barış gücü" istedi
Türkiye'nin bu anlayışla Kabil Uluslararası Havalimanı'nın güvenliğini korumayı üstlendiğini vurgulayan Davutoğlu, "Afganistan'ın milli güvenliğinin ve savunma güçlerinin finansal sürdürülebilirliği için 2015-2017 dönemi için 60 milyon dolar katkıda bulunacağız" dedi.
"Rusya'nın illegal ilhakı kabul edilemez"
Başbakan Davutoğlu, Ukrayna krizinin Avrupa'nın güvenliğinin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdiğine işaret ederek, "Ukrayna'yı halkının güvenliğini daha iyi sağlaması için destek vermeliyiz. Ukrayna'ya elimizi uzatırken, Kırım halkının da çektiklerini unutmamalıyız. Rusya'nın illegal ilhakı kabul edilemez. Kırım Tatarlarının izolasyonunu engellemek hayati önem taşıyor" diye konuştu.
Putin: "Kırım konusunda pişman değilim"
"1,7 milyondan fazla Suriyeli Türkiye'de barınıyor"
Suriye'deki çatışmanın 5. yılına girdiğini hatırlatan Davutoğlu, 220 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini, 12 milyon kişinin "mülteci" ve "yerlerinden olmuş kişi" konumuna düştüğünü, 1,7 milyondan fazla Suriyeli'nin Türkiye'de barındığını belirtti.
Davutoğlu, "Türkiye şimdiye kadar Suriyeliler için 5,6 milyar dolar harcarken uluslararası camiadan gelen toplam yardım ise sadece 356 milyon dolar civarında kaldı" dedi.
Suriye'de çözümün "Suriye halkının talep ve istekleri temelinde özgün siyasi dönüşüm süreci" olduğunu dile getiren Davutoğlu, Suriye Ulusal Koalisyonu olmadan Suriye'de siyasi sürecin meşruiyet sorunu yaşayacağına dikkati çekti.
"İslam'ı terörle bağdaştıranlara karşı çıkmalıyız"
IŞİD'in kontrol ettiği alanlarla kara sınırı olan tek NATO ülkesinin Türkiye olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "IŞİD terörü ülkemizin milli güvenliğine direkt tehdittir" dedi.
"Irak ve Suriye'yi IŞİD'ten temizlemek için uluslararası camianın daha iyi koordine olmak ve işbirliği yapmak zorunda olduğu tek operasyon sahnesi olarak görülmeliyiz" diyen Davutoğlu, aynı zamanda IŞİD terörünün derin nedenleriyle de ilgilenmenin gerektiğine işaret etti.
Başbakan Davutoğlu, bunun askeri, ekonomik, insani boyutlarıyla kapsamlı strateji gerektirdiğini belirterek, "Terörün dini olmadığı için, İslam'ı terörle bağdaştıranlara karşı çıkmalıyız. Bu tür ilişkilendirme sadece yanlış olmakla kalmıyor, aynı zamanda IŞİD'i gayrimeşrulaştırma çabalarımızı da baltalıyor. Başarılı stratejiler, güçlü ortaklar gerektirir" şeklinde konuştu.
Kıbrıs'ta görüşmeler yeniden başlıyor!
NATO'nun ortaklık mekanizmasını bu anlamda önemli bulduklarını belirten Davutoğlu, AB dahil tüm Avro-Atlantik organizasyonların açıklık, şeffaflık, birlikte çalışma isteği göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Kapsayıcılık prensibi dahilinde, rekabet içine girmeden tüm kurumların birlikte çalışması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu kaydetti.
John Kerry brifing verdi
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak için Antalya'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, toplantı öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesi hakkında NATO yetkililerine brifing verdiğini belirtti.
Minsk mutabakatının hayata geçirilmesi konusunda kritik bir dönemden geçildiğini ifade eden Kerry, Rusya yanlısı ayrılıkçılar ve Ukrayna arasındaki çatışmaların sonlandırılması ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) çatışma bölgelerine gitmesine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kerry, NATO ülkelerinin, Ukrayna'da barışın korunması için Rusya'ya uygulanan yaptırımların sürmesi ve Minsk Anlaşması'nın uygulanması konularında görüş birliği içinde olduğunu kaydetti.
Reformlar, seçim süreci ve çalışma gruplarının, çatışmalara çözüm bulunması için büyük fırsatlar oluşturduğuna işaret eden Kerry, "Minsk Anlaşması'nın tam olarak uygulanması ve süreçte mesafe alınması için Başkan Putin, Rusya ve ayrılıkçıların Ukrayna hükümetiyle bir araya gelmesini umuyoruz" diye konuştu.
Kerry, Suriye, Libya, terör ve NATO'nun bu zorluklarla mücadele konusundaki sorumluluğunun yanı sıra İran'la 5+1 arasında yürütülen nükleer müzakereleri de görüşmede ele aldıklarını aktardı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı basın toplantısı düzenledi
Toplantı kapsamında NATO-Ukrayna Komisyonu oturumu da düzenlendi. Oturumunun ardından Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Oturumun oldukça başarılı geçtiğini ve tüm ülkelerin Ukrayna'ya desteğini ifade ettiğini vurgulayan Klimkin, toplantıda dile getirilen "Eğer Ukrayna başarısız olursa hepimiz başarısız oluruz" ifadesinin Ukrayna'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün yanı sıra uluslararası sınırların değişmezliği ve Kırım'ın tanınmaması konusunda sergilenen birliğin ve taahhüdün sembolü olduğunu söyledi.
