Lübnan'da son durum... İsrail Beyrut'u bombalıyor

İsrail'in Beyrut'un güneyine Dâhiye bölgesine bombalı saldırıları CNN TÜRK canlı yayınında böyle görüntülendi.CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, bölgede canlı yayında son durumu aktarırken İsrail'in Beyrut'u bombaladığı anlar kameralara yansıdı.

CNN Türk muhabiri Emrah Çakmak Hizbullah'ın Hayfa'yı vurduğunu açıkladı. İşte o açıklamalar;

Şu anda dakikalar önce, Tel Aviv'de heronların arka arkaya, kuzeye ilerlediklerini buradan takip edebiliyoruz ama Hizbullah kanadından da aynı dakikalarda Hayfa'ya atış gerçekleştirildi. Arka arkaya ve Hayfa'nın hedef alındığı yerlerden bir tanesi de büyük bir gürültüyle patladı ve bir apartmanın hedef alındığı bilgisi İsrailli kaynaklar tarafından aktarılıyor. Ölü ya da yaralı yok deniyor ama güvenlik kamera görüntüsünde bir anda büyük bir patlama gerçekleşiyor ve etrafta, yolda, apartmanların olduğu yerde her yer tuzla buz oluyor. Arka arkaya sirenler çaldı. Demir kubbe sisteminin durduramadığı ve durduramadığı gibi de apartman hedef alındı. Büyük bir gürültü ile patlama gerçekleşti. Ardından patlamayla birlikte apartmanın yaşam alanının olduğu yerde evlerin önündeki otomobillerin de zarar gördüğü söylendi.

İsrail'in saldırıları altındaki Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde bulunan Dahiye bölgesinde şiddetli patlama oldu.

Patlama, İsrail ordu sözcüsünün Beyrut'un güneyindeki bazı noktalara Hizbullah'a ait olduğu iddiasıyla saldırı tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi.

İki hava saldırısı gerçekleştirildi. Beyrut'un güneyine Dâhiye bölgesinde patlama sesleri duyuldu. Fulya Öztürk canlı yayında böyle duyurdu; Saldırılar gece 11 gibi başlıyor ve sabah 3-4'e kadar devam edebiliyor. Dün de öyle oldu, kesintisiz, arda arda, neredeyse her 5 dakikada bir noktayı vurdular.

CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk son dakika gelişmesini böyle duyurdu; İsrail Sözcüğü'nden bir uyarı geldi. Bu daha önce de zaten İsrail'in yapmış olduğu uyarı bölgelerindendi ve defalarca vuruldu İsrail tarafından. Yine aynı nokta uyarı olarak gösterildi. Yani bu bölgeyi boşaltın denildi. Burjen Baraj bölgesi, Güney Barniyo sakinlerine, özellikle haritalarda belirtilen binalarda ve onlara bitişik olanlarda acil bir uyarıdır başlığıyla paylaşıldı. Bu uyarı ve haritada verildi hangi noktalar olduğuna dair, hangi noktaları vuracaklarına dair. Kendi güvenliğiniz ve aile üyelerinizin güvenliği için bu binaları ve bitişiğindekileri derhal tahliye etmeli ve bunlardan en az 500 metre mesafe uzak durmalısınız denildi. Dün de yine bu saatlerde bir uyarı verilmişti. Dün Beyrut çok zor bir gece geçirdi. Son zamanların en büyük saldırısıydı. Dün geceki o saldırılar sadece gece saatlerinde 30'dan fazla hava saldırısı düzenledi İsrail.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri (BMMYK) Filippo Grandi, uluslararası toplumun Lübnan'daki ihtiyaç sahipleri için insani desteği artırması gerektiğini bildirdi.

Grandi, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Lübnan'a yönelik ziyaretine ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.

İlk olarak saldırılar nedeniyle yerinden edilmiş ailelerle bir araya geldiğini belirten Grandi, Beyrut'taki okullarda kalan yerinden edilmiş ailelerin, en çok hava saldırılarının durması ve evlerine güvenli şekilde dönebilmeyi istediğini kaydetti.

Grandi, "Lübnan'da acilen ateşkese ihtiyaç var. Bu arada uluslararası toplum, ihtiyaç sahiplerine insani desteğini artırmalı." ifadesini kullandı.

Daha sonra Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile görüşmesine dair paylaşım yapan Grandi, Mikati ile BMMYK'nin dayanışmasını ifade etmek ve Lübnan'daki çatışmadan etkilenenlere nasıl destek verileceğini görüşmek üzere bir araya geldiğini belirtti.

İran, ülkedeki uçuşların "operasyonel kısıtlamalar" nedeniyle yerel saatle 21.00 itibarıyla yarın sabaha kadar iptal edildiğini açıkladı.

İran resmi ajansı IRNA'ya göre Sivil Havacılık Kurumu, planlanan uçuşların bu akşam 21.00 ile 7 Ekim Pazartesi 06.00 arasında iptal edildiğini bildirdi.

Detay verilmeksizin iptal kararının "operasyonel kısıtlamalar" nedeniyle alındığı aktarıldı.

CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk Beyrut Havalimanı ile ilgili detayları anlattı;

Son iki gündür benzeri görülmemiş saldırılar düzenledi. İsrail hem savaş uçakları hem silahlı insansız hava araçlarıyla saldırıyor. Dün gece Beyrut için en zor geceydi. Bu gece nasıl olacak bilinmez ama çok ciddi bir tedirginlik hali var. Özellikle hava karardıktan sonra insanlar Beyrut'ta sokaklarda dolaşmıyorlar. Beyrut'un kuzeyinde de güvenli olarak o bölge seçilmiş olsa da orada da dışarıda gezen insanlar olmuyor. Özellikle gece artık herkes evine gidiyor. Gidemeyenler dışarıda olanlar var. Tabii onları da atlamamak lazım. Ciddi bir insanlık trajedisi var bölgede. Bugün de uçaklar indi kalktı. Havalimanına gelen yolcular oldu. Gidenler oldu. Şimdi burası direniyor bu havalimanı. Sürekli bombalanan, Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine çok yakın bu havalimanı. Geçen hafta ben de Beyrut Havalimanı'na indiğimde ilk karşılaştığım manzara kocaman siyah dumanlar, patlamalar, çok endişe verici görüntüler vardı. Tüm bu bombardımana rağmen uçuşlar devam ediyor.

İsrail'in Birüssebi (Berşeva) kentine düzenlenen silahlı saldırıda bir kadının öldüğü, biri ağır 10 kişinin yaralandığı bildirildi.

İsrail acil yardım servisi Magen David Adom'dan yapılan açıklamada, Birüssebi otobüs terminaline silahlı saldırı düzenlendiği belirtildi. Açıklamada, saldırıda 25 yaşında bir kadının öldüğü, biri ağır 10 kişinin yaralandığı kaydedildi. Yararlıların hastaneye kaldırıldığı aktarılırken, saldırgan ve saldırı hakkında bilgi verilmedi.

Lübnan'ın Londra Büyükelçisi Rami Mortada, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmeden önce İsrail'le 21 günlük ateşkesi kabul ettiğini ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun New York ziyaretinden sonra bu planı reddettiğini kaydetti.

Mortada ve İsrail'in Londra Büyükelçisi Tzipi Hotovely, İngiliz Sky News televizyonunda katıldıkları programda bölgedeki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Lübnan Büyükelçisi Mortada, Nasrallah'ın İsrail saldırısında öldürülmeden önce 21 günlük bir ateşkesi kabul ettiği ve bunun ABD tarafından da bilindiği iddialarına yanıt verdi.

Mortada, "Evet, ABD, İngiltere ve 15 ülkenin bildiği ateşkes teklifini onayladığımızı bildirmiştik. Ne yazık ki Netanyahu New York'a gittikten sonra ne olduysa bu barış planını reddetti ve hala reddediyor. Bu plan bizim için hala bağlayıcı. Başbakanımızın da yinelediği gibi 21 günlük ateşkes isteyen plana ve bu arada tüm endişelere yanıt verecek diplomatik düzenlemelere bağlıyız." dedi.

İsrail'in endişelerini diplomatik yollarla çözmek yerine şiddeti seçtiğini öne süren Mortada, "Lübnan'da Hizbullah'ı, Gazze'de ise Hamas'ı günah keçisi olarak gösteriyorlar. Ama konu Hizbullah değil, konu Lübnan." diye konuştu.

"Dikkatleri başka yöne çekmeye çalışıyorlar"

Mortada, İsrail'in kendi hatalarını örtmek için başkalarını suçladığını belirterek, "İsrail, Lübnan topraklarını 22 yıl işgal etti. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı geldikten sonra da devam ettiler. Güvenlik ancak karşılıklı güvenliğe dayanabilir. Komşunuzu güvensiz kılarak onun size güvenlik sağlamasını bekleyemezsiniz." diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı uyarınca İsrail ve Lübnan'ın sorumluluklarına dikkati çeken Mortada, İsrail'in Lübnan'ın egemenliğine saygı duyması gerektiğini vurguladı.

Bölgedeki sorunların çözümünün basit olmadığını kaydeden Mortada, şunları söyledi:

"İsrail'in yaptığı gibi basite indirgeyemezsiniz. İsrail bunu bilinçli olarak yapıyor çünkü konu Hizbullah'ın çok daha ötesinde. Amaç Lübnan'da Hizbullah olmadığı gibi Gazze'de de Hamas değil. İsrail, sadece öldürmeyi bilen, barış getiremeyecek bir ülke. Sadece terörize etmek istiyorlar. Çevrelerindeki halklara gaddarca davranarak dikkatleri Filistinlilerle iki devletli çözümü sağlayamayacak olmalarından başka yöne çekmeye çalışıyorlar."

İsrail Büyükelçisi: "Sivilleri öldürmek gibi bir amacımız yok"

İsrail'in Londra Büyükelçisi Hotovely ise İsrail'in Gazze ve Lübnan'da kendi halkının güvenliğini sağlamaktan başka bir amacının bulunmadığını öne sürdü.

Nasrallah'ın ateşkesi kabul ettiği iddialarına da yanıt veren Hotovely, "Hasan Nasrallah herhangi bir ateşkesi onaylamadı. Bu çok gülünç." dedi.

Hotovely, Lübnan ve Gazze'deki İsrail saldırılarında sivillerin hayatını kaybetmesine ilişkin de değerlendirme yaparak, "Sivilleri öldürmek gibi bir amacımız yok. Hiç yok. Gazze'de veya Lübnan'da bunu yapmıyoruz. Bu ölümlerin sorumlusu Hamas ve Hizbullah'tır. Kendi insanlarını, canlı kalkan olarak kullanıyorlar." diye konuştu.

İsrail'in hiçbir batı ordusunun yapmadığı kadar dikkatli operasyonlar yaptığını iddia eden Hotovely, İran'ın İsrail'e yönelik saldırılarına da değindi.

Hotovely, İran'a karşı doğrudan bir saldırı planı olup olmadığına yönelik soruya, "Tüm seçenekler masada. Başbakanın da (Netanyahu) açıkça söylediği gibi bu tehdidin devam etmesine izin veremeyiz. İran'ın İsrail'i nasıl yok edeceğine dair stratejik bir planı var." ifadelerini kullandı.
 

İsrail Lübnan'a yoğun saldırılar düzenliyor. Can kaybının günden güne arttığı ülkeye bomba yağdıran İsrail güçleri bir Hizbullah komutanının daha öldürüldüğünü açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Kafr Kila köyüne düzenlenen saldırıda İsrail'e düzenlenen bir tanksavar füze saldırısından sorumlu olduğu iddia edilen Hizbullah komutanı Hader Ali Tawil'in öldürüldüğü belirtildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile telefonda görüştü.

Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre; Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bakan Fidan, İsrail'in saldırıları çerçevesinde Lübnan'daki son gelişmeler ve insani durum hakkında bilgi aldı, Lübnan'ın ihtiyaç duyduğu insani yardımlar konusunda Türkiye'nin destek vermeye hazır olduğunu aktardı. İsrail'in yayılmacı bir anlayışla sürdürdüğü savaşın, küresel düzeyde olumsuz yansımaları olacağını kaydeden Fidan, İsrail saldırılarının bir an önce sona ermesi ve İsrail askerlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi gerektiğini belirtti. 

İsrail'in Lübnan'a dün düzenlediği hava saldırılarında 23 kişinin öldüğü, 93 kişinin yaralandığı bildirildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığına bağlı Halk Sağlığı Acil Operasyonlar Merkezinden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'a düzenlediği saldırılara ilişkin bilgi verildi.

Açıklamaya göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye, Bekaa, Baalbek Hirmil, Cebel Lübnan'a dün düzenlediği hava saldırıları sonucu 23 kişi hayatını kaybetti, 93 kişi yaralandı.

İsrail’in Lübnan’a 23 Eylül’de başlattığı saldırılarda şu ana kadar 1204 kişi yaşamını yitirdi, 3 bin 411 kişi yaralandı.

