İran'dan İsrail'e 'nükleer tehdit': Parmağımız tetikte

İsrail devlet televizyonu KAN'ın ismini açıklamadığı İsrailli yetkiliden naklettiği haberde, İsrail'in İran'a karşı büyük bir saldırıya hazırlandığı öne sürüldü. Hazırlıkların, İran'dan gelmesi muhtemel cevaba göre savunma sistemlerinin tahkimini de içerdiği belirtildi.

İsrail'de bu akşam toplanacak güvenlik kabinesinde büyük olasılıkla Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a bu saldırının ne zaman ve nasıl olacağına ilişkin karar alma yetkisi verileceği kaydedildi.

CNN TÜRK Muhabiri Emrah Çakmak şöyle duyurdu; İran'dan yapılan açıklamada, nükleer tesislerimize saldırı olursa parmağımız tetikte. İran nükleer politikasını yeniden gözden geçirecek ve İsrail'in nükleer tesislerine saldıracak denildi.

Deniyor ki; parmağımız tetikte. İran'dan eğer nükleer tesislerimiz, eğer Hamaney hedef alınırsa parmağımız tetikte bekliyoruz açıklaması var.

İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik sürdürdüğü saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 464'e, yaralı sayısı da 11 bin 530'a çıktı.

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun ülkenin birçok bölgesinde hava saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.

İsrail'in devam eden saldırıları sonucu dün 16 kişinin öldüğü ve 59 kişinin yaralandığı aktarılan açıklamada, 8 Ekim 2023'ten sonra Lübnan'a yönelik saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 2 bin 464'e, yaralananların sayısının da 11 bin 530'a yükseldiği kaydedildi.

İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.

Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Lübnan hükümeti yerinden edilenlerden 471 binden fazlasının Suriye'ye göç ettiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Hıyam beldesine düzenlediği saldırılar sonucu bölgeden dumanlar yükseldi.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Lübnan'ın güneyindeki kara saldırılarıyla "Hizbullah'ı yok ettiklerini" iddia etti.

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Gallant, Lübnan sınırında 98. Tümen Komutanı ve üst düzey yetkililerle bölgedeki durumu ele aldı.

Lübnan'a saldırı düzenleyen İsrail askerlerine hitaben Gallant, "Sadece düşmanı (Hizbullah) yenmiyoruz aynı zamanda tünelleri, cephanelikleri ve saldırı altyapılarını imha ederek onları yok ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Gallant, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine yönelik işgal girişimini, "Hizbullah'ın İsrail yerleşimlerine saldırı düzenlemek için kullandığı yerlerde artık İsrail askerleri var." sözleriyle savundu.

Temel hedefin bölgedeki Hizbullah altyapısının ortadan kaldırılması olduğunu öne süren Gallant, İsrail ordusunun bölgede "hala tamamlaması gereken görevlerinin olduğunu" ileri sürdü.

Binlerce İsrailli rehine yakını yeniden Tel Aviv sokaklarında bir araya geldi. Hamas lideri Sinvar’ın ölümünün kimseye bir nefes aldırmadığını vurgulayan protestocular, “Bizim nefesimiz Gazze’de” diyerek rehine anlaşması talep etti.

İsrailli rehine aileleri, rehine anlaşmasını hâlâ onaylamayan İsrail hükümetine böyle isyan etti:

“Sinvar ortadan kaldırıldığına göre şimdi daha iyi nefes alan var mı? Hayır... Nefes almamız zor, çünkü oksijenimiz Hamas tünellerinde tutuluyor. Bir yıl havasız kaldıktan sonra oradaki oksijen tükeniyor, oksijenimiz tünellerde kalıyor.”
Binlerce İsrailli rehine yakını yeniden Tel Aviv sokaklarında bir araya geldi. Hamas lideri Sinvar’ın ölümünün kimseye bir nefes aldırmadığını vurgulayan protestocular, rehine anlaşması taleplerini yineledi.

