"Kimsenin akan kana destek verme hakkı yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan'da D-8 Zirvesi'nin liderler oturumunda bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında "Hiç kimsenin veya hiçbir ülkenin, sırf kendi çıkarı için bölgede akan kana seyirci kalma, daha fazla masumun kanının akıtılmasına destek verme hakkı yoktur ve olamaz" dedi.
Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen D-8 Zirvesi'nde, katılımcı ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'nin liderler onuruna verdiği resmi öğle yemeğinin ardından kapanış oturumunda bir araya geldi.
D-8 Zirvesi'nin dönem başkanlığını yürüten Nijerya'nın Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan'ın açılış konuşmasının ardından dönem başkanlığını 2 yıllığına Pakistan'a devretti.
Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari'nin konuşmanın ardından da katılımcı ülkelerin devlet ve hükümet başkanları alfabetik sırayla birer konuşma yaptı.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, D-8'in küresel krizin çözümünde etkin bir rol oynayabileceğini belirterek, "D-8 ülkeleri olarak aramızdaki işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Bu, küresel krizin etkilerini en az seviyede hissetmemiz için bizlere yardımcı olacaktır" dedi.
Hem küresel krizin atlatılması, hem yeni krizlere karşı tedbirli olunması amacıyla D-8'in tüm dünyaya önemli tavsiyeleri olabileceğini ifade eden Erdoğan, "Dünyanın içinden geçtiği bu küresel krizin sınırsız tüketim hırsının sonucu olarak ortaya çıktığı açıktır. Kanaat kavramının, hırs kavramıyla yer değiştirdiği böyle bir dönemde, böyle bir sistemde, bu tür krizlerin yaşanılması elbette kaçınılmazdır"dedi.
"Dayanışmamız bizi çok daha güçlü kılabilir"
"Daha derin ve daha yıkıcı krizlerin yaşanmaması için başta gelişmiş devletler olmak üzere, dünya üzerindeki her ülkenin tüketim, hırs ve bencillik üzerine kurulu ekonomik anlayışlarını gözden geçirmesi gerekiyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"D-8 olarak bu yeni anlayışın şekillenmesine ve benimsenmesine öncülük edebileceğimize inanıyorum. Zira 1 milyarın üzerinde yaklaşık bir nüfusa sahip topluluğuz. Öyleyse dayanışmamız bizi çok daha güçlü kılabilir. Bölgemizde ekonomik kalkınma ve refahın, huzur ve istikrarın bölgesel barıştan geçtiği hepimizin malumudur. Bölgesel savaşların, çatışmaların, terörün ve anlaşmazlıkların olduğu bir ortamda hiçbir ülke sadece kendi sınırları içinde refah, istikrar ve ekonomik kalkınmayı tam anlamıyla tesis edemez.
Özellikle burada ekonomiyle demokrasiyi atbaşı götürmek zorundayız. Bunu başarmaya mecburuz. Bunu başaramadığımız sürece, ekonomide ortaya güçlü bir performans koymamız da mümkün olmayacaktır. Bu noktada bölgemizi son yıllarda tehdit eden bu tür savaşlar, bu tür iç savaş veya çekişmeler bizim ekonomik performansımızı da aşağı çekmektedir. Bu konudaki hassasiyetimizin artması bana göre çok çok önemlidir. Özellikle bizler müslümanız. Bizler şahsi beklentilerimizden, makamlarımızdan, diplomasiden öte öncelikle birbirimizin
kardeşiyiz ve birbirimize karşı sorumluyuz. Hiç kimsenin veya hiçbir ülkenin, sırf kendi çıkarı için bölgede akan kana seyirci kalma, daha fazla masumun kanının akıtılmasına destek verme hakkı yoktur ve olamaz."
Erdoğan, "Özellikle D-8'i, bölgeyi ve bölgedeki tüm ülkelerin refah ve huzurunu tehdit eden konularda da etkin bir tutum almaya davet ediyorum" dedi.
Başbakan şöyle konuştu:
"D-8'in önümüzdeki dönemde yükselen ekonomileri buluşturan, küresel ekonomik ve beşeri konularda sesi daha gür duyulan bir platforma dönüşeceğine inanıyorum.
Bölgemizde yaşanan sıkıntıların çözümü için D-8'i bir umut ışığı haline getirebiliriz.
Dinamizmini artırmış bir D-8 yoksulluk, kıtlık ve gıda güvenliği alanlarında da diğer uluslararası örgütlerle etkileşim halinde söz sahibi haline gelebilecektir."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Esad'ın son günlerinde o detay ortaya çıktı! Yanına sadece iki ismi almış
Son dakika haberi: Putin 76 soruya yanıt verdi: Suriye-Ukrayna ve İsrail için dikkat çeken açıklamalar
Suriye'deki Rus üslerine dair yeni iddia: Askeri ekipmanları Libya'ya mı taşıdı?
ABD’nin Suriye politikası yeni yönetimle değişir mi? Blinken’dan Trump vurgusu…
Rusya endişesi geri adım mı attıracak? Finlandiya, anti-personel kara mayını anlaşmasından çekilmeyi düşünüyor