Münih Güvenlik Konferansı'nın gündemi Ukrayna
Batı, Ukrayna krizinin çözümü için devrede. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Ukrayna ve Rusya temaslarının ardından Güvenlik Konferasının yapıldığı Münih'te de gündemde Ukrayna var. Merkel, Ukrayna lideri Poroşenko ve ABD Başkan Yardımcı Joe Biden üçlü görüşme başlattı. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı ABD'li Orgeneral Philip M. Breedlove ise, "Batı askeri seçeneği değerlendirmeli" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, ABD ve AB'nin, Ukrayna krizinde gerginliğin artması için adımlar attığını söyledi.
Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, hem Ukrayna hem de Rusya'da temaslarsda bulunup yeni barış planını görüşmüştü. Almanya Başbakanı Merkel de Münih Güvenlik Konferansında konuştu. Yeni barış planı için beklentiyi düşük tuttu. Merkel, "Başarılı olup olmayacağını bilmiyoruz ama denemeye değer. Bunu Ukraynada çatışmadan etkilenenlere borçluyuz" dedi.
Yeni barış planına ilişkin görüşme yarın telefonla devam edecek.
Onun öncesinde NATO Komutanı Breedlove konuştu, "Batı, Ukrayna krizinde askeri seçeneği değerlendirmeli" dedi.
NATO Komutanı Münih'teki Güvenlik Konferansı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Askeri seçenek" ifadesini ayrıntılandırdı. Breedlove, asker göndermekten ziyade Ukrayna'ya silah ve ekipman yardımını öne çıkardı.
IŞİD'den Musul'da "asker alma kararnamesi"
ABD, o profesörü sınır dışı edip Türkiye'ye gönderdi
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 51. Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, son yıllardaki gelişmelerin Avrupa'nın güvenliği ve uluslararası ilişkiler konusunda Rusya'nın uyarılarını doğruladığını söyledi. Batılı partnerlerin ortak bir güvenlik mimarisini oluşturmayı değil, Soğuk Savaş'ın galibi olma rüyasını takip ettiğini savunan Lavrov, bundan dolayı ortak bir Avrupa mimarisinin oluşturulamadığını ifade etti.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nda (AGİT) karşılıklı güvenliğin göz önünde bulundurulması yönünde verilen taahhütlere dikkat edilmediğini belirten Lavrov, bu konuda Avrupa'da kurulan füze savunma sistemlerini sebep gösterdi.
ABD'yi füze savunma sistemleri konusunda eleştirdi
Füze savunma sistemleri konusunda Rusya'nın önerilerinin reddedildiğini ve bunun yerine Rusya'nın "ABD'nin küresel füze savunma sistemine katılmasının önerildiğine" işaret eden Lavrov, bunun Rusya'nın savunması için ciddi bir tehdit oluşturacağını belirtti.
Lavrov, ABD'yi Batı ile Rusya arasındaki gerginliğin sebebi olarak göstererek, "Biz Amerika'nın bu küresel füze savunma takıntısını anlamıyoruz. Bu, küresel hakimiyeti elde etme çabası mıdır? Siyasi sorunlar için teknolojik çözümler bulmak mı? Füzelerin tehdidi azalmadı" ifadelerini kullandı. Lavrov, Batı ile Rusya arasındaki gerginliğin son yıllardaki gelişmelerden değil, 25 yıldan bu yana devam eden gelişmelerden kaynaklandığını söyledi.
"Ukrayna krizinin her anında Amerikalı muhataplar ve onların etkisi altındaki AB, ihtilaftaki gerginliğin artması için adımlar attı" diyen Lavrov, AB'nin, Ukrayna ile yapılan Ortak Anlaşması'nın ekonomiyi ilgilendiren görüşmelere Rusya'nın katılmasını istemediğini ve Ukrayna'daki kargaşayı da desteklediğini savundu.
Lavrov, Batı'nın eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'e karşı yapılan "darbeyi" desteklediğini ve muhalefeti ise görmezden geldiğini ifade etti. Ukrayna'yı silahlarla doldurarak NATO'ya uyum sağlaması yönünde Batı'dan gelen çağrıların ülkedeki durumu daha da trajik hale gelmesini hızlandıracağını belirten Lavrov, Rusya'nın, ağır silahların geri çekilmesini ve ülkenin toprak bütünlüğü kapsamında Ukrayna hükümetiyle ayrılıkçılar arasında doğrudan görüşmeler yapılmasını istediğini kaydetti.
Merkel ve Hollande'nın Putin ile görüşmesi olumlu
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında dün yapılan görüşmeyi olumlu bulduğunu ve görüşmelerin devam edeceğini ifade eden Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "Bu görüşmelerin, ihtilafı çözme konusunda belirli derecede iyimserlik için iyi bir temel oluşturduğunu düşünüyorum" dedi.
Lavrov, görüşmelerin ülkedeki durumun iyileştirmesine yol açmasına ve Ukrayna'da "acil ihtiyaç duyulan ulusal diyaloğu" başlatmasına sebep olmasını ümit ettiğini kaydetti. Ukrayna'daki tarafların Minsk Anlaşması'nın uygulanabilir yönleri konusunda kendilerinin uzlaşmaya varmalarını isteyen Lavrov, bu yapılırsa Rusya'nın anlaşmanın uygulanacağı yönünde garanti verebileceğini kaydetti.