“Sinvar’ın öldürülmesinin ardından bir fırsat doğdu. Savaşın hedeflerine ulaşıldığı söylenebilir. Ve bu, bir sonraki aşamaya geçmek için bir fırsattır ve bir sonraki aşama siyasi bir aşama olmalıdır, çünkü siyasi bileşeni olmayan bir savaşın değeri yoktur.”

“Onları hemen eve getirin” ve “Zafer = Rehine Anlaşması” yazılı pankartlar taşıyan protestocular, anlaşmaya yanaşmayan İsrail hükümetine tepki gösterdi.

“Uzun zaman önce bir anlaşmaya varılabileceğini düşünüyorum ve onlar fırsatları kaçırmaya devam ediyorlar. Ve onlara güvenmediğim için, bunun kasıtlı olmadığını düşünmüyorum. Yapmaları gerekeni yapmadıklarını düşünüyorum.”

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'nin kuzey sakinlerini bombardıman altında göçe veya toplu ya da bireysel katliamlarla karşı karşıya kalmaya zorlayarak, "mutlak ölümü" dayattığını belirtti.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "işgal ordusunun, Gazze'nin kuzeyindeki vatandaşlara ya bombardıman altında göç etmeleri veya bireysel ya da toplu ölümü tercih etmeleri arasında dayatma yaptığı" kaydedildi.

Her iki durumda da "mutlak ölümün" dayatılmış olduğuna dikkati çekilen açıklamada, "Soykırım, dünyanın gözü önünde en açık haliyle Gazze'nin kuzeyinde vücut buluyor." denildi.

Açıklamada, "soykırım savaşının" durdurulması konusunda uluslararası başarısızlığa işaret edilerek, derhal ateşkesin sağlanması ve uluslararası kararların uygulanması çağrısı yapıldı.

 İsrail ordusunun dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Meşru Beyt Lahiya bölgesine düzenlediği saldırıda ölü sayısının 87'ye yükseldiği, 40'tan fazla kişinin de yaralandığı bildirildi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Meşru Beyt Lahiya bölgesini hedef alan saldırısıyla ilgili bilgi verildi.

Açıklamada, Meşru Beyt Lahiya'ya düzenlenen saldırıda ölü sayısının enkaz altındakiler dahil 87'ye yükseldiği ve 40'tan fazla kişinin yaralandığı kaydedildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, dün, İsrail savaş uçaklarının Meşru Beyt Lahiya'da yerleşim yerlerine şiddetli saldırılar düzenleyerek korkunç bir katliam gerçekleştirdiğini duyurmuştu.

Saldırıda çoğu çocuk ve kadın en az 73 Filistinlinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı ve kaybolduğu belirtilmişti.

IDF, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyinde yer alan Hizbullah'ın istihbarat merkezinin vurulduğunu bildirdi. İsrail’den yapılan açıklamaya göre saldırıda 3 Hizbullah üyesi öldürüldü. Yeni yapılan bir açıklamada ise, Lübnan'ın güneyinde son bir gün içinde 65'ten fazla Hizbullah üyesinin öldürdüğü iddia edildi.

 İsrail ordusu, Lübnan'ın Güney vilayetine bağlı Sur kentinin Dahira beldesine yoğun hava saldırısı eşliğinde sızma girişiminde bulundu.

Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun, çevre mahallelere düzenlediği yoğun hava saldırıları eşliğinde Sur kentinin Dahira beldesine sızma girişimi gerçekleştirdiği belirtildi.

Sızma girişimi sırasında "İsrail askerleri ile bölgedeki direniş grupları arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı" ifade edildi.

Öte yandan İsrail savaş uçaklarının başkent Beyrut'un güneydeki Dahiye'nin Harat Hıreyk ile Hades mahallelerine hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

İsrail güçlerinin, ülkenin güneyindeki Meys el-Cebel'deki Et-Taraş Mahallesi'ni yüksek patlayıcılarla bubi tuzağı kurduktan sonra havaya uçurduğu ve Bint Cebel bölgesindeki Blida mezarlığını da buldozerle tahrip ettiği aktarıldı.

 İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılarda 11 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun, ülkenin güneyindeki Nebatiye ve Sur kentlerine hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

Nebatiye'nin Kessar Zater Mahallesi'ne düzenlenen saldırıda 4, Sur kentine bağlı Burc Rahhal beldesinde bir eve düzenlenen saldırıda da 2 kişinin öldüğü aktarıldı.

İsrail savaş uçaklarının Sur kentine bağlı Srifa ile Nebatiye'nin Bint Cubeyl ilçesine bağlı Kefer Dunin'e düzenlediği saldırılarda ilk belirlemelere göre 5 kişinin hayatını kaybettiği kaydedildi.

Haberde, her üç saldırıda da yaralananların olduğu aktarıldı.

 İran'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun konutuna insansız hava aracı (İHA) saldırısında Hizbullah'ı işaret etmesinin ardından İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, saldırıdan İran'ın sorumlu olduğunu öne sürdü.

Katz, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Başbakan Netanyahu'nun Kayserya'daki konutuna iHA saldırısına ilişkin açıklamada bulundu.

İran'ın BM Daimi Temsilciliği'nin olaya ilişkin açıklaması hakkında Katz, "İran'ın yarattığı, finanse ettiği, silahlandırdığı, eğittiği ve şu anda tüm operasyonlarında kontrol ettiği birincil vekil, aniden bağımsız bir varlık olarak tasvir ediliyor." ifadesini kullandı.

İran'ın "Netanyahu'ya suikast girişiminin sorumluluğunu reddettiğini" öne süren Katz, "Yalanlarınız ve sahte iddialarınız size yardımcı olmayacak, sorumlu sizsiniz." görüşünü paylaştı.

İran'ın BM Daimi Temsilciliği, olayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Netanyahu'nun evinin bulunduğu bölgeye isabet eden İHA'nın Lübnan Hizbullahı tarafından atıldığını belirtmişti.

İsrail Başbakanı Netanyahu ise İran'ın vekili diye tanımladığı Lübnan'daki Hizbullah'a atfettiği İHA saldırısıyla "kendisi ve eşine suikast girişiminin feci bir hata olduğunu" vurgulamıştı.

Gazze'nin kuzeyindeki kuşatmasını sıkılaştırıp kara saldırılarını ve Filistinlilere uyguladığı sürgünü artıran İsrail, Lübnan'da başkent Beyrut ve ülke genelinde yoğun bombardımanını sürdürüyor. İsrail bir yandan da Lübnan sınırından içeri doğru kara işgalini genişletmeye çalışıyor.

İran'ın 1 Ekim'de İsrail'e yönelik yaklaşık 200 balistik füzeyle gerçekleştirdiği saldırının ardından İsrail'in İran'a kapsamlı bir karşı saldırı düzenlemesinden ve bölgede 7 Ekim 2023'ten bugüne yaşanan çatışmanın hızla şiddetlenip geniş bir alana yayılmasından endişe ediliyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Meşru Beyt Lahiya bölgesine düzenlediği saldırıda en az 73 kişinin öldüğü, onlarcasının yaralandığı belirtildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Meşru Beyt Lahiya'da yerleşim yerlerine şiddetli saldırılar düzenleyerek korkunç bir katliam işlediği kaydedildi.

Saldırıda çoğu çocuk ve kadın en az 73 Filistinlinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı ve kaybolduğu aktarıldı.

Söz konusu katliamın, Gazze'nin kuzeyindeki sağlık sisteminin çökertilmesiyle eş zamanlı olarak gerçekleştirildiğine dikkatin çekildiği açıklamada, İsrail ordusunun, sağlık çalışanlarından hastaneleri derhal tahliye etmelerini istediği, hastanelere yakıt girişini engellediği, aynı zamanda bölgedeki iletişim ve internet hizmetlerini kestiği, böylece derin bir insani krize sebep olduğu ifade edildi.

İsrail'in işlediği yeni katliamın, kadın ve çocuklara yönelik etnik temizliğin kınandığı açıklamada, uluslararası topluma bu suçların kınanması çağrısı yapıldı.

Açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı ve Meşru Beyt Lahiya başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyindeki soykırımdan İsrail, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve bu suçlara ortak olan diğer ülkelerin sorumlu olduğu vurgulandı.