Orta Doğu'da gerilim durulmuyor... İsrail Beyrut'un merkezini bombaladı SON DAKİKA gelişmeler!
Orta Doğu'da tansiyon düşmüyor. İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısının ardından yanıt verileceğini söyleyen Tel Aviv, bu kararını bir kez daha yineledi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın misilleme saldırısına yanıt verme tehdidini yineleyerek, İsrail'in "ölümcül, hassas ve şaşırtıcı" bir saldırı gerçekleştireceğini savundu. Aralarında soğuk rüzgarlar estiği iddia edilen Netanyahu ile Biden, yaklaşık 2 ay sonra ilk kez telefonda görüştü. Netanyahu ile telefonda görüşen ABD Başkanı Joe Biden, "Beyrut'ta nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesi gerektiğini" söyledi. İsrail Beyrut merkezi vurdu. CNN TÜRK ekibi patlamanın olduğu yerde yaşananları anlatıyor... İşte bölgeden son dakika gelişmeler...
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Lübnan-Suriye sınırında İran Kızılayı'na ait bir sahra hastanesine İsrail tarafından düzenlendiği belirtilen saldırıya ilişkin açıklama yaptı.
Saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirten Bekayi, İsrail'in sahra hastanesine saldırısı için "tam bir savaş suçu örneği" ifadesini kullandı.
İranlı Sözcü, Tel Aviv'in daha önce de Gazze ve Lübnan'da hastaneleri defalarca kez hedef aldığına dikkati çekerek, uluslararası topluma İsrail'in savaş suçlarının durdurulması için harekete geçmeleri çağrısını yineledi.
İran Kızılayı, 6 Ekim'de Lübnan-Suriye sınırında sahra hastanesi kurduğunu duyurmuştu. İran, İsrail'in dün sahra hastanesine saldırı düzenlediğini duyurmuştu.
İran Kızılayı Başkanı Pir Hüseyin Kolivend, saldırıda can kaybı olmadığını belirterek, "Tüm sağlık ekibimiz güvende ancak hastanenin ambulansları, sağlık ekipmanları ve malzemeleri imha edildi." ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in UNIFIL karargahına yönelik saldırısı hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "İsrail'in Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırısını kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.
"İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da sivil halka yönelik katliamlarının ardından BM güçlerini hedef alması, attığı her adımın cezasız kaldığı algısının bir tezahürüdür." değerlendirmesi yer alan açıklamada, uluslararası toplumun İsrail'in hukuka uymasını sağlamakla yükümlü olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Türkiye'nin UNIFIL Deniz Görev Gücü'ne bir fırkateyn ve UNIFIL karargahına ise 5 personel ile katkı sağladığı belirtilerek, "Bölgemizde barışın tesisi için uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm girişimlere destek vermeyi sürdüreceğiz." ifadesine yer verildi.
Beyrut'un merkezinde meydana gelen 2 patlamanın ardından bölgeden dumanlar yükselmeye başladı.
Saldırı sonrası bölgeye çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi yönlendirildi.
Bölgedeki görgü tanıklarının aktardığına göre, saldırıda hedef alınan bir bina yıkıldı, çevredeki evlerde ve araçlarda da hasar oluştu.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda 22 kişinin öldüğünü, 117 kişinin de yaralandığını açıkladı.
BM, İsrail'den Lübnan'ı bombalamayı sonlandırmasını ve ülkeden kara kuvvetlerini çekmesini talep etti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, İsrail'in Lübnan'daki BM Barış Gücüne yönelik saldırısını değerlendirdi.
Sözcü, "İsrail'in Lübnan'daki BM Barış Gücü tarafından kullanılan iki pozisyonu ve bir gözlem kulesini hedef aldıklarına ilişkin haberlerden dolayı derin endişe duyuyoruz." ifadesini kullandı.
İsrailli muhataplarına hemen ulaşarak olayla ilgili daha fazla bilgi istediklerini belirten ABD'li sözcü, "İsrail'in Mavi Hat yakınlarında Hizbullah altyapısını hedef alan saldırılar düzenlediğini anlıyoruz ancak bu operasyonların BM barış gücü unsurlarının emniyet ve güvenliğini tehdit etmemesi önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin Lübnan'ın güneyinde kara saldırısıyla birlikte işgal edilen bölgeye gittiği bildirildi.
