Kerry ve Hagel'e "kanlı el" protestosu
Suriye'ye müdahaleyi öngören taslak metin ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edildi. Dışişleri Bakanı John Kerry ve Savunma Bakanı Chuck Hagel, toplantıda izleyici sıralarından "kanlı eller" ile protesto edildi.
ABD'nin Suriye'ye askeri müdahalesini ögönen taslak metin 7'ye karşı 10 oyla ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nden geçti. Metin bundan sonra Senato'ya gidecek.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Suriye'ye müdahaleyi savunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, hemen arkalarındaki izleyici sıralarından "kanlı eller" ile protesto edildi. Bir grup izleyici, Kerry'nin arkasında "kanlı el" eylemi yaptı. Protestoculara güvenlik güçlerinden herhangi bir müdahale gelmedi. Kerry'nin dünkü Senato savunmasında da benzer protestolar yaşanmıştı.
ABD Kongresi'nin Temsilciler Meclisi kanadının Dış İlişkiler Komitesi'nde, ABD'nin Suriye rejimine yönelik askeri güç kullanma talebinin tartışıldığı toplantıda, yönetim kanadını ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Savunma Bakanı Chuck Hagel ve Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey temsil ediyor.
Dışişleri Bakanı Kerry, açılış konuşmasında, Kongre'nin bugün sadece askeri güç kullanımı yetkisi konusunu değil, konuyu nasıl ele alacağının da önemli olduğunu belirterek, bu kararın en zor kararlardan biri olduğunu ama birlikte karar verdiklerinde ulus olarak daha güçlü olacaklarını kaydetti.
Suriye'de sadece Esad rejiminin sarin gazı kullandığını bildiren Kerry, "Sadece gerçeklerden kaçmak için oluşturulan en kasıtlı bir istek, bunun tanımlandığı gibi olmadığını veya rejimin bunu yapmadığını iddia edebilir. Bu saldırı oldu ve bunu Esad rejimi yaptı" diye konuştu.
Irak savaşı deneyimlerini hatırlatan Kerry, Kongre'ye tekrar asla hatalı istiharat bilgilerin oylanmasının sorulmaması noktasında özellikle duyarlı olduklarını, bu nedenle ABD Başkanı Barack Obama ve istihbarat camiasının emin olmak için kanıtları tekrar tekrar gözden geçirdiğini ve birçok bilgiyi kamuoyuna açtıklarını söyledi.
Kerry, bazılarının burada ABD Başkanı Barack Obama'nın "kırmızı çizgileri"nin konuşulduğunu iddia ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yanlış. Tartışma dünyanın kırmızı çizgileriyle alakalı, insanlığın kırmızı çizgileriyle. Vicdanı olan herkesin kırmızı çizgisi. Bu aynı zamanda bu Kongre'nin kırmızı çizgisi. Kongre olarak sizler Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'nu imzaladınız, Kongre olarak siz, Suriye'nin kimyasal silahlarının Ortadoğu ve ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına tehdit oluşturduğu ifadesini içeren Suriye'nin Sorumlu Tutulması Tasarısı'nı onayladınız."
Kerry, Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner ile Meclis Azınlık Lideri Nancy Pelosi'nin de Esad rejiminin kimyasal silah kullanmasının kabul edilemez olduğunu ve ABD'nin buna cevap vermesi gerektiğini belirttiğini hatırlattı.
"Tarih, bunların gerçekleşmesine olanak tanıyanlara da çok az sempati duyacak"
Dünyanın, ABD'nin kenarda durarak sessizlikle razı olup olmayacağını merak ettiğini belirten Kerry, tarihin Esad gibi suçluları sadece kötü şöhretle anacağını ama aynı zamanda tarihin bunların gerçekleşmesine olanak tanıyanlara da çok az sempati duyacağını hatırlattı. Kerry, "İşte bu şu anın ağırlığı. Kongre'nin kararında yüz yüze kaldığı risk de budur" ifadesini kullandı. Suriye'nin ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları açısından önemli olduğunu, çünkü kimyasal silahyarın yanlış ellere düşebileceğini, teröristler için güvenli alan yaratabileceğini, Suriye'den sadece şiddetli bir rüzgar uzaklıkta olan Türkiye, İsrail ve Ürdün'ün ABD'nin taahhütlerini tutup tutmadığını görmek istediğini dile getiren Kerry, bu ülkelerin kendilerinin güvencesini beklediğini belirtti. Kerry, dolayısıyla bu konunun kesinlikle ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla alakalı olduğunu vurguladı.