Toplantıda pek çok konunun etraflıca ele alındığını kaydeden Klimkin, gün içinde bir araya geldiği bakanlardan Ukrayna'ya destek mesajı almasının önemli olduğuna işaret etti. Gürcü mevkidaşı Tamar Beruçaşvili ile yaptıkları görüşmede NATO'ya entegrasyon konusunda ortak tavır sergileme ve ortak hareket etme konusunda hemfikir olduklarını ifade eden Klimkin, önceliklerinin güvenlik ve savunma sektörünü de içine alacak reformlar olacağını kaydetti. Klimkin, "Hedefimiz tüm güvenlik ve savunma sektörünü NATO standartlarına yükseltmek. Bu hedefi hayata geçirmek konusunda ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" diye konuştu.
Bir soru üzerine ABD'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını desteklediğine yüzde 100 inandığını belirten Klimkin, kendileri için asıl endişe kaynağının Rusya'nın Ukrayna'yı zayıflatmaya ve istikrarsızlaştırmaya devam etmesi olduğunu söyledi. Klimkin, Minsk Anlaşması'na tam anlamıyla uyulması gerektiğini dile getirdi. Dışişleri Bakanı Klimkin, Kırım'la ilgili bir soru üzerine Kırım'ın Ukrayna'ya ait olduğu ve olacağını vurguladı.
Kırım'daki insani durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini anlatan Klimkin, Kırım Tatarlarının durumunu, geleceklerini, ortadan kaybolan ve
öldürülen insanları, ifade özgürlüğünü tamamen yasaklanmasını, çalışmasına engel olunan ve kapatılan Kırım Tatar medyasını Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptıkları görüşmede konuştuklarını aktardı. "Kısacası insan hakları ihlalleri çok kötüye gidiyor" diyen Klimkin, Kırım halkına yardım edilmesi gerektiğini bildirdi.
Oturum sonrasında yapılan ortak açıklamada nükleer silahlarla ilgili hususların yer almasının nedeni sorulan Klimkin, "Kırım'da nükleer silah bulundurması Rusya'nın uluslararası hukuktan doğan sorumluluklarının büyük bir ihlali anlamına gelir" dedi.
Hazırlık dahil her türlü teşebbüsün ve Kırım'da nükleer silah bulundurması ihtimaline yönelik Rusya tarafından verilen mesajların uluslararası zorunlulukların ihlali olduğunu kaydeden Klimkin, bunun uluslararası toplum tarafından "kararlı ve uygun şekilde takip edilmesi gerektiğini" söyledi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun temasları
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğini yaptığı NATO Antalya Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde, başta ABD Dışişleri Bakanı John Kerry olmak üzere birçok ülkenin dışişleri bakanıyla bir araya geldi.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, bugün ilk olarak müttefik ülkelerin dışişleri bakanları ile Kuzey Atlantik Konseyi çalışma kahvaltısında bir araya gelen Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile gerçekleştirdiği ikili görüşmeye katıldı.
Çavuşoğlu ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in ev sahipliğinde müttefik ve ortak ülkelerin heyet başkanlarına yönelik bir "hoşgeldiniz resepsiyonu" düzenlendi ve aile fotoğrafı çektirildi. Bakan Çavuşoğlu, Davutoğlu'nun NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile ikili görüşmesine de iştirak etti.
Afganistan için Kararlı Destek Misyonu harekat ortağı ve potansiyel ortak ülkelerin katılımıyla düzenlenen toplantıya katılan Bakan Çavuşoğlu, ardından ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu toplantı marjında Makedon mevkidaşı Nikola Poposki, İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond, İtalya Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni, Gürcü mevkidaşı Tamar Beruchashvili, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Igor Crnadak, Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin, İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Bragi Sveinsson, Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ile görüştü.
Çavuşoğlu, Makedon mevkidaşı ile ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri ele aldı. İngiliz Dışişleri Bakanı Hammond ile yaptığı görüşmede Suriye, Irak, Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmeler, Kıbrıs sorunu, yabancı savaşçılarla mücadelenin yolları konusunda görüş alışverişinde bulunan Mevlüt Çavuşoğlu, İtalyan mevkidaşı ile de ikili ilişkiler, Ukrayna, Libya ve İran'ın nükleer programı dahil olmak üzere bölgesel gelişmeleri masaya yatırdı. Bakan Çavuşoğlu, İtalyan mevkidaşına kaçak göçmenlerle mücadele konusunda Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile işbirliğine hazır olduğunu
kaydetti. Çavuşoğlu-Beruchashvili görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra enerji alanında işbirliği ve Gürcistan'daki Ahıska Türklerinin durumu ele alındı.
Çavuşoğlu'nun Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Crnadak ile görüşmesinde ise ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.
Bakan Çavuşoğlu, Hollanda Dışişleri Bakanı Koenders ile yabancı savaşçılar, Hollanda'daki Türklerin ve özellikle Türk sivil toplum örgütlerinin durumu, Suriye'deki gelişmeler ve İran ile nükleer müzakereler, Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier ile de terörle mücadelede işbirliği ve NATO genişleme süreci konularını görüştü. Çavuşoğlu, Steinmeier'e Türkiye'nin 1915 olaylarına ilişkin Almanya'daki gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.