CANLI | Orta Doğu'da tansiyon yüksek! İsrail, Lübnan'a bomba yağdırıyor: Hizbullah lideri Nasrallah öldürüldü...

İsrail havacılık sanayi yapımı insansız hava aracı. Heron 35.000 feet irtifada (12 km yüksekte) 24 saat havada kalabiliyor. 24 saatlik uçuş kapasitesi efektif olup gövdeye monte edilen teçhizata ve uçuş rotasına uçuş profiline göre azalabiliyor. İsrail bölgedeki hava gücünü büyük oranda heronlar ile sağlıyor.

O anlarda Beyrut'taki insanlar İsrail heronlarını gökyüzünde gösterip cep telefonu kamerasına sarıldılar. CNN TÜRK o anları saniye saniye tüm dünyaya duyurdu.

Hava savunma sistemine sahip olmayan Lübnan semalarında İsrail heronları yani insansız hava araçları uçuyor. CNN TÜRK kameramanı Doğukan Yıldırım, heronları CNN TÜRK canlı yayınında saniye saniye kaydetti.

Lübnan'da acil ateşkes taahhüdünü yineleyen Mikati, orduyu Litani Nehri'nin güneyine konuşlandırmaya hazır olduklarını belirtti. İran ise İsrail'e karşı savaşçı göndermeyeceğini açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'tan yeni açıklama: "Nasrallah'ın ölmesi çok önemli adım ancak her şey değil. Tüm yeteneklerimizi kullanacağız."

Galant'ın bu açıklaması İsrail'in Lübnan'a kara harekatı hazırlığı olarak yorumlandı.

CNN TÜRK Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk ve kameraman Doğukan Yıldırım Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta dün bombalanan dairenin önünden bölgenin nabzını tutmaya devam ediyor.

Yayın esnasında Lübnan semalarında İsrail'e ait Heronlar uçuyor ve keşif gerçekleştiriyor. Bu dron uçuşları yeni bir bombalamanın habercisi olabilir. Lübnan halkı panik içinde ve korku hakim. 

 
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, Nasrallah’ın ölümünün ardından ilk kez saat 12.00’de açıklamalarda bulunmaya başladı. Kasım, “Halklar Nasrallah’ı seviyordu, Nasrallah Filistin’e aşıktı” dedi. 

Kasım'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

-Bize darbe vurdular ama biz yolumuza devam edeceğiz. Biz Allah’ın verdiği zafer sözüne inanıyoruz.

-Hizbullah, hedefleri yolunca ilerleyecek.

-Meydanda hazırız, meydandan çekilmeyeceğiz.

-İsrail, Lübnan’a her yerde saldırıyor. Köy köy seçiyor, zarar vermediği bir yer kalmadı.

-Asla, bu savaş meydanından geri çekilmeyeceğiz.

Hamas, Lübnan'daki liderlerinin İsrail'in düzenlediği hava saldırısında öldüğünü açıkladı.

Beyrut'taki bu saldırı Hizbullah'ın güçlü olduğu Dahiye Mahallesi dışında bir yere 2006'dan beri düzenlenen ilk saldırı oldu.

Yerel medyada, saldırıda, Sünni olan Cemaati İslami'nin bir mensubunun hedef alındığı öne sürüldü.

Saldırıyla ilgili Lübnan makamlarından ya da İsrail'den henüz bir açıklama gelmedi.

İsrail ordusunun, ABD'nin engellemelerine rağmen Lübnan'da "sınırlı bir kara operasyonunu" düşündüğü iddia edildi.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde, İsrail hükümetinin, Lübnan'da sınırlı bir kara "operasyonu" düzenlemeyi ciddi bir şekilde düşündüğü ancak ABD'nin bunun gerçekleşmemesi için İsrail'e benzeri görülmemiş bir baskı uyguladığı öne sürüldü.

Hükümetin, henüz bu konuda nihai bir karar almadığı aktarılan haberde, ABD'nin, İsrail ile Hizbullah arasında bir anlaşmaya varmak ve geniş bir askeri çatışmaya sürüklenmemek gerektiğine inandığı kaydedildi.

İsrail basınına göre, olası kara "operasyonu" ile Lübnan'ın güneyinde bir tampon bölge kurulması amaçlanıyor.

Hizbullah, İsrail saldırısında yaşamını yitiren genel sekreteri Hasan Nasrallah'ın yerine hareketin yürütme konseyi başkanı Haşim Safiyuddin'in seçildiğine ilişkin haberleri yalanladı.

Hizbullah’tan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın ve medya organlarında hareketin genel sekreterliğine ilişkin çıkan haberlerin bir öneminin olmadığı belirtildi.

Açıklamada, "Genel Sekreterimizin (Nasrallah) şehadetinden sonra Hizbullah liderliğindeki organizasyonel prosedürlere ilişkin bazı medya kuruluşlarında dolaşan haberlerin hiçbir şekilde alakasız olduğunu açıklığa kavuşturmak istiyoruz." ifadelerine yer verildi.

Hareketin liderliğinin bu konudaki çalışmalarının sürdüğüne işaret edilen açıklamada, "Hizbullah liderliği tarafından bu konuda resmi bir açıklama yapılmadıkça bu yöndeki haberlere itibar edilmemesi" çağrısı yapıldı.

El Arabiya'da yer alan habere göre Hizbullah'ın yeni lideri Haşim Seyfettin oldu.

İsrail ordusu, Lübnan’a yönelik hava saldırılarına aralıksız devam ediyor. Saldırılarda bugün en az 45 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, Lübnan’da birçok noktaya hava saldırılarını sürdürüyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Lübnan'ın doğusunda Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek-Hermel'e düzenlediği saldırılarda ilk belirlemelere göre 21 kişinin hayatını kaybettiğini, 47 kişinin yaralandığını aktardı. Lübnan'ın güneyindeki Ain Deleb bölgesine düzenlenen saldırılarda ise 24 kişinin hayatını kaybettiğini bildiren bakanlık, Sidon kenti yakınlarına düzenlenen saldırıda da 29 kişinin yaralandığını açıkladı.

Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki Safed kentini bir dizi füze saldırısı ile hedef aldıklarını duyurdu.

Hizbullah, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, Hizbullah mensuplarının bir dizi füze saldırısı ile İsrail'in kuzeyindeki Safed kentini hedef aldığı kaydedildi.

Saldırının sonuçlarına ilişkin bilgi verilmedi.

İsrail tarafından ise saldırıya ilişkin bir isabet bilgisi paylaşılmadı.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarının Dahiye bölgesine saldırı gerçekleştirdiği bildirildi.

İsrail ordu radyosu, Beyrut'taki hava saldırısında Hizbullah'ın "patlayıcı ve füze üretiminden sorumlu kimya biriminin başındaki isme suikast gerçekleştirildiğini" ileri sürdü.

İsrail ordusu, ülkenin kuzeyindeki Batı Celile bölgesi ve Haamakim yerleşim birimine Lübnan'dan atılan 10 roket sonrası alarm sistemlerinin devreye girdiğini bildirdi.

Bölgeye yakın Hayfa kentinden patlama sesleri duyuldu.

Açıklamada, fırlatılan roketlerden bazılarının engellendiği belirtilerek, İsrail savaş uçaklarının Lübnan'daki Hizbullah'a ait noktaları hedef almayı sürdürdüğü kaydedildi.

 İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, Lübnan'la yapılan "skandal" gaz anlaşmasının başından beri hata olduğunu ve bunu iptal etmek için bir yol aradığını söyledi.

Cohen, İsrail ordu radyosuna yaptığı açıklamada, Lübnan'la yapılan gaz anlaşmasını "skandal" olarak nitelendirdi.

Naftali Bennett ve Yair Lapid ortaklığındaki hükümet döneminde Lübnan'la imzalanan deniz sınırı anlaşmasının başından beri hata olduğunu ve bunu düzeltmeye çalıştıklarını söyleyen Cohen, "Lübnan'la imzalanan skandal gaz anlaşmasının iptali için bir yol arıyorum." ifadesini kullandı.

İsrail ile Lübnan'ı anlaşmaya götüren zorlu süreç

İsrail ile Lübnan arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor.

İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı beş bloktan üçünün İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını öne sürüyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometrekare olduğunu savunuyor.

ABD arabuluculuğundaki dolaylı müzakereler, 5 Haziran 2022'de İsrail'in Kariş Gaz Sahası'ndan gaz arama ve çıkarma işlemlerini tamamlandığını duyurmasıyla hız kazanmıştı.

Yaklaşık iki yıl süren yoğun müzakerelerin ardından 27 Ekim 2022'de Lübnan ile İsrail arasında deniz sınırı anlaşması imzalanmıştı.

Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kemal Olçar, Nasrallah’ın ölümüyle sonuçlanan İsrail’in yeraltı karargahına yönelik saldırısına dair yaptığı değerlendirmede örgüt içerisinden bir insan istihbaratı kullanılmış olabileceğine dikkat çekti ve  “Bu tür toplantılarda Hizbullah ve benzeri örgütler, son dakikaya kadar hangi odada, lokasyonda, bağımsız bir binada olacaklarını söylemezler, paylaşmazlar” diyerek toplantı içinden birinin de istihbaratı sızdırma ihtimaline değindi. Olçar, saldırıda kullanılan bombanın özelliğine dair ise, “Toprağın altında bir katman var karargâh şeklinde kullanılan, bir de görünen kısmı var. Görünen kısmı bile 6-7 katlı. Nüfuz edici bombaların özelliği, patlamadan katları delerek gider, en nihayetinde hedefe ulaşınca ilgili katta ya da bağımsız odada patlatılabilir.” açıklamasını yaptı.

Lübnan Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Mikati, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile telefonda görüştü.

Görüşmede Mikati, öncelikli olarak İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının durması için çalışılması gerektiğini kaydetti.

Mikati ayrıca Irak'ın ülkesine verdiği destekten ötürü teşekkür etti.

Irak Başbakanı Sudani de ülkesinin Lübnan'ı destekleme ve yanında durma yönündeki sağlam, ilkeli tutumuna dikkati çekerek kardeş Lübnan halkının ihtiyaç duyduğu tüm yardımı sağlamaya devam ettiklerini söyledi.

Bölgeyi tehdit eden İsrail saldırılarının durdurulması için Arap ülkelerinin ve İslam dünyasının koordine içinde olması gerektiğini vurgulayan Sudani, İsrail saldırısında ölen Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah için taziyelerini iletti.

Lübnan ordusu, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada ülkenin, tarihindeki "en tehlikeli ve hassas" dönemden geçtiğini belirtti.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesi ve 1000'den fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olan İsrail saldırılarına dair "Düşman İsrail, Lübnanlılar arasında bölünmeyi yayıyor ve tahribat planlarını uygulamaya çalışıyor." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, iç barışa zarar verecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerektiği vurgulanarak gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaya devam edileceği kaydedildi.

Lübnan ordusu, ayrıca vatandaşlardan ordunun aldığı tedbirlere olumlu karşılık verme ve ülkenin tek güvencesi olarak kaldığı ifade edilen milli birliğe uygun şekilde çalışma çağrısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesine ilişkin yayımladığı taziye mesajında, İsrail ve ABD’yi suçladı. Bakanlık, ABD’yi İsrail’in ‘ortağı’ olarak nitelendirdi.

İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Siyonist rejimin savaş suçu işlemesini ve Lübnan'ın toprak bütünlüğünü ihlal etmesini şiddetle kınarken, Siyonist rejimin suç ortağı, destekçisi ve suç ortağı olarak ABD hükümetinin her türlü uluslararası suç ve terörist eylemi işlemeye devam etmesindeki doğrudan sorumluluğunu vurgular. Bu vahşi terör eyleminin sonuçlarının suçlu Siyonist rejimi ve destekçilerini hedef aldığı ve bunların başında da Amerikan rejiminin geldiği açıktır” denildi.

‘KUDÜS’ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ KESİNTİYE UĞRAMAYACAK’

Bakanlık, liderlerin öldürülmesiyle ‘Kudüs’ün özgürlüğünün’ kesintiye uğramayacağı ifade edilerek, “İran İslam Cumhuriyeti, Filistin, Lübnan ve Batı Asya bölgesindeki İslami direnişin aydınlık yolunun Seyyid Hasan Nasrallah'tan İsmail Haniye'ye kadar Kudüs'ün özgürlüğünün cesur ve yürekli liderlerinin şehadetiyle kesintiye uğramayacağını, Müslüman ülke ve milletlerin terörist işgalcilere karşı onur, direniş ve mücadele yolunun güç ve kudretle devam edeceğini vurgular” denildi.