Düşmanla da müzakereler yapılması gerektiğini belirten Lavrov, '"Ukrayna hükümeti, kendi halkının düşman olduğundan hareket ediyorsa, o zaman bu düşmanla da müzakere yapması lazım. Umarım Ukraynalı dostlarımız müzakere yaparlar" dedi.
Lavrov, ABD ile Rusya arasındaki sorunun hesabını neden Ukrayna'nın ödediği yönündeki bir soruya karşılık, asıl krizin önüne Ukrayna'daki krizin getirildiğini, NATO'nun sürekli tek taraflı hareket ettiğini ve hiçbir zaman dünyanın güvenliği için bir "kale" olmadığını kaydetti.
Kırım'ın ilhak edilmesine de değinen Lavrov, Kırım'da yaşananların BM Anlaşması uyarınca kendi kaderini belirleme hakkının uygulanması olduğunu savundu. AB ile Rusya arasında uygulanması istenen ortaklığın başarısızlıkla sonuçlandığı yönünde değerlendirmede bulunan Lavrov, "AB ile Rusya arasındaki stratejik ortaklık maalesef sınavı geçememesi yönünde şekillendi, başarılı olmadı" dedi.
Dünyanın bir dönem noktasında bulunduğunu belirterek, "Batı, Rusya ile mi, Rusya olmadan mı yoksa Rusya'ya karşı mı bir güvenlik mimarisi inşa etmek istiyor sorusu gündemde" ifadesini kullandı.
Ancak görüşmelere davam edilmesi gerektiğini ifade eden Lavrov, "kırılan parçaların toplanması" gerektiğini, herkesin kendini güvende gördüğü bir güvenlik sistemi konusunda anlaşmak gerektiğini kaydetti.
Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko silah istedi
Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Batı ülkelerine çağrıda bulunarak, ülkesi için öldürücü olmayan silahlar (non-lethal weapons) gönderilmesini talep etti.
Poroşenko, konferansta yaptığı konuşmada, Ukrayna'da 8 aydır süren çatışmaların gittikçe tırmandığını hatırlatarak, Nisan ayından bu yana kadar 5 bin 638 kişi hayatını kaybettiğini kaydetti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna ile ilgili bir planı olduğundan şüphe duyduğunu dile getiren Poroşenko, "Ancak stratejik açıdan bir planı var, o da tüm sorulara Moskova tarafından karar verilecek bir dünya" dedi.
Ukrayna'da süren çatışmalardan dolayı ülkesinin on yıllarca geriye atıldığını belirten Poroşenko, doğudaki komşu ülkesi olan Rusya tarafından ilhak edildiklerini hatırlattı. Poroşenko, "Geçiş çözümü olamaz. Bize nihai çözüm lazım. Biz toprak bütünlüğümüzü ve yaşanan insani felaketin durdurulmasını sağlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Ukrayna'daki durumun düzelmesi için ateşkes, özgür seçimler ve demokrasi süreci lazım olduğunu belirten Poroşenko, ayrıca "Ukrayna'ya için öldürücü olmayan silahların gönderilmesini istiyorum" dedi.
Sırf Ukrayna'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşmadıklarını ifade eden Poroşenko, "Biz Avrupa'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı için de savaşıyoruz" dedi. Poroşenko, sadece Minsk Anlaşmasının istikrarı sağlayabileceğini vurgulayarak, "(Ukrayna'nın doğusunda) Kasım ayındaki sözde seçimleri hiç bir zaman tanımayacağız. (Rusya) bizim teröristlerle diyalogda bulunmamızı istiyor. Buna hayır diyorum" diye konuştu.
Joe Biden: "Ukrayna'ya destek sağlamaya devam edeceğiz"
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Ukrayna'da yaşanan krize ilişkin, "Ukrayna'ya, (onları) savaşa teşvik etmeden ama kendilerini de savunmaları için güvenlik desteği sağlamaya devam edeceğiz" dedi.
Biden, 51. Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Ukrayna'da yaşanan krize değinerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i eleştirdi. ABD Başkanı Barack Obama ile kendisinin hayat kurtarmak noktasında ve Ukrayna'daki krizin barış çerçevesinde çözülmesi noktasında kararlı olduklarını ifade eden Biden, "Başkan Putin birçok kez barış sözü verdi fakat tank, asker ve silah desteği sağlamaya devam etti" diye konuştu.
Ukrayna'da askeri çözüme karşı olduklarını ve Rusya'nın şimdiye kadar yaptıklarının haksız olduğunu düşündüklerini belirten Biden, "Onurlu bir barış için çabalamak zorunda olduğumuza inanıyoruz. Ayrıca, Ukrayna halkının da kendilerini koruma hakkı olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Biden, "Ukrayna'ya, (onları) savaşa teşvik etmeden ama kendilerini de savunmaları için güvenlik desteği sağlamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Almanya'nın ve Fransa'nın Ukrayna krizinin çözümünde ve ateşkes sağlanmasındaki çabalarını desteklediklerini kaydeden Biden, Amerika'nın Rusya'dan söz değil konunun çözümü içim bir hareket beklediğinin altını çizdi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
TRUMP’IN 2025’TEKİ LİDERLİK YOLU: Yıldız Haritasında da Geleceği Parlak!
SON DAKİKA! Trump'ın ABD seçimlerindeki zaferi ülkesi ve dünya için ne anlama geliyor? (10 MADDE)
FETÖ elebaşı Gülen'in torunu, ABD subayı çıktı
Seçim sonuçlarını gören Demokratlar yıkıldı!
Harris'in telefonu seçime damga vurdu! Yakalandı: "Utanç verici"