Fransa, İsrail'in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait gözlem kulesini hedef alan saldırısının ardından İsrail'den durum hakkında açıklama talep etti.
İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, İsrail'in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) ateş açmasının ardından yaptığı açıklamada, "İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen ve tekrarlanan düşmanca eylemler savaş suçu teşkil edebilir” dedi.
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları sürüyor. İsrail ordusu, başkent Beyrut’ta iki binaya hava saldırısı düzenledi. Lübnan basını, saldırıların Beyrut’un merkezine düzenlendiğini aktararak, saldırıda Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden olan Hizbullah’ın eski lideri Hasan Nasrallah'ın kayınbiraderi Wafiq Safa olduğunu iddia etti. Safa’nın akıbeti ve saldırıdaki ölü ve yaralı sayısı henüz bilinmiyor.
İsrail'in Beyrut'un merkezine düzenlediği saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti, 9 kişi de yaralandı.
Beyrut'un merkezinden patlama sesi yükseldi. CNN TÜRK Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, "Çok şiddetli bir patlama sesi ile irkildik. Edindiğim bilgiye göre Beyrut merkezden dumanlar yükseliyor. Muhtemelen bir saldırı olduğuna dair bilgi var. Beyrut'un merkezinde Şii kesimin olduğu mahalleler sokaklar vardır. Merkezde dumanlar yükseliyor şuan araçtayım görüyoruz. Bir hanımefendi ile röportaj yapıyordum bir anda patlama gerçekleşti. O anları kayıt altına aldık. Birkaç dakika önce oldu bu saldırı. Dumanları çok net görüyorum. Vurulan yer neresi tam olarak bilmiyorum. İsrail genellikle apartmanların bir katını vuruyor. Bir suikast düzenliyor. Beyrut'un merkezinde patlama sesi çok şiddetliydi. Biz röportaj yapıyorduk çocuklar bir anda ağlamaya başladı. Eğer yayın devam etseydi o anları görürdünüz." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon, BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) "çatışmalar yoğunlaşırken" 5 kilometre kuzeye doğru yer değiştirmesi önerisinde bulundu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze Şeridi’nde çocuk felci aşısı kampanyasının ikinci turu için insani duraklama yapılacağını açıkladı.
İspanya, İsrail'in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait bir gözlem kulesini hedef aldığı saldırıyı "şiddetle kınadığını" ve barış güçlerine yönelik saldırıların uluslararası insancıl hukukun ihlali olduğunu bildirdi.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin kuzeyine giren İsrail askeri konvoyuna yönelik saldırılar düzenlediklerini duyurdu.
Birleşmiş Milletlerin (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail'in Gazze'de sağlık çalışanları ve tesislerine yönelik aralıksız ve kasıtlı saldırılarla savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediğini bildirdi.
Komisyon, devam eden BM İnsan Hakları Konseyi'nin 57'nci Oturumu kapsamında yeni raporunu açıkladı.
İsrail'in Gazze'ye yönelik daha geniş kapsamlı bir saldırının parçası olarak sağlık sistemini yok etmek için koordineli bir politika izlediği vurgulanan raporda, "İsrail, sağlık çalışanları ve tesislerine yönelik aralıksız ve kasıtlı saldırılarla savaş suçları ve insanlığa karşı imha suçu" işlediği ifadeleri yer aldı.
Raporda, "İsrail güvenlik güçleri Gazze'deki kuşatmayı sıkılaştırdığı, tıbbi tedavi için bölgeden ayrılma izinlerini kısıtladığı, sağlık personellerini kasıtlı olarak öldürdüğü, gözaltına aldığı ve işkence ettiği ve tıbbi araçları hedef aldığı tespit edildi. Bu eylemler, kasıtlı öldürme ve kötü muamele ve korunan sivil mülkün tahribi ve insanlığa karşı imha suçu olan savaş suçlarını oluşturuyor." denildi.
İsrail'in saldırılarının çocukların yaşam hakkını ihlal ettiği ve onların temel sağlık hizmetlerine erişimini engellediği kaydedilen raporda, İsrail'in, Filistinli çocukların ve potansiyel olarak Filistin halkının bir grup olarak yok olmasına yol açan yaşam koşullarını kasıtlı olarak dayattığına yer verildi.
Raporda, İsrail askeri kampları ve gözaltı merkezlerinde tutulan Filistinlilerin, birçoğunun keyfi olarak gözaltına alındığı bildirildi.
