hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Küba'da Castro dönemi kapandı

    Kübada Castro dönemi kapandı
    expand

    Küba lideri Fidel Castro, devlet başkanlığını bıraktığını açıkladı. Küba'nın 81 yaşındaki efsanevi lideri, 49 yıldır ülkeyi yönetiyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Castro, Küba Komünist Partisi'nin yayın organı Granma'ya yaptığı açıklamada, siyasete yeniden dönmeyeceğini söyledi.
     
    Castro, "Geçtiğimiz günlerde beni parlamentoya seçerek bana büyük bir onur veren sevgili vatandaşlarıma teşekkür ederim" diye başladığını açıklamasında, artık devlet yönetiminden çekildiğini ilan etti.
     
    Castro, Meclis'te gelecek hafta yapılması planlanan Devlet Konseyi seçimiyle ilgili olarak, "Konsey'in, başkanının ve başkan yardımcısının seçilme zamanı gelmiştir" dedi.
     
    Fidel Castro, mektubunda 1976'daki yeni anayasadan bu yana devletin en yüksek yönetim organı olan Devlet Konseyi başkanlığını yapmaktan gurur duyduğunu belirtti.
     
    "Bu bir veda değil" diyen Castro, tek dileğinin bir asker olarak "fikir savaşı"nda çarpışmak olduğunu söyledi.

    Yazmaya devam edeceğini söyleyen Castro, bunun önemli bir silah olduğunu ve böylelikle sesinin duyulmaya devam edeceğini kaydetti.
     
    Küba'da yeni seçilen Meclis, devlet başkanı ve diğer yöneticileri belirlemek üzere 24 Şubat Pazar günü toplanacak. Fidel ve Raul Castro'nun da milletvekili seçildiği 20 Ocak seçiminde, Meclis'in 614 üyesi belirlenmişti.
     
    19 aydır halktan uzaktı

    Ağır bir ameliyat geçiren Fidel Castro, yaklaşık 19 aydır halkın karşısına çıkmıyordu.

    Ezeli düşmanı ABD'ye sadece 135 kilometre uzaklıktaki Küba'yı 1959 yılından bu yana Fidel Castro yönetiyor.
     
    Fidel Castro, Temmuz 2006'da geçirdiği ağır bir bağırsak ameliyatı nedeniyle yetkilerini geçici olarak Başkan Yardımcısı kardeşi Raul Castro'ya devretmiş, Nisan 2007'de tüm yetkilerini geri alarak görevinin başına dönmüştü.
     
    Sinyali vermişti
     
    Küba lideri Fidel Castro, Aralık 2007'de devlet televizyonundan okunan bir mektupla iktidarı gençlere devretmenin zamanının geldiği sinyalini vermişti.
     
    Castro, uzun mektubunun son paragrafında, "görevinin, sonsuza kadar iktidara yapışıp kalmak veya genç neslin önünü tıkamak değil tecrübelerini ve fikirlerini paylaşmak olduğunu" yazmıştı.
     
    Batista'yı devirmişti

    Küba Meclisi'nin 76 yaşındaki Raul Castro'yu Fidel Castro'nun yerine aday göstermesi bekleniyor.

    Gerilla hareketinin lideri olan Fidel Castro, ABD destekli diktatör Fulgencio Batista'yı devirmiş ve 1959 yılında yönetimi ele geçirmişti.

    ABD'ye direndi
     
    Yeşil askeri üniformasını üzerinden çıkarmayan ve uzun konuşmalarıyla bilinen komünist lider Castro, ülkesini ABD'ye karşı ayakta tutmayı başardı. Ancak, karşıtları onu "özgürlüğü engelleyen bir zorba" olarak niteledi.
     
    Castro, Komünist Parti'nin birinci sekreteri olarak kalmayı sürdürecek.
     
    Kübalılar 'emeklik' haberiyle uyandı
     
    Kamuoyunun önüne Temmuz 2006'da geçirdiği ameliyattan sonra çıkmayan Küba lideri Fidel Castro'nun devlet başkanlığı görevinden ayrıldığı açıklaması, yeni uyanan Küba'da duyulmaya başladı.
     
    Castro'nun ayrılık yazısı internete aktarıldıktan birkaç saat sonra resmi radyo, güne erken başlayanlara haberi duyurdu. Haber Küba'yı bir uçtan diğer uca dolanırken, Kübalılar Castro'nun istifasını kaçınılmaz, ama kesin bir üzüntüyle karşılayarak günlük işlerine yöneldi.
     
    "Baba kaybetmek gibi. Çok çok uzun süren bir evliliğin bitmesi gibi..."
    "O bizim başkomutanımız, devlet başkanımız olmaya devam edecek. Ayrıldığı için üzgün değiliz, çünkü sonunda birazcık dinleniyor."
     
    TEPKİLER
     
    ABD: 
    ABD Başkanı George Bush, Castro'nun emekliye ayrılma kararının Küba'da demokratik dönüşümün başlangıcı olacağını umduğunu söyledi.
     
