İsrail'in Lübnan'a saldırılarında yüzlerce can kaybı! Hizbullah ile gerilimde SON DAKİKA gelişmeler: Binlerce kişi yollara düştü...

İsrail ordusu, Lübnan’ın başkenti Beyrut ile güneydeki Sayda kenti arasındaki ana yolda yer alan Ciye bölgesine hava saldırısı düzenledi.

Güneyden başkent Beyrut ve kuzey bölgelerine göç edenlerin ana güzergahında yer alan Ciye bölgesini hedef alan İsrail hava saldırısının sesi, Beyrut’un birçok bölgesinde duyuldu.

Lübnan merkezli el-Cedid televizyonunun haberinde, Ciye bölgesini hedef alan İsrail hava saldırısının ağır bombalarla gerçekleştirildiği belirtildi.

Haberde, ilk belirlemelere göre Ciye bölgesine yönelik hava saldırısıyla bir deponun hedef alındığı ifade edildi.

Yerel basındaki haberlerde, saldırının olduğu bölgeye ambulansların hareket ettiği ve yaralıların olabileceği belirtildi.

İsrail’in saldırısına maruz kalan Ciye bölgesi, Hizbullah’ın kalesi olarak anılan Dahiye bölgesine yakın konumda yer alıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1 hafta içinde ikinci kez Lübnan'daki gelişmeleri ele almak için acil oturumla toplanacak.

Dönem Başkanı Slovenya Daimi Temsilciliğinden edinilen bilgiye göre, oturum yarın yerel saatle 18.00'de gerçekleşecek.

Açılış konuşmasını Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres yapacak.

Acil oturum, Fransa tarafından talep edildi.

BMGK, 20 Eylül'de Cezayir'in talebiyle acil oturumla toplanmıştı.

Lübnan Çevre Bakanı Nasır Yasin, İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk edenler için 252 okulu sığınma merkezine dönüştürdüklerini ve bu merkezlere 27 bin kişinin yerleştirildiğini bildirdi.

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Danny Danon, Lübnan'a yönelik "kara istilası" düzenlemeyi planlamadıklarını, diplomatik çözümü tercih ettiklerini söyledi.

Danon, BM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"İsrail'in bir cepheyi daha kaldıracak gücü olup olmadığının" sorulması üzerine Danon, geçmişte Lübnan'a ilişkin deneyimleri bulunduğunu dile getirdi.

Danon, "Kara istilası başlatmaya hevesli değiliz. Ben kendi oğlumu ya da oğullarımızı yabancı bir ülkede savaşmaya göndermek istemiyorum." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail hükümetinin Batı Şeria'da "azar azar toprak ele geçirme, işgali genişletme, toprakları birleştirme ve nihai amaç olarak yasa dışı işgal edilmiş, sömürgeleştirilmiş toprakları tamamen ilhak etme stratejisi içinde olduğunu" ifade etti.

Borrell, Amerikan CNN televizyonunun canlı yayınına bağlanarak Orta Doğu'daki son gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.

Hizbullah ve İsrail arasında sivil kayıplara yol açan saldırılar ve çatışmaların devam ettiğini dile getiren Borrell, "Belki de Gazze'deki savaş devam ettiği sürece tüm bölge ateş içinde olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Borrell, dünya kamuoyu her ne kadar Lübnan sınırına odaklanmış olsa da Batı Şeria'daki durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, İsrail ve Filistin için "en büyük riskin" Batı Şeria'da yaşananlar olduğunu söyledi.

"Batı Şeria'nın ikinci bir Gazze olabileceği" yönündeki ifadeleri hatırlatılan Borrell, "Gazze de ikinci bir Batı Şeria olabilir çünkü Gazze'yi yeniden kolonileştirmek için bazı yerleşim yerleri satın alma planı, Batı Şeria'daki aynı soruna yani yasa dışı kolonileşmeye, toprağın yasa dışı işgaline, Filistin halkının yasa dışı şekilde yerinden edilmesine neden olacaktır." dedi.