Gözaltındaki binlerce çocuk ve yetişkin Filistinlinin yaygın ve sistematik tacize, fiziksel ve psikolojik şiddete ve işkence gibi savaş suçu ve insanlığa karşı suç sayılan muamelelere maruz kaldığı kaydedildi.
Filistinlilerin, tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin mağduru olduğu vurgulanan raporda, erkek tutukluların üreme organlarına yönelik saldırılar yapıldığı ve çıplak halde tutulmaya zorlandığına işaret edildi.
Raporda, "Gözaltındakilerin taciz veya ihmal sonucu ölmeleri, kasıtlı öldürme veya cinayet ve yaşam hakkının ihlali gibi savaş suçlarını içeriyor." denildi.
Filistinli tutuklulara yönelik kurumsallaşmış kötü muamelenin, İsrail işgalinin uzun süredir devam eden bir özelliği olduğu hatırlatılan raporda, bunun doğrudan İsrail'de cezaevi sisteminden sorumlu bakan Itamar Ben-Gvir'in emriyle gerçekleştiği, İsrail hükümetinin şiddeti teşvik eden açıklamalarıyla çatışmaların körüklendiği belirtildi.
Hamas ve Filistinli diğer silahlı gruplar tarafından tutulan İsrailli ve diğer uyruktan esirlere yönelik bazı kötü muamelelerin olduğu da raporda yer aldı.
BM: İsrail Lübnan’daki barış gücü askerlerine ateş açtı, iki asker yaralandı
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in bir belgeselde verdiği röportajda, sınırları Ürdün Nehri'nin diğer yakasına kadar genişletilmiş “Büyük İsrail” tasviri, sosyal medyada gündem oldu.
Yönetmenliğini Jerome Sesquin'in yaptığı "İsrail: Kaos'un Bakanları" isimli belgeseldeki konuşmasında Bakan Smotrich, İsrail'in egemen olduğu sınırların mevcut haliyle sınırlı kalmayacağını söyledi.
"Bir Yahudi devleti istiyorum" diyen Smotrich, sunucunun "Bu ne demek?" sorusuna, "Yahudi devleti. Bu, oldukça karışık. Yahudi halkının değerlerine göre yönetilen bir devlet." cevabını verdi.
Bakan Smotrich, sunucunun, "İsrail'in egemenliği denizden Ürdün'e kadar mı? Hepsi bu mu yoksa sonrasında Ürdün Nehri’nin diğer yakası mı fethedilecek?” sorusunu ise “Yavaş yavaş" şeklinde yanıtladı.
Smotrich, "Bilgelerimizin kitaplarına göre, Kudüs'ün geleceği Şam'a kadar uzanacaktır ve Kudüs tek başına Şam’a kadar uzanır." ifadesini kullanarak "Büyük İsrail" politikasını tasvir etti.
Daha önce “Filistin diye bir halkın olmadığı” yönündeki açıklamalarıyla da tepki toplayan Smotrich’in bu ifadeleri, sosyal medyada gündem oldu.
Ürdün'ü içine alan "Büyük İsrail" haritası
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Smotrich, 20 Mart’ta Fransa'nın başkenti Paris'e yaptığı ziyarette Likud Partisinin eski lideri Jacques Kupfer'i anma töreninde yaptığı konuşmada, "Filistin diye bir halkın olmadığını ve bunu Beyaz Saray'ın da duyması gerektiğini" söylemişti.
Maliye Bakanı Smotrich, daha önce de Yahudi yerleşimcilerin 26 Şubat'ta toplu saldırılarına hedef olan Filistin beldesi "Huvvara'nın yeryüzünden silinmesi gerektiğini" kaydetmişti. Bu sözleri uluslararası arenada yoğun tepki toplayan Smotrich, ABD ve Fransa ziyaretlerinde diplomatik olarak tecrit edilmiş, herhangi bir resmi görüşme yapamamıştı.
Paris'teki Jacques Kupfer'i anma töreni de gelen tepkiler üzerine ilk planlandığı merkezde yapılamamış ve başka bir salona alınmıştı. Smotrich ise bu durumu "İsrail nefreti her yerde" şeklinde yorumlamıştı.
Smotrich'in konuşma yaptığı kürsüde Ürdün'ü de içine alan İsrail haritası kullanması dikkatleri çekmişti.