Lübnan resmi kaynaklarına göre İsrail'in saldırıları nedeniyle 1 milyon 200 binden fazla kişi yerinden oldu.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’u yoğun bombardımana tutan İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyine gece boyunca düzenlediği saldırıların yanı sıra yeniden başlattığı kara saldırılarıyla Filistinlilere yeniden zorla "sürgün emirleri" gönderdi.

İsrail ordusu, 162. Tümen’e bağlı güçlerinin Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'na kara saldırısına başladığını duyurdu.

Hamas’ın bölgede varlık gösterdiğini öne süren İsrail, bölgeyi kuşattığını ve hava kuvvetlerinin desteğiyle saldırıların sürdüğünü açıkladı.

İsrail ordusu gözünü yeniden Gazze'nin kuzeyine çevirdi

İsrail Ordu Sözcülüğü, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve Gazze kenti için yeni bir sürgün haritası yayımladı.

İsrail ordusunun geçmişte Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutmak için kullandığı yeni haritada daha küçük bloklara bölünmüş alanları çok daha geniş kümeler halinde bölgeler olarak işaretlemesi dikkati çekti.

Gazze'nin kuzeyini Hamas'a karşı "savaş alanı" şeklinde niteleyen İsrail ordusu, Beyt Hanun'un batısındaki bölgelere saldıracağını, Gazze'nin güneyindeki “insani bölge” olarak belirlenen alanı da genişlettiğini öne sürdü.

Han Yunus kentinin batısındaki El-Mevasi bölgesindeki Selahaddin Yolu ve Reşid Caddesi de "tahliye rotası" olarak yeniden açıldı.

İsrailli siyasilerden Gazze Şeridi'nin kuzeyinin "askeri bölge" ilan edilmesi çağrısı

İsrail'in Lübnan'a saldırıları ve İran'a vereceği muhtemel karşılık beklenirken Gazze'nin kuzeyinde yeni bir şiddet ve göç dalgası başlatması dikkati çekti.

Uluslararası toplum, İsrail'in şiddetinin yayıldığı diğer alanları tartışırken Gazze'nin kuzeyindeki bu yeni hamle, İsrail'de bazı milletvekilleri ve bakanların, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi'nin kuzeyini "sivilden arındırılmış kapalı askeri bölge" ilan etmesi çağrısının ardından geldi.

"Israel Hayom" gazetesi, koalisyon hükümetindeki bakanların da içinde bulunduğu 27 kişinin, 18 Eylül'de Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden tehciri için hazırlanan planı uygulaması için Netanyahu'ya mektup yazdığını bildirmişti.

Hangi milletvekili ve bakanların imzaladığı belirtilmeyen mektupta, Gazze Şeridi'ne tüm yardımların kesilmesi, kuzeyinin "Filistinlilerden arındırılarak kapalı askeri bölge" ilan edilmesini içeren "Generaller Planı"nı kabul etmesi için güvenlik kabinesine toplanma talebinde bulunulduğu belirtilmişti.

İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya'da yer alan Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezine gece şiddetli saldırı düzenlemişti. 

Ayrıca İsrail ordusunun kuzeydeki Beyt Hanun ve Cibaliya bölgelerinde de gece boyunca saldırıları sürmüştü.

Bölgede şiddet dalgası hız kesmiyor

İsrail'in "güvenliğini" öne sürerek 7 Ekim 2023'ten bugüne başta Gazze, Batı Şeria, şimdi Lübnan'da yol açtığı insani ve bölgesel felaket devam ediyor.

İsrail'in Gazze'ye bir yıldır süren saldırılarıyla 17 bini çocuk, 12 bini kadın yaklaşık 42 bin Filistinli can verdi.

Filistinlilerin 7 Ekim 2023'ten bu yana bir yıldır bombalandığı görüntüler, uzmanlarca uluslararası savaş ve insani hukuka aykırı şeklinde nitelenmesine rağmen tüm dünya tarafından izleniyor ancak engel olunamıyor.

İsrail'in saldırılarını Lübnan'a taşıdığı senaryoda ortaya çıkan can kaybı ve yerinden edilmelere rağmen ABD, yakın zamanda İsrail'e artırılmış 8,7 milyar dolarlık askeri yardım paketi açıkladı.

İran'ın son dönemde düzenlediği balistik füze saldırısının ardından İsrail'in vereceği karşılıkla bölgesel çatışmanın daha şiddetli ve karmaşık hale gelmesinden endişe ediliyor.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL), faaliyetlerini düzenli olarak planladıklarını, Lübnan'daki mevzilerinde kalmaya devam edeceklerini ve gerektiğinde devreye sokmak üzere hazır bir ‘acil durum’ planları olduğunu duyurdu.

Açıklamada, 30 Eylül'de İsrail ordusunun Lübnan'a ‘sınırlı kara saldırıları’ düzenleme niyetini BM’ye bildirdiği ve bazı mevzilerin yerini değiştirmelerinin talep edildiği bilgisi paylaşıldı.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) tarafından yayınlanan açıklamada, "Lübnan ve İsrail'i, sadece sözde değil, eylemde de bölgede istikrarı getirecek tek geçerli çözüm olan 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına bağlı kalmaya çağırıyoruz" denildi.

Lübnan'daki insani kriz, İsrail'in hava saldırılarının coğrafi olarak genişlemesi ve sivil altyapıyı giderek daha fazla hedef almasıyla her geçen gün artıyor. Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Ekim 2023'ten bu yana en az 77 sağlık çalışanının görev başında öldürüldüğünü açıkladı.

BM Lübnan İnsani Yardım Koordinatör Yardımcısı İmran Rıza, sağlık çalışanlarına yönelik saldırılarda endişe verici bir artış olduğunu söyledi. En ağır bedeli sağlık çalışanlarının canlarıyla ödediğini belirten Rıza, “Sağlık sistemi çöküşün eşiğinde” dedi.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 3 Ekim itibarıyla krizin başlangıcından bu yana ülke içinde yerinden edilmiş kişi sayısının 541 bin 527 olduğunu kaydetti.

Ulusal Afet Risk Yönetimi Birimi'nin 3 Ekim'deki açıklamasında ise 163 binden fazla kişiyi barındıran yaklaşık 892 toplu barınak olduğu ifade edildi.

 İsrail ordusu, 1 Ekim'de İran'ın yaptığı saldırıda askeri üslerde hasar oluştuğunu kabul ederken, uçakların zarar görmediğini iddia etti.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, televizyondan yaptığı açıklamada, İran'ın saldırısında Necef Çölü'ndeki (Negev) Nevatim Hava Üssü ve İsrail'in merkezinde bulunan Tel Nof Hava Üssü'nün zarar gördüğünü kabul etti.

İran'ın saldırısının üslerin "saldırı kabiliyetini etkilemediğini" belirten Hagari, "Zarar gören herhangi bir uçak yok." ifadelerini kullandı.

Hagari, İsrail'in 3 Ekim Perşembe akşamı yaptığı saldırıda Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'i hedef aldığı konusunda açıklama yapmayarak, "Hizbullah'ın istihbarat karargahına saldırı düzenlendiğini ve şu anda saldırının sonuçlarının doğrulanmakta olduğunu" bildirdi.

İsrail'in hava saldırılarının sürdüğü Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde 3 Ekim akşamı arka arkaya şiddetli patlamalar meydana gelmiş, İsrail, saldırının hedefinin Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin olduğunu iddia etmişti.

Saldırının hedefinin öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın muhtemel halefi Haşim Safiyuddin olduğu ileri sürülse de Safiyuddin’in akıbeti belirsizliğini koruyor.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine 30'dan fazla hava saldırısı düzenlediği ve İsrail'in gece saatlerinde bu bölgeye yönelik en şiddetli saldırılarını gerçekleştirdiği belirtildi.

Beyrut'un Dahiye bölgesinden patlama seslerinin duyulduğu ve bölgeyi siyah dumanların kapladığı aktarıldı.

İsrail'in Es-Safir ve Burc el-Baracine bölgelerini, havalimanı yolu üzerindeki bir benzin istasyonunu, Amerikan Mahallesi ve Gubeyri bölgesindeki bazı binaları ve birçok noktayı hedef aldığı kaydedildi.

Öte yandan İsrail ordu sözcüsü Avichai Adraee, X platformundan yaptığı açıklamada, "gece saatlerinde İsrail savaş uçaklarının, hassas istihbarat rehberliği altında Beyrut bölgesine birçok saldırı düzenleyerek çok sayıda silah deposunu ve yapıyı hedef aldığını" ifade etti.

Adraee, "Hizbullah'ın savaş araçlarını ve üretim tesislerini Beyrut'un kalbindeki konutların altına yerleştirerek, bölge sakinlerini tehlikeye attığı" iddiasında bulundu.

İsrail ordu sözcüsünün iddialarına ilişkin Hizbullah'tan henüz bir açıklama yapılmadı ancak daha önce ordunun benzer iddialarını reddetmişti.