Borrell, "Yasa dışı diyorum çünkü Birleşmiş Milletler Genel Kurulundayım ve bu konuda Birleşmiş Milletler kararları, Uluslararası Adalet Divanının bu işgalin yasa dışı olduğunu çok açık şekilde ifade eden kararları var. Ve ikinci bir Gazze olacak diyorum çünkü kayıpların sayısı, yıkılan binaların sayısı artıyor." ifadelerini kullandı.

Çin, Orta Doğu'da İsrail'in Lübnan'a saldırılarıyla tırmanan gerilimi düşürmek için uluslararası topluma çağrıda bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında, İsrail'in Lübnan'ın güneyine ve doğusuna yönelik saldırılarıyla tırmanan bölgesel krize ilişkin değerlendirme yaptı.

Çin'in gelişmeleri yakından izlediğini ve askeri operasyonların yol açtığı can kayıplarından şoka uğradığını ifade eden Sözcü Lin, "Çin, Lübnan'ın egemenliğinin ve güvenliğinin her türlü ihlaline karşıdır. Sivillere zarar veren her hareketi kınıyoruz. Tüm tarafları, gerilimi düşürecek tedbirleri derhal almaya, gerilimin daha fazla tırmanmasını önleyerek Orta Doğu'da barışı, istikrarı ve halkların güvenliğini korumaya çağırıyoruz." dedi.

Lin, AA muhabirinin, Lübnan'a yönelik saldırıların, çatışmaların bölgeye yayılacağı endişelerini artırdığını belirterek, Çin'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyini bu konuda harekete geçirmeye yönelik adım atıp atmayacağı yönündeki sorusuna, "Bölgede barış ve istikrar için tüm taraflarla birlikte çalışmaya ve elimizden gelen tüm gayreti göstermeye hazırız." yanıtını verdi.

Orta Doğu'daki durumun vahametinin artmasıyla uluslararası toplumun gerilimi düşürmeye yönelik çabalarının o denli önem kazandığına işaret eden Lin, "Durum ne yönde gelişirse gelişsin, Çin daima adaletin tarafında olacak, Orta Doğu'da barış ve istikrara bağlı kalacaktır." diye konuştu.

İsrail ordusu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlenen saldırıda Hizbullah komutanlarından İbrahim Kubeysi'nin öldüğünü bildirdi.

İsrail ordusu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta öğleden sonra düzenlenen hava saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Beyrut'ta Hizbullah’ın güçlü olduğu Dahiye bölgesine İsrail Hava Kuvvetlerince saldırı düzenlendiği belirtildi.

Saldırının hedefinde Kubeysi'nin olduğu ve Hizbullah komutanının bombardımanda öldüğü aktarıldı.

Kubeysi'nin Hizbullah'ın füze ve roketlerden sorumlu komutanı olduğu ileri sürüldü.

İsrail ordusu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine hava saldırısı gerçekleştirdi. Lübnan Sağlık Bakanlığı, 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 15 kişinin yaralandığını belirtti. Lübnanlı güvenlik kaynakları saldırıda Hizbullah komutanlarından İbrahim Kubeysi'nin öldürüldüğünü öne sürdü.

Söz konusu saldırı Hizbullah’ın güçlü olduğu Dahiye bölgesindeki Gubeyri Mahallesi'nde gerçekleşti. 

Bu saldırı, İsrail’in bir hafta içinde Beyrut'a düzenlediği üçüncü saldırı oldu.

İsrail ordusu da yaptığı yazılı açıklamayla Beyrut'a hava saldırısı düzenlediğini doğruladı.

İsrail ordusu, bu sabah Lübnan'ın güneyine yeniden hava saldırıları düzenlediğini duyurmuştu.