"Harekete geçmemek daha büyük risk"
Kerry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağduyu ve insani deneyimlerimiz ve gerçekler, harekete geçmemenin, geçmekten daha büyük riske sahip olduğunu gösteriyor. Eğer bugün bu konuda harekete geçmezsek, size garanti ederim ki güvenliğimize yönelik çok daha fazla risklerle ve gelecekte bizim harekete geçmemize neden olacak daha büyük çatışma ihtimaliyle karşı karşıya kalmamız olası. Neden? Çünkü, Esad bizim sessizliğimizi ve isteksizliğimizi, kimyasal silah kullanma noktasında dokunulmazlıkla hareket edebileceğini şeklinde okuyacak. Şimdiden 11 kez kimyasal silah kullandı, bu son daha geniş çaplı kimyasal silah kullanılmasından sonra eğer biz eylemden vazgeçersek, eğer dünya vazgeçerse (bu silahları kullanma noktasında) serbestliğe yönelik açık bir mesaj göndereceğiz."
İran ve Kuzey Kore'nin ABD'nin diğer yöne bakmasını istediğini ve bunu kitle imha silahları konusunda adım atma yönünde yorumlacağına dikkati çeken Kerry, şunları kaydetti:
"Bizim sessizliğimizi dinliyorlar. Bu nedenle, Başkan Obama'nın istediği yetki açıkça ulusal çıkarımıza. Suriye'ye, dünyaya, diktatörlere ve teröristlere, müttefiklere ve sivillere, biz 'asla' dediğimiz zaman, bunun bazı zamanlarda, bazı yerlerde değil, her zaman 'asla' anlamına geldiği yönünde kesin bir mesaj vermeliyiz. Dolayısıyla, bu güvenirlilik yönünde bir oylama. Modern dünyayı modern tutan norm ve kanunlara yönelik bir oylama. Eğer bugün Esad'a cevap vermezsek, yüzyıldır askerlerimizi koruyan standartları aşındıracağız. Askerlerimiz bu yasakların varlığı sayesinde korunuyor. Bu bizim uygulamamız gereken standartlar. Müttefik ve ortaklarımız açık biçimde bize güveniyorlar. İsrail, Türkiye, ve Ürdün halkı Suriye'nin yanı başında ve potansiyel kimyasal silahlardan sadece güçlü bir rüzgar uzakta."
"Savaşa girmeyi talep etmiyoruz"
Amerika'nın savaşa gitmesini talep etmediklerini dile getiren Kerry, Obama'nın, Esad'ın kimyasal silah kullanmaya yönelik kapasitesinin azaltılması ve caydırıcılık olmasını sağlayacak bir yetki istediğini bildirdi. Suriye konusunda, Esad'ın iktidardan gitmesine yönelik bir politika izlenerek daha fazlasının yapılması gerektiğine inananlar olduğunu da anımsatan Kerry, "Bu silahları kullanma noktasında Esad'ın kapasitesinin düşürülmesi, onun için öldürücü silahların ulaşılabilirliğine etki edecek. Bu da muharebe alanında da etki yaratacaktır" diye konuştu.
"Rejimden kaçışlar var"
Kerry, bugün toplantıya gelmeden önce rejimden ayrılıp Türkiye'ye giden rejim yetkilileri hakkında e-posta aldığını kaydetti. Bunun yanında, ABD'nin olası eylemi nedeniyle diğer bazı firar ihtimallerinin de olduğunu belirten Kerry, "Dolayısıyla Başkan'ın sizden talep ettiği ana amaç bu olmasa da bunlar rejim için aşağı yönlü etkiler yaratacaktır" değerlendirmesini yaptı. Bazı kesimlerin de askeri eylemin öngörülmeyen sonuçları noktasında soruları bulunduğunu ve bunun daha büyük çatışma yaratması endişesi taşıdıklarını dile getiren Kerry, "Şunu açıkça söyleyim: Eğer Esad, kendi suçunun sonuçları noktasında misilleme yapacak kadar aptal ve kibirliyse ABD ve müttefiklerimizin, bir savaşa gitmeden onu buna pişman edecek birçok yolları var" dedi.
Kerry, ayrıca "Biri, dünyanın yasakladığı bir silahla yüzlerce çocuğu öldürdüğü zaman, bundan hepimiz sorumluyuz" diyerek, "Tecritçilik zamanı değil, katliamın seyircileri olmanın zamanı değil. Ne ülkemiz ne de vicdanımız sessizliğin maliyetini kaldırabilir" ifadesini kullandı.
El Nusra'ya değindi
Toplantının soru-cevap bölümlerinde Kerry, El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi'ne de değinerek, Suriye'deki ılımlı muhalefete maddi desteklerinin bu grupların eline geçmemesi için çalıştıklarını söyledi. Kerry, "Eğer biz geri durursak, sözümüzü uygulamaya koymazsak, sizi temin ederim ki kötü adamlara karşı ılımlı muhalefet bağlamında ortaya koyduğumuz tüm disiplin, anında yok olacaktır ve insanlar amaçlarını başarmalarını sağlayacak kimse ona başvuracaklar. Bu da daha çok aşırılık ve yolda daha çok problemler yaratacak. Dolayısıyla, sadece İran değil, birçok yönde bu durum (yetki izni verilmemesi) yanlış yorumlanabilir" diye konuştu.
Kerry'i sinirlendiren soru
Milletvekili Jeffrey Duncan'ın, Libya'da Bingazi'de ABD konsolosluğuna saldırıyı hatırlatarak yönelttiği, "Yönetimde olmanın gücü çok sarhoş edici mi ki hızlı biçimde askeri bir yanıt vermede pimi çekme lehine, geçmişteki temkinliliğinizi bir kenara bıraktınız?" sorusu, Kerry'yi kızdırdı. Kerry, "Biz, burada zehirlerle öldürülen insanlardan bahsediyoruz, siz Bingazi'den konuşmak istiyorsunuz. Biz, temkinli hareket ediyoruz. O kadar temkinli davranıyoruz ki ABD Başkanı Obama yeterli kanıt görmek ve davayı uygun biçimde oluşturmak istediği için harekete geçmemekle suçlandı. Bu konu Suriye'nin iç savaşına karışmakla ilgili değil" dedi.
"Sadece Hitler ve Saddam kullandı" iddiası
Kerry, Esad'dan önce kimyasal silahları sadece Hitler ve Saddam Hüseyin'in kullandığını ileri sürerek, Kongre üyesine, "Eğer biz birine (Esad) buna (kimyasal silah kullanmaya) devam etmesi yönünde lisans verirsek, kendimizden utanalım" diye konuştu.
"Hizbullah'ın eline geçerse"
Esad yönetiminin halkına karşı kimyasal silah kullanmasının sadece insanlığa bir saldırı olmadığını, aynı zamanda ABD ve en yakın müttefiklerinin ulusal güvenlik çıkarlarına ciddi tehdit oluşturduğunu belirten ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel ise, "Eğer Esad kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmaya hazırsa Suriye'de Esad rejimini destekleyen güçleri bulunan Hizbullah gibi terörist örgütlerin de bunları elde edebileceğinden kaygı duymalıyız" diyerek, kimyasal silahların yayılması riskinin, ortak ve dost ülkelerle bölgedeki ABD personeline doğrudan tehdit olduğu değerlendirmesinde bulundu. Hagel, herhangi bir terörist örgütün kimyasal silah kullanarak ülkelerine saldırmasını kaldıramayacağını belirtti.
Hagel, Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bölgedeki diğer dostlarının Washington'a güçlü desteklerini dile getirdiklerini
iletti.
Bunun yanında eylemsizliğin, İran'ın nükleer silah edinmesini önlemek de dahil ABD'nin diğer güvenlik taahhütlerine yönelik kredibilitesinin de altını kazıyacağını bildiren Hagel, "ABD'nin sözlerinin anlamı olmalı. Bu, dış ilişkilerde, uluslararası ve müttefiklik taahhütlerinde hayati bir değerdir" yorumunda bulundu.
Tartışmalar sırasında müdahaleyi destekleyen üyeler dışında çekimser yaklaşan ve karşı çıkanlar da Kerry, Hagel ve Dempsey'e sorular yöneltti.
Demokrat Parti üyesi Gregory Meeks ise uluslararası koalisyon haricinde Suriye'de tek başına hakeret etme noktasında güçlü tereddütleri olduğunu söyledi.
Cumhuriyetçi Michale Mccaul da birçok radikal İslamcı unsurların savaşmak için Suriye'ye akın ettiğini, bu tür durumların Afganistan'da, Mısır'da ve Libya'da da görüldüğünü belirterek, Esad rejiminin düşmesinden sonra ülkedeki boşluğu kimin dolduracağının düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Cumhuriyetçi Ted Yoho ise Suriye'ye bir askeri müdahaleyi desteklemeyeceğini, bu eylemi, kendilerine saldırmayan bir ulusa yapılan saldırı olarak gördüğünü dile getirdi. Yoho, "Eğer savaş başlatırsak savaşa biz davet etmiyor muyuz ? Bu konuyu başka bir ülkeye saldırı olarak anayasaya aykırı buluyorum. Temsil ettiğim insanlar da bu eyleme hayır dememi istiyorlar" diye konuştu.
Jeffry Duncan, Steve Chabot, Ronald Desantis gibi bazı kongre üyeleri ise Bingazi'de ABD konsolosluğuna düzenlenen saldırı sonrası Başkan Obama'nın niçin Libya'da güç kullanımı için Kongre'ye gelmediğini sorguladı.
Müdahale metni kabul edildi
Dış İlişkiler Komitesi'nde daha sonra oylanan Suriye'ye müdahaleye yönelik metin, 7'ye karşı 10 oyla kabul edildi. Metin, görüşülmek ve oylanmak üzere Senato'ya gönderilecek.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
AFAD Başkanı'ndan Sednaya açıklaması: Asit tankları tespit edildi
RUSYA ŞOKTA! Nükleer silahlar sorumlusu Rus general öldürüldü... Kaynaklar: Arkasında Ukrayna var! Moskova'da "intikam" yankıları
Rus turistlerin tercihi Türkiye oldu
Esad rejiminin devrilmesinin ardından yaşanan 6 kritik gelişme: 9 günde neler oldu?
Son Dakika! Abdulkadir Selvi Yazdı: Doha'da Esad’ın Kaçışını Belirleyen Kritik Anlar