DIŞİŞLERİ, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi (FCDO), Lübnan’a seyahat edilmemesi, Lübnan’daki İngiliz vatandaşlarının da ülkeden ayrılması çağrısında bulundu.

FCDO’dan yapılan açıklamada, “FCDO, İsrail, Lübnan Hizbullahı ve Lübnan'daki diğer devlet dışı aktörler arasında devam eden çatışmalarla ilgili riskler nedeniyle Lübnan'a seyahat edilmemesini ve Lübnan'da bulunan herkesin ülkeyi derhal terk etmesini tavsiye etmektedir. Lübnan'da, başta İsrail sınırı olmak üzere, Bekaa Vadisi ve Litani nehrinin kuzeyi de dâhil olmak üzere ülkenin diğer bölgelerinde de havan ve topçu atışları ile hava saldırıları devam etmektedir. Güney Beyrut, 20 Eylül'de yüzlerce kişinin yaralandığı bir saldırı da dâhil olmak üzere defalarca hava saldırılarına hedef olmuştur. 28 Eylül'de Lübnanlı Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Beyrut'un güneyinde düzenlediği bir hava saldırısında öldüğü doğrulandı. Duyuru üzerine Lübnan'da kutlama amaçlı silah sesleri duyulduğu ve protesto gösterileri düzenlendiği bildiriliyor. Durum hızla tırmanabilir ve daha geniş bölge için risk oluşturabilir. Dikkatli olun, gösterilerden kaçının ve gelişmeler için yerel medyayı izleyin” denildi.

Bakanlık ayrıca Lübnan’daki İngiliz vatandaşlarının verilen internet bağlantısından kayıt yaptırmaları istendi. Açıklamada, “Lübnan'da bir İngiliz vatandaşıysanız, Birleşik Krallık hükümetine orada olduğunuzu bildirmek için varlığınızı kaydedin. Bilgilerinizi daha önce (12 Eylül'den önce) bize kaydettirdiyseniz, yeniden kayıt yaptırmanız gerekecektir. Varlığınızı kaydettirmek, güncel iletişim bilgilerinizi sağlamayı içerir. Ailenizin veya grubunuzun Britanya vatandaşı olan her üyesi için ayrı bir form doldurmalısınız. Kaydınız, güncellemeleri paylaşmamıza olanak sağlayacaktır” ifadeleri kullanıldı.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in saldırısında öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a ilişkin mesaj paylaştı. Biden, “Hizbullah, kırk yıllık bir terör saltanatı boyunca yüzlerce Amerikalının öldürülmesinden sorumluydu” dedi.

Beyaz Saray’dan paylaşılan ve ABD Başkanı Joe Biden tarafından kaleme alınan mesajda, şu ifadeler yer aldı:

“Hasan Nasrallah ve liderliğini yaptığı terörist grup Hizbullah, kırk yıllık terör saltanatı boyunca yüzlerce Amerikalının öldürülmesinden sorumluydu. İsrail'in hava saldırısında hayatını kaybetmesi, aralarında binlerce Amerikalı, İsrailli ve Lübnanlı sivilin de bulunduğu çok sayıdaki kurbanı için bir adalet ölçüsüdür. Nasrallah'ı öldüren saldırı, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın katliamıyla başlayan çatışmanın daha geniş bir bağlamında gerçekleşti. Nasrallah ertesi gün Hamas'la el ele verme ve İsrail'e karşı ‘kuzey cephesi’ adını verdiği bir cephe açma kararı aldı. Amerika Birleşik Devletleri İsrail'in Hizbullah, Hamas, Husiler ve İran destekli diğer terörist gruplara karşı kendini savunma hakkını tamamen desteklemektedir. Daha dün Savunma Bakanıma, saldırganlığı caydırmak ve daha geniş çaplı bir bölgesel savaş riskini azaltmak üzere Orta Doğu bölgesindeki ABD askeri güçlerinin savunma pozisyonunu daha da güçlendirmesi talimatını verdim.”