İsrail’in “Büyük İsrail” politikası, Yahudilerin kutsal kitabındaki “Vadedilmiş Topraklar” inancına ve tam sınırları belli olmamakla birlikte bugün Filistin, Suriye ve Ürdün topraklarına doğru genişlemeyi öngören hedefe dayanıyor.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah mensuplarıyla yaşanan çatışmalarda bir subayının öldüğünü bir askerin de ağır yaralandığını açıkladı.
İsrail ordusundan konuya dair yazılı açıklama yapıldı.
Kıdemli Başçavuş Ronnie Ganisett'in (36) Lübnan'ın güneyinde çıkan çatışmalarda öldürüldüğü bir askerin de ağır yaralandığı belirtildi.
Açıklamaya göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten, Lübnan'ın güneyinde de Hizbullah ile 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda öldürülen İsrail askerlerinin sayısı 731'e yükseldi.
İran'ın Semnan eyaletinde meydana gelen deprem haberinden günler sonra, sarsıntıların aslında Tahran'ın ilk nükleer denemesinden kaynaklandığı iddia edildi. Cumartesi günü saat 10:45'te Tahran Üniversitesi sismografi merkezi, İran'ın Semnan eyaletindeki Aradan kentinde 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini ve sarsıntıların Tahran'ın doğusundaki bazı bölgelerde de hissedildiğini duyurdu.
Deprem haberinin hemen ardından Tahran rejiminin, İsrail'in topraklarına yönelik saldırılarına karşı caydırıcı bir önlem olarak, ilk yeraltı nükleer denemesini gerçekleştirdiği yönünde iddialar ortaya atıldı. İddialar tam da onlarca İranlı vekilin ülkenin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'ne mektup yazarak nükleer silah çağrısında bulunduğu bir zamanda geldi.
İran haber ajansı nükleer spekülasyonları “söylenti” olarak reddetti ve nükleer denemenin Tahran'ın doktriniyle çeliştiğini vurguladı ancak iddialar sosyal medyayı aşıp batı medyasında da geniş yer aldı.
İran'a saldırıya hazırlanan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüşen ABD Başkanı Joe Biden, "Beyrut'ta nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesi gerektiğini" söyledi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, Biden ile Netanyahu arasındaki telefon görüşmesine Başkan Yardımcısı Kamala Harris de katıldı.
ABD'nin İsrail'in güvenliğine olan taahhüdünün vurgulandığı görüşmede Biden, Netanyahu'ya, Mavi Hat boyunca Lübnanlıların ve İsraillilerin evlerine güven içinde dönebilmeleri amacıyla "diplomatik çözüme" ihtiyaç olduğunu kaydetti.
İsrail'in artan saldırılarına ilişkin herhangi bir ifadenin yer almadığı açıklamaya göre Biden ayrıca, özellikle Beyrut'un nüfusu yoğun bölgelerinde sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesinin önemine dikkati çekti.
Görüşmede iki isim, Gazze'de ateşkes için diplomasinin yeniden çalışmaya başlaması gerektiğini belirtirken, Biden Gazze'deki insani duruma işaret ederek bölgenin kuzeyine yeniden erişimin önemini vurguladı.
Beyaz Saray: 30 dakikalık görüşme verimli geçti
Biden-Netanyahu görüşmesine ilişkin basın brifinginde değerlendirmeler yapan Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, görüşmenin "doğrudan" ve "verimli" bir görüşme olduğunu kaydetmişti.
Görüşmenin yaklaşık 30 dakika sürdüğünü belirten ve fazla detaya girmeyen ABD'li Sözcü, "Başkan ile İsrail Başbakanı arasındaki görüşmede tabii ki birçok konuyu ele aldılar, birazdan yazılı açıklama yapacağız. İsrail ile, İran'ın son saldırısına nasıl karşılık verecekleri hakkında görüşmeye devam edeceğiz." ifadesini kullanmıştı.
Jean-Pierre ayrıca, Biden'ın kapalı kapılar ardında Netanyahu hakkında küfürlü ifadeler kullandığı iddiasını içeren ve ABD'de 15 Ekim'de piyasaya çıkacak Bob Wodward'un kitabı hakkında da yorum yapmaktan kaçınmıştı. Jean-Pierre, Biden'ın Netanyahu için küfürlü ifadeler kullanıp kullanmadığı sorusuna, "Herhangi bir şeyi doğrulayamam." cevabını vermişti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın da Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin görüşü de sorulan Beyaz Saray Sözcüsü, o konuda da yorum yapmayacağını belirtmişti.
