hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    ABD’den İsrail’e 30 gün süre, “THAAD” ile koruma kalkanı… Lübnan’da SON DAKİKA GELİŞMELER…

    ABD’den İsrail’e 30 gün süre, “THAAD” ile koruma kalkanı… Lübnan’da SON DAKİKA GELİŞMELER…
    expand

    ABD, İsrail’e yüksek irtifa füze savunma sistemi yollayacağını teyit etti. ABD Başkanı Joe Biden, Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryalarının “İsrail’i savunacağını” söyledi. Öte yandan ABD yönetimi, Gazze'deki insani durumun düzeltilmesinin istendiğine dair İsrail'e mektup gönderdi. Söz konusu mektupta Netanyahu'ya 30 gün süre tanınarak, bu adımın uygulanmaması halinde Amerikan askeri yardımlarının bir kısmının kesilebileceği belirtildi. Netanyahu'nun sadece İran'daki askeri hedefleri vuracağı iddia edildi, Lübnan'da ise bombalar susmuyor. İşte bölgeden son dakika gelişmeler...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İSRAİL'İN SİVİLLERİ KALKAN OLARAK KULLANMASINA LİŞKİN ABD'DEN AÇIKLAMA

    ABD, Gazze'deki İsrail askerlerinin düzenli biçimde sivilleri kalkan olarak kullandığına dair raporları "inanılmaz derecede rahatsız edici" olarak nitelendirdi.

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında gazetecilerin Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

    Miller, İsrail'in sivilleri sürekli kalkan olarak kullandığına dair New York Times'ta çıkan iddialarla ilgili, "Eğer bu raporda sunulan gerçekler doğruysa, tamamıyla kabul edilemez. Sivil halkın insan kalkanı olarak kullanılması için hiçbir sebep yok, hiçbir zaman hiçbir gerekçe olamaz." dedi.

    Miller, iddiaların doğru olması durumunda, bunun hem uluslararası hukukun hem de İsrail ordusunun kendi davranış kurallarının ihlal edildiği anlamına geleceğini söyledi.

    İddiaların İsrailli yetkililer tarafından soruşturulmasının ABD tarafından "tamamen uygun" görüldüğünü belirten Miller, ihlallerin doğrulanması durumunda "hesap sorulması" ve tekrarlanmaması için İsrail ordusunun önlem alması gerektiğini ifade etti.

    New York Times'ın pazartesi günkü haberinde, bir yıldan uzun bir süre önce başlayan ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 42 binden fazla Gazzelinin ölümüne yol açan çatışma sürecinde, Filistinli tutukluların İsrail tarafından düzenli olarak hayati tehlikesi olan görevler yapmaya zorlandığı ve "insan kalkanı" olarak kullanıldığı belirtilmişti.

    HİZBULLAH DUYURDU: SINIRDAKİ ÇATIŞMADA İSRAİL ASKERLERİ ÖLDÜRÜLDÜ

    Hizbullah, Lübnan-İsrail sınırında meydana gelen çatışmalarda İsrail askerlerinin öldürüldüğünü ve yaralandığını açıkladı.

    Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, Hizbullah mensuplarının, Nebatiye vilayetinin El-Kavzah beldesinde sınırın sıfır noktasında İsrail askerleriyle çatıştığı belirtildi.

    Meydana gelen çatışmalarda, füzelerle hedef alınan İsrail askerlerinin öldürüldüğü ve yaralandığı kaydedildi.

    Açıklamada ölen ve yaralanan İsrail askerlerinin sayısına ilişkin ise bilgi verilmedi.

    THAAD İSRAİL'DE GÖRÜNTÜLENDİ

    ABD, İran'dan İsrail'e yönelik balistik füze tehditlerine karşı THAAD bataryası ile birlikte İsrail'e askeri personel konuşlandırdığını duyurmuştu. THAAD'a eşlik eden 100 kişilik Amerikan birliği İsrail'e ulaşıp sistemi kurmaya başladı. 10 uçak İsrail'e ulaştı. Yaklaşık 15 uçakla sevkiyatı tamamlanan THAAD İsrail'de görüntülendi.

    ABD’den İsrail’e 30 gün süre, “THAAD” ile koruma kalkanı… Lübnan’da SON DAKİKA GELİŞMELER…

    THAAD füze savunma sistemleri, İsrail'de atmosfer içinden ve dışından gelen balistik ve hipersonik füzeleri önlemek amacıyla devrede olacak.

     

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    HAMAS'TAN ALMAN BAKAN'A TEPKİ

    Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock'un 10 Ekim tarihinde, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü soykırımın birinci yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamaya tepki gösterildi. "Bu küstah açıklama, 1948 Soykırımı Önleme Anlaşmasının açıkça ihlalidir." ifadelerine yer verilen açıklamada, Baerbock'un iddiaları şiddetle reddedildi.

    Açıklamada, "(Annalena Baerbock) Siyonist işgal ordusunun halkımıza, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastalar da dahil savunmasız sivillere karşı daha fazla soykırım suçu işlemesi için bir kılıf buluyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

    LÜBNAN'DA CAN KAYIPLARI 2 BİN 377'YE YÜKSELDİ

    İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları devam ederken, can kaybı her geçen gün artıyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte İsrail saldırılarında 27 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, 185 kişinin de yaralandığını açıkladı.
    Bakanlık, 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 2 bin 377'ye, yaralıların sayısının ise 11 bin 109'a yükseldiğini ifade etti.

    UNIFIL SÖZCÜSÜ TENENTİ: İSRAİL'İN KASITLI SALDIRILARINA RAĞMEN LÜBNAN'DA KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ

    Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) Sözcüsü Andrea Tenenti, barış gücü birliklerinin "İsrail'in doğrudan ve kasıtlı saldırılarına maruz kalmalarına rağmen" bulundukları mevkileri terk etmeyeceğini söyledi.

    Tenenti, yaptığı açıklamada, UNIFIL güçlerinin Lübnan'ın güneyinde karşılaştıkları büyük zorluklara rağmen görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.

    UNIFIL Sözcüsü Tenenti, Lübnan'ın güneyinde bulunan en-Nakura, el-Lebbune ve Ramiye'deki UNIFIL mevkilerinin 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail ordusunun doğrudan ve kasıtlı saldırılarına maruz kaldığının altını çizdi.

    İsrail ateşiyle yaralanan barış gücü askerlerine değinen Tenenti, "İsrail ordusuna ait Merkava tankının açtığı ateş Nakura'daki karargahımızın gözlem kulesine isabet etti ve 5 barış gücü askeri yaralandı. Bunlardan 2'si kulenin doğrudan hedef alınması sebebiyle yaralandı." dedi.

    Tenenti, İsrail ordusunun Ramiye'de yaydığı bir tür dumandan 15 UNIFIL askerinin etkilendiğine dikkati çekti.

    UNIFIL Sözcüsü Tenenti, konuya ilişkin ayrıntı vermese de hem Birleşmiş Milletler uzmanları hem de uluslararası kuruluşlar İsrail'in Gazze'de ve Lübnan'da uluslararası yasaklı beyaz fosfor bombası kullandığını kanıtladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    İSRAİL, LÜBNAN'A 24 SAATTE 138 HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

    Lübnan Bakanlar Kurulu'nun yayımladığı raporda, İsrail saldırıları ve Lübnan'daki duruma ilişkin bilgi verildi.

    İsrail ordusunun son 24 saatte çoğu güneyde olmak üzere Lübnan'a 138 hava saldırısı düzenlediği belirtildi.

    İsrail'in, 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a 10 bin 150 hava saldırısı düzenlediğine dikkati çekildi.

    Lübnan'da yerinden edilenler için 1076 barınma merkezinin kurulduğu ve bunlardan 885'inin maksimum kapasitesine ulaştığı aktarıldı.

    Barınma merkezlerinde kalanların sayısının 190 bin 698'e ulaştığı kaydedildi.

    İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle çoğunluğu Lübnan'ın güneyinden olmak üzere ülkedeki göç dalgasının sürdüğünün altı çizildi.

    Lübnan'da 23 Eylül - 16 Ekim tarihlerinde 331 bin 834'ü Suriyeli olmak üzere 461 bin 172 kişinin Suriye'ye geçtiğine vurgu yapıldı.

    16 AVRUPA ÜLKESİNDEN İSRAİL'E 'SİYASİ VE DİPLOMATİK BASKI' KARARI

    İsrail'in Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırılarına Avrupa'dan tepkiler devam ediyor. İtalya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, UNIFIL'e katkı sağlayan 16 Avrupa ülkesinin savunma bakanlarının, bugün İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto ve Fransa Savunma Bakanı Sabastien Lecornu başkanlığında gerçekleştirilen bir çevrim içi konferansta bir araya geldiği aktarıldı.