‘ELLERİNDE AMERİKAN KANI VARDI’

Biden’ın ardından ABD Başkan Yardımcısı ve ABD Başkan Adayı Kamala Harris de açıklama yaptı. Harris açıklamasında, “Hasan Nasrallah ellerinde Amerikan kanı olan bir teröristti. On yıllar boyunca Hizbullah'a liderlik ederek Orta Doğu'yu istikrarsızlaştırdı ve Lübnan, İsrail, Suriye ve dünyanın dört bir yanında sayısız masum insanın öldürülmesine neden oldu. Bugün Hizbullah'ın kurbanları bir nebze de olsa adalete kavuşmuştur” dedi.

İsrail ordusu, üst düzey Hizbullah yetkilisi olan Nabil Kaouk’u öldürdüklerini duyurdu.

İsrail, Hizbullah’ın Önleyici Güvenlik Birimi Komutanı ve Yürütme Konseyi Üyesi Nebil Kaouk’un düzenlenen saldırı sonucu öldürüldüğünü duyurdu.

IDF’ten yapılan açıklamada, “Hizbullah’ın Önleyici Güvenlik Birimi Komutanı ve Yürütme Konseyi Üyesi Nebil Kaouk IDF'in hassas bir saldırısı sonucu öldürüldü. Kaouk, Hizbullah'ın üst düzey komutanlarına yakındı ve İsrail Devleti ve vatandaşlarına yönelik terör saldırılarına doğrudan katıldı. Hizbullah'a 1980'lerde katılmış ve Operasyon Konseyi'nde güney bölgesi komutan yardımcılığı, güney bölgesi komutanlığı ve Operasyon Konseyi komutan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş, alanında önemli bir uzmanlık kaynağı olarak görülmüştür. IDF, Hizbullah terör örgütü içindeki komutanları vurmaya ve ortadan kaldırmaya devam edecek ve İsrail Devleti vatandaşlarını tehdit eden herkese karşı harekete geçecektir” denildi.

Yemen'deki İran destekli Husiler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Amerika Birleşik Devletleri'nden dönüşü sırasında, Tel Aviv’in güneydoğusundaki Ben Gurion Havalimanı'nı balistik füzeyle vurduklarını duyurdu.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, "(Husilerin kontrolündeki) Yemen silahlı kuvvetlerine bağlı füze birliği, Tel Aviv'deki Yafa Havalimanını (Ben Gurion) Filistin 2 tipi balistik füzeyle vurdu." ifadesini kullandı.

Seri, saldırının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarından sonra New York'tan gelişinin ardından" gerçekleştiğini belirtti.

Seri, İsrail’in işlediği suçlara karşılık olarak "daha fazla misillemede bulunmaya" ve Gazze ile Lübnan'ı savunmak adına "gerektiğinde gerilimi artırmaktan çekinmeyeceklerini" ifade etti.

İsrail ordusundan daha önce yapılan açıklamada, Yemen'den ülkenin ortasına doğru fırlatılan bir füzenin engellendiği ve Tel Aviv'de sirenlerin çalındığını belirterek, bunun İsrailliler arasında paniğe yol açtığı duyurulmuştu.

Bölgedeki kritik gelişmelerin ardında gözler Tahran'a çevrildi. İran’da 5 günlük yas ilan edildi. İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Cumartesi günü ülke içinde yüksek güvenlik önlemlerinin alındığı bir yere transfer edildiğini bildirildi. BBC’de yer alan bir analize göre İran, vekil güçlerinden hem İsrail'e hem de bölgedeki ABD üslerine yönelik saldırılarını artırmalarını isteyebilir.

* Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği baskınla ateşlenen fitil, İsrail’in misilleme olarak Gazze Şeridi’nde askeri-sivil hedef ayırmayan şiddetli işgaliyle büyümeye devam ediyor.

* 19 Mayıs’ta İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan’ın da aralarında bulunduğu bir heyeti taşıyan helikopter kötü hava koşulları sebebiyle düştü. Kazada kurtulan olmadı.