Aralarında soğuk rüzgarlar estiği söylenen Netanyahu ile Biden'ın yaklaşık 2 ay sonra ilk kez telefonda görüştüğü ifade edilmişti.
Walla'ya konuşan ve adı açıklanmayan yetkililer, İsrail'in misillemesinin "önemli" olmasını beklediklerini ve İran'daki askeri hedeflere hava saldırılarının yanı sıra bir dizi suikastı da içerebileceğini ileri sürmüştü.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 1 günlük ziyaret kapsamında ABD'ye gitmeyi planlıyordu. Ancak, Netanyahu'nun kendisi Biden ile telefonda konuşmadan Gallant'ın Washington ziyareti için yola çıkmasını istemediği bildirilmişti.
Bu haberin ardından Gallant'ın ABD ziyaretinin Netanyahu'nun talepleri nedeniyle bilinmeyen bir tarihe ertelendiği belirtilmişti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın misilleme saldırısına yanıt verme tehdidini yineleyerek, İsrail'in "ölümcül, hassas ve şaşırtıcı" bir saldırı gerçekleştireceğini savundu.
The Times of Israel gazetesinin haberine göre, Gallant, İsrail ordusunun İstihbarat Direktörlüğü bünyesindeki Birim 9900'ü ziyaretinde İsrail'in İran'a olası saldırısına ilişkin açıklamada bulundu.
Gallant, İsrail saldırdığında İran'ın "başına ne geldiğini veya nasıl geldiğini anlamayacağını" öne sürerek, saldırının "ölümcül, hassas ve özellikle şaşırtıcı" olacağı tehdidinde bulundu.
Tüm askeri komuta kademesinin İran'a saldırı konusuna odaklanmış durumda olduğunu söyleyen Gallant, İran'ın geçen hafta düzenlediği saldırının "agresif" olduğunu ancak hatalı oldukları için "başarısız" olduğunu savundu.
İran, 1 Ekim'de İsrail'e füze saldırısında bulunmuştu. Tel Aviv yönetimi ise İran'ın bu saldırısına karşılık verileceğini bildirmişti.
Canlı Anlatım Özeti
- İRAN'DAN SAHRA HASTANESİ SALDIRISINA KINAMA
- TÜRKİYE'DEN İSRAİL'E KINAMA
- 22 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
- BM'DEN İSRAİL'E ÇAĞRI
- ABD: HABERLERDEN ENDİŞE DUYUYORUZ
- LÜBNAN'IN GÜNEYİNDE İŞGAL ETTİKLERİ BÖLGEYE GİTTİ
- FRANSA İZAHAT İSTEDİ
- 'SAVAŞ SUÇU TEŞKİL EDEBİLİR'
- 'NASRALLAH'IN KAYINBİRADERİ HEDEF ALINDI' İDDİASI
- BEYRUT'TA 2 ÖLÜ, 9 YARALI
- BEYRUT MERKEZDE PATLAMA MEYDANA GELDİ
- BM BARIŞ GÜCÜ'NÜN YER DEĞİŞTİRMESİNİ ÖNERDİ
- ÇOCUK FELCİ AŞISI İÇİN İNSANİ DURAKLAMA YAPILACAK
- DAHİYE'YE YÖNELİK SALDIRILAR DEVAM EDİYOR
- 'SALDIRILAR ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUKUN İHLALİDİR'
- 12 ASKERİ ARACI PUSUYA DÜŞÜRDÜĞÜNÜ DUYURDU
- BM Komisyonu: İsrail, Gazze'de sağlık tesisleri ve çalışlarına yönelik saldırılarla savaş suçu işledi
- İsrail, BM askerlerine ateş açtı
- İsrailli bakanın "Büyük İsrail" tasviri sosyal medyada gündem oldu
- İsrail ordusu Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda bir askerinin öldürüldüğünü duyurdu
- İran gizlice nükleer silah denemesi mi yaptı?
- Biden, Netanyahu'ya Beyrut'ta sivillerin gördüğü zararın minimize edilmesi gerektiğini belirtti
- İsrail Savunma Bakanı Gallant, İran'a saldıracakları tehdidini yineledi