    ANGAJMAN KURALLARININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKLİLİĞİ DİLE GETİRİLDİ

    Açıklamada, toplantıda savunma bakanlarının, İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar sırasında Lübnan'ın güneyindeki UNIFIL mevzilerine ateş açılmasının ardından, yeni saldırıların önlenmesi için İsrail'e “maksimum” diplomatik ve siyasi baskı yapma niyetlerini dile getirdiği ifade edilerek, “Aynı zamanda, Hizbullah'ın çatışma sırasında UNIFIL personelini kalkan olarak kullanamayacağı da net bir şekilde ifade edildi” denildi.

    Savunma bakanlarının, Lübnan'da UNIFIL misyonunun varlığının sürdürülmesinin önemine vurgu yaptığı aktarılan açıklamada, UNIFIL misyonunun geleceğine ilişkin her kararın BM bünyesinde kolektif olarak alınması gerektiğinin kabul edildiği ifade edildi.

    Açıklamada, “UNIFIL'in daha etkili ve güvenli bir şekilde faaliyet göstermesine olanak sağlamak amacıyla angajman kurallarının gözden geçirilmesi gerekliliğini güçlü bir şekilde dile getirdi” denildi.

    İtalya ve Fransa savunma bakanları tarafından düzenlenen toplantı, Lübnan'ın güneyindeki son gelişmeler ışığında UNIFIL misyonuna Avrupa'nın katkısı için ortak bir eylem tanımlama amacını taşıyordu.

    İsrail ordusuna ait tank UNIFIL’e ait gözetleme kulesini vurdu

    Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL), sabah saatlerinde İsrail ordusuna ait bir tankın UNIFIL’e ait gözetleme kulesine ateş açtığını bildirerek, "Bir kez daha UNIFIL mevzilerine doğrudan ve kasıtlı olarak ateş açıldı" açıklamasını yaptı.

    İsrail, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nü (UNIFIL) bir kez daha hedef aldı. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “Bu sabah Kafer Kela yakınlarındaki bir mevzide bulunan barış gücü askerleri, İsrail ordusuna ait Merkava tipi tankın gözetleme kulesine ateş açtığını gözlemledi. İki kamera tahrip oldu ve kule hasar gördü” denildi.

    UNIFIL mevzilerine bir kez daha doğrudan ve kasıtlı olarak ateş açıldığı aktarılan açıklamada, “İsrail ordusu ve tüm aktörlere BM personeli ile mallarının emniyet ve güvenliğini sağlama, BM tesislerinin dokunulmazlığına her zaman saygı gösterme yükümlülüklerini hatırlatıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

    Saldırıda, BM askerlerinin yaralanıp yaralanmadığına dair bilgi verilmedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    İSRAİL ORDUSU TARİHİ BELDEYİ VURDU

    İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye vilayetinde bulunan tarihi Muhaybib beldesinin mahallelerine saldırı düzenledi.

    Muhaybib Belediye Başkanı Kasım Ahmed Cabir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun birçok binayı bombalaması sonucu kasabada büyük yıkımın geçekleştiğini söyledi. Yıkımın boyutunu henüz bilemediğini kaydeden Cabir, İsrail saldırıları sebebiyle bölge sakinlerinin evlerini mecburen terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı.

    Cabir, Muhaybib beldesinin tarihi bir belde olduğunu, beldede Yakup peygamberin oğlu ve Yusuf peygamberin kardeşi Binyamin'in 2100 yıllık makamının bulunduğunu belirtti. Lübnanlı yetkililerden beldeye yapılan saldırıların sonuçlarıyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

    CNN INTERNTIONAL’A KONUŞAN KAYNAKLAR: İSRAİL’İN İRAN’A MİSİLLEMESİ 5 KASIM’DAN ÖNCE OLUR

    CNN International’a konuşan kaynaklara göre Amerikalı yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına yanıtının 5 Kasım'daki ABD başkanlık seçimlerinden önce gerçekleşeceğini düşünüyor.