Hizbullah’ın medya ofisi, İsrail'in Lübnan'ın doğusundaki Beka Vadisi üzerinde "çok tehlikeli" barkod bulunan broşürler attığını söyledi.

Barkodun telefonla taranmasının, cihazdaki tüm bilgilerin ele geçirilmesi anlamına geldiği belirtildi.

Lübnan'da 17 Eylül'de, yüzlerce çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana gelmiş, patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmişti.

Ülkede 18 Eylül'de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 608'den fazla kişi yaralandı.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına ilişkin, "Ne yazık ki uluslararası hukukun çiğnenmesi ve sivillerin korunmasına yönelik angajman kuralları hiçe sayılarak bir kez daha bütünüyle göz ardı ediliyor." dedi.

Harris, CNN International televizyonundan Cristiane Amanpour'a verdiği röportajda, İsrail'in Lübnan'daki saldırılarının "olağanüstü tehlikeli bir duruma yol açtığı" değerlendirmesinde bulundu.

İrlanda Başbakanı Harris, "Orta Doğu'daki savaş açısından potansiyel olarak yıkıcı ikinci bir cephenin açıldığını gördük." ifadesini kullandı.

Bu saldırılarda Lübnan'daki sivillerin hedef alındığını vurgulayan Harris, "Burada terörizme karşı hedefe yönelik bir yanıt görmüyoruz." diye konuştu.

İsrail'in Lübnan'daki saldırılarında ölenler arasında çocukların olduğuna ve çok sayıda kişinin de yaralandığına işaret eden Harris, "Dolayısıyla ne yazık ki uluslararası hukukun çiğnenmesi ve sivillerin korunmasına yönelik angajman kuralları hiçe sayılarak bir kez daha bütünüyle göz ardı ediliyor." dedi.

"Gerilimin tırmandığı bir ortamda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir araya geleceğiz"

Harris, Lübnan'daki İrlandalı barış gücü askerlerinin güvende olduğunu ancak kendilerini savunma ve koruma kabiliyetine sahip olmayan siviller konusunda endişe duyduğunu dile getirdi.

İrlanda Başbakanı, "Bu hafta burada Birleşmiş Milletlerde (BM) gerilimi azaltmayı konuşuyor olmamız gerekirken bunun yerine gerilimin tırmandığı bir ortamda BM Genel Kurulu'nda bir araya geleceğiz." ifadesini kullandı.

7 Ekim sonrası Hizbullah-İsrail arasında başlayan saldırılar, Lübnan’daki telsiz ve çağrı cihazı patlamalarının ardından zirve noktaya ulaştı. Orta Doğu’da tam kapsamlı bir savaş endişesi sürerken, çatışmalar gittikçe şiddetlendi ve dün İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarında 492 kişi hayatını kaybetti.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dünkü açıklamasında İsrail'i Orta Doğu'da daha kapsamlı bir savaş arayışında olmakla suçladı ve Tahran’ı bu savaşa çekmek için “tuzak” kurduğunu söyledi.

"Savaş istemiyoruz," diyen Pezeşkiyan, “Herkesi savaşa sürüklemek, bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen İsrail'dir. … Bizi istemediğimiz bir noktaya sürüklüyorlar.” ifadelerini kullandı.