    Ruanda'da bulunan Bush, uluslararası topluma demokrasi için gerekli kurumların tesisinde Küba halkına yardım etmesi çağrısında bulundu.
     
    Küba'da yeni bir liderliğe geçişin serbest ve adil seçimlerin yapılmasının yolunu açması gerektiğini belirten Bush, ülkesinin "özgürlüğün nimetlerinden" faydalanmaları için Kübalılara yardıma hazır olduğunu bildirdi.
     
    ABD, Küba'ya uygulanan ambargonun hemen kaldırılmayacağını da açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın iki numaralı ismi John Negroponte, "Bunun yakın bir gelecekte mümkün olacağını düşünemiyorum" dedi.
     
    İngiltere:
    İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Castro'nun devlet başkanlığından vazgeçmesinin ülkeyi çoğulcu demokrasiye götürmesi gerektiğini söyledi.
     
    Brown'ın sözcüsü, "Bunlar Küba halkının meseleleridir" ifadesini de sözlerine ekledi.
     
    Avrupa Birliği:
    AB Komisyonu, "temkinli" açıklamasında, AB ülkelerinin Küba'ya ilişkin ortak tavrının 1996'da belirlendiğini ve 2007'de teyit edildiğini, AB'nin, "Küba ile yapıcı bir siyasi diyalog istediğini" belirterek, bu yaklaşımda bir değişiklik olmadığını ifade etti.
     
    Komisyon, bu yaklaşımda, "çoğulcu demokrasiye barışçı yöntemlerle geçişin, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesinin cesaretlendirilmesi" hedefinin bulunduğunu bildirdi.
     
    Slovenya:
    AB Dönem Başkanı Slovenya da Castro'nun açıklamasının "not edildiğini" belirterek, AB ülkelerinin, Küba'daki tüm sektörlerin gelişmesi için işbirliğine hazır olduklarını duyurdu.
     
    Küba ile diyalog konusunda ortak tavır belirleyemeyen AB ülkeleri, 2003 yılında bu ülkede yaşanan olayların ardından, 75 muhalifin mahkum edilmesi ve ABD'ye kaçmayı deneyen 3 kişinin idamı üzerine bazı cezai yaptırımlar kararlaştırmıştı.
     
    Bu yaptırımlar, "dışlama yerine siyasi diyalog" öneren İspanya'nın baskıları üzerine, 2005 yılında askıya alınmıştı.
     
    Avrupa Parlamentosu:
    Avrupa Parlamentosu'nun çeşitli siyasi grupları da bu gelişmenin, "komünist diktatörlüğün sonunun başlangıcı" olacağı, "reformcuların iktidara gelmesine yol açacağı" gibi beklentileri dile getirdi.
     
    Danimarka:
    Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, Castro'nun gidişinden memnun olduğunu belirttiği açıklamasında, "siyasi sahnede onu özlemeyeceğini" ifade etti.

    Polonya:
    Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, "komünist tiran" olarak nitelediği Küba lideri Fidel Castro'nun emeklilik kararından memnuniyet duyduğunu açıkladı.
     
    Sikorski, düzenlediği basın toplantısında, "Küba ile diplomatik ilişkilerimizi tehlikeye atmak istemiyorum ama Fidel Castro'nun dünyada en uzun süre görev başında kalan komünist tiranlardan biri olduğunu söyleyebileceğimi sanıyorum" ifadesini kullandı.
     
    Polonyalı Bakan, Castro'nun ayrılık kararının, Küba halkına şimdiye kadar sahip olmadığı demokrasiyi ve kalkınmayı getirmesini ümit ettiğini de sözlerine ekledi.
     
    Vietnam:
    Vietnam Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Le Dung, "Vietnam halkı ve liderleri için Devlet Başkanı Fidel Castro daima büyük bir dost, sevgili bir yoldaş ve kardeş olmuştur" dedi.
     
    Le Dung, Castro'nun "Son 50 yılda ülkesinin inşası ve korunması amacına son derece büyük katkıda bulunduğunu" belirtti.
     
    Rusya:
    Rusya Komünist Partisi lideri Gennadi Zuganov da Castro'yu "parlak bir politikacı" olarak nitelendirdi. Zuganov, "Bağımsızlık ve sosyalizm bayrağını Özgürlükler Adası, Latin Amerika ve Batı yarıküre üzerinde yükseltti" dedi.
     
    Zuganov, Castro'nun görevi daha genç kuşaklara bırakmakla doğru bir karar aldığını söyledi.
     
    Eski Sovyetler Birliği'nin son dışişleri bakanı Eduard Şevardnadze de, Castro'yu "çok zeki ve akıllı" bir kişi olarak övdüğü açıklamasında, "Risk almayı sever ve o bir kahramandır" dedi.
     
    Soğuk Savaş'ın son yıllarında Castro ile yakın işbirliği içinde bulunan Şevardnadze, ABD'nin Küba'ya yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini söyledi,  "Küba'nın dünyayla bir sorunu yok. Esas sorun ABD'nin Küba karşısındaki tutumu" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow