NASA tarih verdi: Dev göktaşı Dünya'ya doğru yola çıktı

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa'yı ikiye katlayan devasa bir asteroidin Dünya'ya doğru yola çıktığını duyurarak, gezenimize yaklaşacağı tarihi açıkladı. 1,8 km'lik bir çapa sahip olan 7335 (1989 JA) adlı uzay kayası, NASA tarafından potansiyel tehlikeli' olarak sınıflandırdı.830 metre yüksekliğinde olan Burj Khalifa, 2004 yılında inşa edildiğinden bu yana dünyanın en yüksek binası oldu. Ancak Dubai'nin devasa binası, bu hafta Dünya'nın yanından geçecek olan bir asteroidin yanında küçük kalıyor. NTV'deki habere göre 7335 (1989 JA) adlı asteroit, 1,8 km çapıyla devasa bir büyüklüğe sahip ve cuma günü Dünyanın yakınından geçecek. NASA, asteroidi 'potansiyel olarak tehlikeli' olarak sınıflandırmış olsa da, yaklaşık 4 milyon kilometre uzaklıktan geçeceği için Dünya için bir tehdit oluşturması olası gözükmüyor. Söz konusu mesafe, Dünya ile Ay arasındaki ortalama uzaklığın yaklaşık 10 katını oluşturuyor. NASA'nın uzay kayalarını izleyen Yakın Dünya Nesne Araştırmaları Merkezi'ne göre, asteroit Cuma günü Türkiye saatiyle 17.26'da Dünya'ya en yakın yaklaşımını yapacak. Bu noktada, asteroit Dünya'dan 0.026 astronomik birim uzaklıkta olacak ve yaklaşık 50 bin km/saat şaşırtıcı bir hızla seyahat edecek. NASA'ya göre, 7335 (1989 JA), bu yıl Dünya'nın etrafından geçen en büyük uzay kayası olacak. Diğer taraftan, NASA her hafta yaklaşık 30 yeni Dünyaya yakın nesne (NEO) keşfediyor ve 2019'un başında toplam 19 binden fazla nesne keşfetti. Ancak uzay ajansı, NEO kataloğunun tamamlanmadığı konusunda uyardı, bu da 'herhangi bir zamanda' öngörülemeyen bir etkinin meydana gelebileceği anlamına geliyor. NASAdan daha önce konuya ilişkin yapılan açıklamada, Uzmanlar, 2013 yılında Rusya'nın Chelyabinsk kentinde patlayan bir nesnenin etkisinin yüzyılda bir veya iki kez gerçekleştiğini tahmin ediyor. Daha büyük nesnelerin etkilerinin çok daha az sıklıkta olması bekleniyor (yüzyıllar ila bin yıl ölçeğinde). Ancak, NEO kataloğunun mevcut eksikliği göz önüne alındığında, Chelyabinsk olayı gibi öngörülemeyen bir etki her an ortaya çıkabilir denildi.