ABD, ne İsrail'in ne de Hizbullah'ın tam kapsamlı bir savaşa girmek istediğini düşünüyor; ancak CNN International’a konuşan ABD yetkililerine göre, Washington’un asıl endişesi, Hizbullah’ın önemli destekçisi olan İran’ın bu savaşa dahil olma olasılığı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün bir video mesaj yayınlayarak mevcut durum hakkında değerlendirmelerde bulundu. Netanyahu, Lübnan’daki sivillerden evlerini terk etmelerini istedi. Açıklamada, “Lübnan halkına bir mesajım var: İsrail'in savaşı sizinle değil. Hizbullah ile. Çok uzun zamandır Hizbullah sizi insan kalkanı olarak kullanıyor. Oturma odalarınıza roketler ve garajınıza füzeler yerleştirdi .Bu sabahtan itibaren, IDF sizi tehlikeden uzak durmanız konusunda uyardı. Sizi bu uyarıyı ciddiye almaya çağırıyorum. Hizbullah'ın sizin ve sevdiklerinizin hayatlarını tehlikeye atmasına izin vermeyin. Hizbullah'ın Lübnan'ı tehlikeye atmasına izin vermeyin. Lütfen, şimdi tehlikenin yolundan çekilin. Operasyonumuz bittiğinde, evlerinize güvenle geri dönebilirsiniz” dedi.
 
 

 Eski Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri, ülkenin güneyindeki halka destek olma çağrısında bulundu.

X sosyal medya hesabından açıklama yapan Hariri, Lübnan tarihinin bu aşamasında ulusal dayanışmanın ahlaki ve siyasi bir görev olduğunu belirtti.

Hariri, "Güneyde, Beka ve banliyölerdeki halkımız, Lübnanlılara emanettir, onları desteklemek her türlü düşünceden önceliklidir." ifadesini kullandı.

Öte yandan, Lübnan haber ajansı NNA'da yer alan habere göre, Adalet Bakanı Henry el-Huri ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Suheyl Abbud, ülkenin içinde bulunduğu istisnai koşullar nedeniyle, bugün, ülkedeki adalet sarayları, mahkemeler ve adli departmanlardaki yargı faaliyetlerinin durdurulduğunu açıkladı.

BBC'nin Uluslararası Editörü Jeremy Bowen'ın analizine göre, İsrail'in Lübnan'ın güneyine havadan başlayan saldırları kara harekatıyla devam edebilir:

"İsrail ordusu 23 Eylül sabahı basın brifinginde savaşla ilgili, Hamas'ı yok etmek ve rehinelerine ülkelerine geri götürmek hedeflerine, İsrail'in kuzeyinde yerlerinden edilen 60 binden fazla İsrailli'nin evlerine dönüşünü ekledi.

"İsrail hava kuvvetlerinin bölgeyi hedef alması nedeniyle Lübnan tarafında evlerini terk etmek zorunda kalan insanların sayısı bunun neredeyse iki katı.

"İsrail ordusu sözcüsü havadan saldırının devam edeceğini söyledi ancak sınır bölgelerindeki Hizbullah altyapısının yok edilmesi ve güçlerinin geri püskürtülmesinden de bahsetti.

"Bunun ordunun havadan kolaylıkla yapabileceği bir şey olduğunu düşünmüyorum.

"İsrail'in geçmişteki Lübnan işgalleri onlar açısından genellikle mutlu sonla bitmedi.

"İşgaller beklendiği gibi gitmedi ve İsrail için stratejik olarak büyük değişiklikler sağlayacağı tahmin edilse de geçmişte onları, kuzeyde güvenliğin sağlanması açısında daha büyük bir karmaşaya sürükledi."

İsrail'in yoğun saldırıları nedeniyle Lübnan'ın güneyinden kuzeyine kaçış devam ediyor. Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, ülkenin güneyindeki Zehrani bölgesinden Sayda yönünde göç nedeniyle yollarda benzeri görülmemiş trafik yoğunluğu yaşanıyor. Araçlarında yolların açılmasını bekleyen Lübnanlılar, güvenlik güçlerinden trafiğin açılması için müdahale etmelerini istedi.

İsrail dünden bu yana Lübnan'da 1.300 hedefi vurduğunu açıkladı. Saldırılar, ülkede 1975-90 iç savaşının sona ermesinden bu yana günlük en yüksek can kaybı rakamına ulaşılmasına neden oldu. Lübnan Sağlık Bakanlığı can kaybının 492'ye ulaştığını, yaralı sayısının da 1645'e çıktığını duyurdu.