* 5 Temmuz’da İran’da yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda reformcu aday Mesud Pezeşkiyan, muhafazakâr rakibi Said Celili’yi geride bırakarak cumhurbaşkanı seçildi.

* 30 Temmuz’da Lübnan Hizbullah’ı Lideri Hasan Nasrallah’ın sağ kolu, askeri işlerden sorumlu kıdemli danışmanı Fuad Şükür, Beyrut’ta düzenlenen bir saldırı sonucu öldürüldü.

* 31 Temmuz’da İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama törenine katılan Hamas lideri İsmail Haniye, Tahran’da misafir edildiği konutunda uğradığı suikast sonucu öldürüldü.

* Hizbullah’ta Fuad Şükür’ün ardından onun yerine atanan, grubun iki numaralı ismi olarak gösterilen İbrahim Akil, 20 Eylül’de Beyrut’ta öldürüldü.

* 17 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah mensubu binlerce kişinin çağrı cihazları eş zamanlı olarak patladı, 40’a yakın kişi öldü, 3 bin kişi yaralandı. Hafta başından itibaren ise İsrail, Lübnan’a ağır hava saldırıları başlattı.

* 27 Eylül’de İsrail Şii grubun Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde yer altında bulunan merkezi karargâhını hedef aldı. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Güney Cephesi Komutanı Ali Karaki öldürüldü.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a son 24 saatte düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 33’e yükseldiğini bildirdi.

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları yoğun bir şekilde sürüyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte düzenlenen İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 33’e, yaralananların sayısının ise 195’e yükseldiği aktarıldı.

Açıklamada, 8 Ekim’den bu yana Lübnan’da ortaya çıkan bilançonun da yer aldığı açıklamada, can kaybının bin 640’ya, yaralı sayısının ise 8 bin 408’e yükseldiği bildirildi.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, "(Husilerin kontrolündeki) Yemen silahlı kuvvetlerine bağlı füze birliği, Tel Aviv'deki Yafa Havalimanını (Ben Gurion) Filistin 2 tipi balistik füzeyle vurdu." ifadesini kullandı.

Seri, saldırının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarından sonra New York'tan gelişinin ardından" gerçekleştiğini belirtti.

Seri, İsrail’in işlediği suçlara karşılık olarak "daha fazla misillemede bulunmaya" ve Gazze ile Lübnan'ı savunmak adına "gerektiğinde gerilimi artırmaktan çekinmeyeceklerini" ifade etti.

İsrail ordusundan daha önce yapılan açıklamada, Yemen'den ülkenin ortasına doğru fırlatılan bir füzenin engellendiği ve Tel Aviv'de sirenlerin çalındığını belirterek, bunun İsrailliler arasında paniğe yol açtığı duyurulmuştu.

Ürdün ordusu, Lübnan'ın güneyinden atılan bir Grad füzesinin başkent Amman'ın doğusundaki çölde boş bir alana düştüğünü duyurdu.

Ordunun internet sitesinden yapılan açıklamada, bu akşam Lübnan'ın güneyinden atılan bir Grad füzesinin başkent Amman'ın doğusunda yer alan El-Müvekker bölgesindeki çölde boş bir alana düştüğü belirtildi.

Açıklamada, füzenin düşmesi sonucu herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmazken, ilgili ekiplerin bölgeye sevk edildiği aktarıldı.

Ordunun açıklamasında, hava savunma sistemlerinin Ürdün hava sahasına girmeye çalışan her türlü füze veya diğer insansız hava aracı faaliyetleriyle mücadele edeceği kaydedildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından ilk kez konuştu. Sayısız İsraillinin ve çok sayıda Amerikan ve Fransız vatandaşının öldürülmesinden sorumlu bir “katil” ile hesaplaştıklarını belirten Netanyahu, “İran'ın kötülük ekseninin ana motoruydu” ifadelerini kullandı.

Nasrallah'ın ve yardımcılarının “İsrail'i yok etme planının mimarları” olarak nitelendiren Netanyahu, “O sadece İran tarafından harekete geçirilmedi. Birçok durumda İran'ı harekete geçirdi. Nasrallah'ın öldürülmesi, belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için temel şarttı” diye konuştu.