    Kaynaklar, İsrail’in İran’a vereceği karşılığın zamanlaması ve kapsamının İsrail hükümeti içinde yoğun tartışmalara konu olduğunu, ancak bunun ABD seçimleriyle doğrudan ilgili olmadığını belirtiyor.

    Yine de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Amerikan siyasetinin dinamiklerine son derece duyarlı olduğu, bu nedenle İsrail’in atacağı adımların ABD’deki olası siyasi etkilerine dikkat ettiği belirtiliyor.

    ABD, Gazze'de insani durumu iyileştirmek için İsrail'e 30 gün süre verdi, aksi takdirde askeri yardımlarının kesintiye uğrayabileceği konusunda uyardı.

    13 Ekim tarihli bu uyarı mektubunda  ABD Savunma Bakanı Austin ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın imzası bulunuyor. Ancak ABD başkanı ya da yardımcısının mektupta imzasının bulunmaması, baskılarına rağmen Biden yönetiminin İsrail’e yardımı kesme konusunda kamuoyunda net bir duruş sergilemediğini gösteriyor. Ayrıca, Gazze’ye insani yardım sağlanması için verilen süre, 5 Kasım seçimlerinden sonrasına denk geliyor.

    Geçtiğimiz günlerce Amerikan Washington Post (WP) gazetesi iki isimsiz kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun İran'da petrol veya nükleer değil, askeri hedefleri vurmaya istekli oldukları konusunda Biden yönetimine bilgi verdiğini aktardı. Gazeteye konuşan bir yetkili, misillemenin "ABD seçimlerine müdahale algısından kaçınılacak şekilde ayarlanacağını" da söyledi.

    İngiltere, İsrailli aşırı sağcı iki bakana yaptırım uygulamayı değerlendiriyor

    İngiltere Başbakanı Keir Starmer, aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulamayı "değerlendirdiklerini" bildirdi.

    Starmer, İngiltere parlamentosundaki haftalık "Başbakan'a Sorular" oturumunda milletvekillerinin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

    Liberal Demokrat Parti lideri Ed Davey, Başbakan'a, İngiltere'nin Batı Şeria'da Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillileri destekleyen ve aşırılık yanlısı yorumlar yapan Ben-Gvir ve Smotrich'e yaptırım uygulayıp uygulamayacağını sordu.

    Smotrich'in "Gazze'de 2 milyon insanı aç bırakmanın haklı ve ahlaki olabileceğini savunduğunu" aktaran Davey, Ben-Gvir'in de "Batı Şeria'da 19 yaşındaki bir genci öldüren yerleşimcilere kahraman dediğini" kaydetti.

    Davey, ayrıca, eski İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ın da bu kişilere "yaptırım uygulamayı planladığı" sözlerini aktardı.

    Başbakan Starmer, milletvekillinin sorusuna şu yanıtı verdi:

    "Batı Şeria'da ve aynı zamanda bölge genelinde gerçekten endişe verici diğer faaliyetlerle birlikte açıkça korkunç yorumlar olduğu için bunu (yaptırım uygulanması konusunu) değerlendiriyoruz. Gazze'deki insani durum korkunç, ölü sayısı 42 bini aştı ve temel hizmetlere erişim çok daha zor hale geliyor. İsrail sivil kayıpları önlemek, Gazze'ye çok daha fazla miktarda yardım girmesine izin vermek ve Birleşmiş Milletler (BM) insani yardım ortaklarına etkili şekilde çalışma olanağı sağlamak için mümkün olan tüm adımları atmalı."

    Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de 14 Ekim'de yaptığı açıklamada, aşırı sağcı İsrailli iki bakana yönelik yaptırımların "hala görüşüldüğünü" belirtmişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    İran'dan THAAD mesajı, Pezeşkiyan'dan çağrı...

    İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD'nin İsrail'e THAAD adıyla bilinen Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma sistemleri konuşlandırmasının yeni bir durum olmadığını ve durumu psikolojik savaşın bir parçası olarak değerlendirdiklerini söyledi.

    Savunma Bakanı Nasırzade, başkent Tahran'da düzenlenen kabine toplantısı sonrasında basına yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail'e THAAD sistemlerini konuşlandırmasına değindi.

    Söz konusu sistemlerin İsrail'de daha önce de konuşlandırıldığına işaret eden Nasırzade, "THAAD balistik füzelere karşı savunma sistemidir ancak yeni bir konu değil, daha önce de vardı. Biz bu konuyu psikolojik savaş çerçevesinde değerlendiriyoruz ve bu özel bir sorun değil." dedi.

    ABD, İran'dan İsrail'e yönelik balistik füze tehditlerine karşı THAAD bataryası ile birlikte İsrail'e askeri personel konuşlandırdığını duyurmuştu.

     

     İran: İsrail'i durdurmak için destekçilerine daha fazla baskı yapılmalı

     

     İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail'in işlediği suçları sona erdirmesi için bu rejimin destekçilerine daha fazla baskı yapılması gerektiğini söyledi.

    İran'ın resmi haber ajansı IRNA'ya göre, Pezeşkiyan ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde, İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'a saldırılarını ve ikili ilişkileri ele aldılar.

    Pezeşkiyan, "Bölge ülkeleri arasındaki dostane ilişkilerin güçlendirilmesi ve işbirliğinin yaygınlaştırılması, bölge sorunlarının çözümüne, ülkelerin kalkınmasına, barış ve refahın desteklenmesine katkı sağlayacaktır." dedi.

    İsrail'in işlediği suçları durdurmak için ona destek veren ülkelere daha fazla baskı yapılması gerektiğini dile getiren Pezeşkiyan, bu konuda İslam ülkelerinin dayanışmasının önemine vurgu yaptı.

    Pezeşkiyan, "Biz İslam ülkeleri birlik olursak, İsrail, bu tür suçları kolay kolay işlemeye cesaret edemez. Ayrıca ABD ve Batılı ülkeler de ona destek olamazlar." ifadelerini kullandı.

    Umman Sultanı Bin Tarık ise konuşmasında bazı Batılı ülkelerin İsrail'in işlediği suçlar konusunda çifte standart uyguladığına dikkati çekerek, Batılı ülkelerin İsrail'i desteklemelerinin hiçbir makul açıklaması olmadığını kaydetti.

    İsrail'den Nebatiye'ye saldırı: Belediye başkanı dahil 5 kişi öldü

     İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye'de belediye binası ve Nebatiye Belediyeleri Birliği'ni bombaladı. Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, saldırıda Belediye Başkanı Dr. Ahmed Kahil dahil en az 5 kişinin hayatını kaybettiği, enkaz kaldırma çalışmalarının ise devam ettiği bildirildi.
    Lübnan Başbakanı Necip Mikati yaptığı açıklamada, İsrail'in kasıtlı olarak belediye meclisi toplantısını hedef aldığını, saldırıyı kınadığını ifade etti. Mikati, "Dünyanın tüm ülkeleri Lübnan halkına yönelik bir saldırıyı caydıramıyorsa BM Güvenlik Konseyi'ne başvurarak ateşkes talebinde bulunmanın bir faydası olur mu? Düşmanı Lübnan'a ulaşan suçlarından ne caydırabilir? Güneydeki barışı koruma güçlerini hedef almanın amacı nedir? Peki bu gerçek ışığında ne gibi bir çözüm bekleniyor" şeklinde konuştu.

    İSRAİL'İN GAZZE'DE KULLANDIĞI İNSANLIK DIŞI SİLAH: "AÇLIK"

    Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sağlık sisteminin benzeri görülmemiş bir durumdan geçtiği vurgulandı.

    Açıklamada, "Gazze Şeridi'nin kuzey kesimi, işgalci İsrail'in saldırıları ve kuşatması nedeniyle felaket ve benzeri görülmemiş bir durumdan geçiyor. Sağlık sistemini yaşanan bu felaket durumdan kurtarmak için derhal ve gerçek anlamda güvenli bir koridor açılması talebinde bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi.

    Gazze’nin kuzeyindeki son durumu bildiren Al Jazeera muhabiri Hani Mahmoud, “tüm bir nüfusun kasten aç bırakıldığına tanık oluyoruz.” dedi. Bölge nüfusunun su ve gıda gibi hayati kaynaklara erişiminin aktif olarak engellendiğine dikkat çekti. Sahadaki yardım görevlileri ve STK'ların da Gazze’nin kuzeyindekilere yardım ulaştırmasının engellendiğini belirtti.

    Al Jazeera muhabiri Mahmoud, “Süregelen kitlesel bombardıman, geniş çaplı yıkıma yol açtı ve siviller küçük alanlara hapsedildi, güvenli bir yere tahliye olmaları mümkün değil. Kaçmaya çalıştıklarında, dronlar onları takip edip ateş açıyor, bu da Gazze'nin kuzeyindeki insanlar için son derece korkutucu ve tehlikeli bir durum yaratıyor.”  dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    Alman hükümetinde ‘İsrail’e silah’ krizi

    Almanya hükümetinde İsrail’e silah ihracatıyla ilgili kriz yaşanıyor. Koalisyon hükümetinin Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Annelena Baerbock ve Ekonomi Bakanı Robert Haabeck’in “İsrail’e saldırı silahlarını ihracatını azaltmaya çalıştığı” yönündeki iddialar, muhalefet partilerinin tepkisini çekti. Hem muhalefet hem de hükümetin koalisyon ortakları, hükümeti “antisemitik” olmakla suçladı.

    YAZILI GARANTİ İDDİASI

    Bild gazetesinin iddialarına göre, Habeck ve Baerbock “Gazze’de soykırım sayılabilecek saldırılarda kullanmama konusunda yazılı garanti” almadan İsrail’e silah ve yedek parça teslim etmeyi reddediyor. Politico haber sitesine konuşan kaynaklar da, Yeşiller Partili iki bakanın talebi üzerine silah ihracatına onay veren federal güvenlik konseyinin İsrail’den “silahları soykırım amacıyla kullanmama” garantisi aldığını söyledi. Kamuya açık verilere göre hükümet, İsrail’e gönderilen saldırı ve savunma sistemleri arasında ayrım yapıyor. Buna göre, ocak ayından beri İsrail’e ihraç edilen 14.5 milyon Euro değerinde askeri malzemenin sadece yüzde 2’si silah; yüzde 98’i ise kask ve koruyucu yelek gibi ekipmanlar oldu.

    BAKANLARA İSTİFA ÇAĞRISI

    SDP’li Şansölye Olaf Scholz hükümeti, iddiaları reddederek “İsrail’e silah tedariki yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu. Bazı hükümet yetkilileri ise İsrail’e yapılan satışlardaki düşüşe gerekçe olarak Ukrayna’ya gönderilen silahları gösterdi; resmi şekilde silah ambargosu uygulanmadığında ısrar etti. Ancak Yeşillerli bakanlara koalisyon hükümetinin küçük ortağı FDP’den sert tepki geldi. FDP Genel Sekreteri Bilan Djir-Sarai, Habeck ve Baerbock’tan, “İsrail’in halkını teröristlere karşı savunmasına yardım etme konusunda açık bir tutum” sergilemesini istedi. FDP’li Federal Meclis Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki ise daha ileri giderek, iddiaların gerçek olduğunun ortaya çıkması halinde Baerbock ile Robert Habeck’in istifa etmeleri gerektiğini söyledi.

    SCHOLZ’A ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI

    2025’te yapılacak genel seçimlerde birinci çıkması beklenen ana muhalefetteki Hıristiyan Demokrat ve Sosyal Birlik’ten (CDU/CSU), hükümete iddialara açıklık getirme çağrısı geldi. Scholz’un koltuğuna göz diken CDU Genel Başkanı ve başbakan adayı Friedrich Merz, “Yeşiller’in İsrail’e silah ihracını engellediği, en azından geciktirdiği yönündeki yeni iddialar beni şaşırtmadı. Habeck ile Baerbock’un oynadığı rol detaylı bir şekilde kamuoyuna açıklanmalıdır” dedi.

    Bilgi notu: Almanya, ABD’nin ardından İsrail’e en büyük silah ihracatını yapan ikinci ülke konumunda.

    (Hürriyet)

     

    İsrail, Beyrut'un güneyine hava saldırısı düzenledi

    İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine yönelik hava saldırıları düzenledi.

    İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adraee, X hesabından yaptığı paylaşımda, Beyrut'un güneyinde Hizbullah'a ait bir silah deposunu vurduklarını öne sürdü.

    Saldırılar, Adraee'nin Beyrut'un güneyindeki bazı noktalara Hizbullah'a ait olduğu iddiasıyla saldırma tehdidinde bulunmasının ardından geldi.

     

    ABD, Gazze'ye insani yardım için İsrail'e 30 gün süre verdi

    Amerikan yönetimi, Gazze'ye insanı yardımın artırılması için İsrail hükümetine 30 gün süre tanıdı ve 'aksi halde sonuçlarına katlanırsınız' uyarısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin imzalı mektup 13 Ekim'de gönderildi.Mektup, Biden yönetiminden İsrail'e bugüne kadar yapılan en güçlü yazılı uyarı olarak nitelendiriliyor, İnsani yardımın gerçekleşmemesi halinde Amerikan askeri yardımlarının bir kısmının kesilebileceği uyarısında bulunuyor.

    Mektupta, çeşitli tahliye emirleriyle yerlerinden olan 1.7 milyondan fazla kişinin Gazze'nin sahil şeridinde çok dar bir alanda sıkıştığı ve ölümcül bulaşıcı hastalıklarla karşı karşıya olduğu vurgulanıyor. ABD'nin Gazze'de "gittikçe kötüleşen insani durumla ilgili derin endişeleri" olduğu belirtiliyor. İsrail hükümetinden bu gidişatı değiştirmek için bu ay içinde "acil ve sürekli" önlemler alması isteniyor. İki bakan bu önlemlerin alınmamasının Amerikan politikalarını etkileyebileceğini ifade ediyor. Mektup insani yardımı engelleyen ülkelere askeri yardımın sınırlandırılmasıyla ilgili Amerikan yasa ve mevzuatına gönderme yapıyor.

    “ABD seçimlerine müdahale algısından kaçınılacak”

    Amerikan Washington Post (WP) gazetesi, İsrail'in İran'ın petrol ve nükleer tesislerini bombalamayacağını iddia etti. Gazetenin haberine göre İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Washington'u bu kararına dair bilgilendirdi.

    ABD'li iki isimsiz kaynağa dayandırdığı haberinde WP, Netanyahu'nun İran'da petrol veya nükleer değil, askeri hedefleri vurmaya istekli oldukları konusunda Biden yönetimine bilgi verdiğini aktardı. Gazeteye konuşan bir yetkili, misillemenin "ABD seçimlerine müdahale algısından kaçınılacak şekilde ayarlanacağını" da söyledi. (DW)

    ABD neden İsrail'e THAAD bataryaları gönderiyor?

    Washington’ın İsrail’e THAAD sistemi gönderme kararı Amerikan askerlerinin İsrail’de görev alması anlamına geldiği için özellikle dikkat çekiyor. Ülkede şu anda az sayıda Amerikan askeri var, ancak yaklaşık 100 askerlik bu yeni konuşlandırma, ABD'nin genişleyen bölgesel savaşa daha fazla müdahil olacağının bir işareti olması bakımından önem taşıyor.


     İsrail bu saldırıya henüz yanıt vermedi ama Savunma Bakanı Yoav Gallant cevaplarının “öldürücü, keskin ve her şeyden öte şaşırtıcı” olacağını söyledi.
     

    THAAD açıklaması, Biden yönetiminin İsrail’in savunması için kararlı desteğinin bir parçası olarak sunuldu. İsrail kaynaklarına göre ABD, İsrail’e geçen yıl 50,000 tondan fazla silah gönderdi.
     Ancak THAAD kararı aynı zamanda Washington’un politikalarındaki bazı değişimlere de dikkat çekiyor.
     Beyaz Saray önce savaşın büyütülmemesi ve diplomasiye öncelik verilmesi için çağrı yaptı.Ancak bu başarılı olmayınca, net bir şekilde müttefik İsrail’in kararlarını destekledi ve bu ülkeyi hem diplomatik hem de askeri olarak korumaya geçti.
     

    Pentagon, THAAD konuşlandırmasını İsrail’i desteklemek ve Amerikan personelini İran ve İran destekli gruplardan korumak için “Amerikan ordusunun son aylarda yaptığı daha geniş düzenlemelerin” bir parçası olarak tarif ediyor.
    THAAD’ın 2019 yılında da askeri bir tatbikat için İsrail’e konuşlandırıldığını hatırlatıyor - orada olduğu bilinen son ve tek zaman.
    İsrail’in kendi yetkinliği göz önüne alındığında Amerikan ordusunun tatbikat dışında ülkede konuşlanması son derece nadir görülen bir durum.
    İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Washington'ın kararını uygulaması halinde "askerlerinin hayatını tehlikeye atmış olacağını" söyledi. (BBC TÜRKÇE)
     
     


     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow
    o-clock

    SON DAKİKA