Kenya, Ruanda olma yolunda

Kenya'da seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından ortaya çıkan etnik şiddet, 1994'teki Ruanda katliamını hatırlatıyor. Dün, sığındıkları kilise ateşe verilince 25'i çocuk, 50 kişi yanarak öldü.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bu kişilerin, Devlet Başkanı Mwai Kibaki'nin de mensubu olduğu Kenya'nın en büyük etnik grubu olan Kikuyulardan oldukları belirtildi.
 
Kenya'nın diğer 41 kabilesi, Kikuyuları iktidarı ve ticareti tekeline almakla suçluyor.
 
Bu suçlamayı yapanlar arasında, seçimi az 1 oy farkıyla kaybettiği açıklanan muhalefet lideri Raila Odinga'nın mensubu olduğu Luolar da bulunuyor.
 
Seçimi Kibaki'nin ikinci kez kazandığının açıklanmasından sonra başlayan şiddet eylemlerinde, tüm ülkede Kikuyular hedef alındı. Bu etnik grubun üyelerinin evleri yağmalandı ve ateşe verildi.
 
Kenya'daki insan hakları örgütleri, 27 Aralık 2007'deki seçimlerden bu yana 300'den fazla kişinin öldüğünü bildirdi.
 
2 bin kişinin sığındığı kiliseyi yaktılar
 
Eldoret bölgesinde birkaç gündür evleri yakılan binlerce Kikiyu, kiliselere, havalimanına sığındı veya ormana kaçtı.
 
Ancak dün de bu etnik grubun sığındıkları kilise yakıldı. 2 bin kişinin sığındığı kilisedeki yangında, 25'i çocuk 50 kadar kişi öldü.
 
Ateşe vermeden önce dayak

Bir kilise yetkilisi BBC'ye, saldırganların kiliseyi ateşe vermeden önce içerideki insanları dövmeye başladıklarını anlattı.
 
Bu manzaranın, Ruanda'da, aralarında kiliselere sığınmış olanların da bulunduğu yüzbinlerce kişinin katlediği 1994'deki soykırımı hatırlattığı belirtiliyor.
 
Sokaklarda bıçaklı sopalı kavgalar
 
Başkent Nairobi'nin gecekondu mahallerinde rakip grupların bıçak ve sopalarla birbirlerine saldırdıkları, başkentin iki gündür hayalet kente döndüğü, insanların gıda ve su stoku yapıp evlerinden çıkmadıkları belirtiliyor.
 
Yağma olayları yüzünden birçok dükkan da kepenk açmıyor.
 
Etnik temizlik suçlaması
 
Kenya hükümeti sözcüsü Alfred Mutua, muhalefet lideri Odinga'nın yandaşlarını "sistematik bir etnik temizlik kampanyası" yürütmekle suçladı.
 
Müslüman İnsan Hakları Forumu Başkanı Ali-Emin Kimathi, siyasi protestoların eski meselelerin hıncını çıkarmak isteyenlerce kullanıldığını belirterek, "Yeni bir Ruanda'ya doğru gidiyoruz" dedi.
 
Kenya'daki şiddetin daha da süreceği tahmin ediliyor. Zira muhalefet lideri Odinga, hükümetin yasakladığı gösteriyi yarın yapacağını açıkladı.
 
Devlet Başkanı Kibaki şiddeti sona erdirmek için Odinga ile görüşmek istediğini söyledi, ancak Odinga, Kibaki Kenya'nın meşru başkanı olmadığını kabul edene kadar kendisiyle görüşmemekte ısrar ediyor.
 
Ülkede hamilik ve yolsuzluk yaygın
 
Kenya'da siyaset her zaman etnik bölünmelerin etkisinde oldu. Hamilik ve yolsuzluğun yaygın olduğu ülkede birçok Kenyalı, kendi tarafından biri iktidara gelirse bundan doğrudan yararlanacağını düşünüyor.
 
Ülkenin batısı ve Nairobi'nin gecekondularında yaşayan Odinga'nın Luo cemaatinin mensupları, "kendi" adamlarından yana olurken, Kenya'nın orta kesimlerindeki Kikiyular Kibaki'yi destekliyor.
 
Hükümet diyaloğa hazır
 
Kenya'da hükümetin diyaloğa açık olduğu ancak arabuluculuk istemediği bildirildi.
 
Uluslararası diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde açıklamalarda bulunan hükümet sözcüsü Alfred Mutua, "Devlet Başkanı Mvai Kibaki, herkesle her an konuşmaya hazır. Bununla birlikte, Kenya'nın savaşta olmadığının altını çizmek gerekmektedir. Kenya'nın barış gücüne ya da arabuluculara ihtiyacı yoktur" dedi.
 
Sözcü, diyaloğun herkese açık olduğunu, ancak müzakere etmenin ateşkes ya da arabuluculuk anlamına gelmediğini de vurguladı.
 
Afrika Birliği örgütü Başkanı Gana Cumhurbaşkanı John Kufour'un, yarın Kibaki ile görüşmesi bekleniyor.
 
Ruanda'da neler olmuştu?
 
Ruanda'da, 1994 nisan ayında Tanzanya'daki barış zirvesinden dönen Hutu mensubu Devlet Başkanı Juvenal Habrayimana ile Burundi Devlet Başkanı Cyprien Ntaryamira'yı taşıyan uçak, Kigali'ye inerken pist kenarından atılan roketle düşürülmüştü.
 
Bu olayın ardından başlayan etnik şiddette, Hutulardan oluşan ordu Tutsileri katletmeye başlamış, ılımlı Hutular da katliamdan kurtulamamıştı.
 
Ruanda'da 10 Belçikalı barış güçü askerinin öldürülmesinden sonra Belçika ülkedeki askerlerini çekmiş, bu ülkeyi takiben BM barış gücüne katılan diğer ülkeler de askerlerini çekmişlerdi.
 
Barış gücünün ülkeden ayrılması, Hutuların Tutsilere yaptığı 800 bin kişinin öldüğü katliamın yolunu açmıştı.
 
Belçikalı barış gücü askerleri, uçak kazasının ertesi günü öldürülen Başbakan Agatha Uwilingiyimanı'yı korumakla görevliydi.
 
Avrupa'dan "sorumlu davranın" çağrısı
 
Avrupa ülkeleri, çatışmaları sona erdirmek için siyasileri sorumlu davranmaya çağırdı.
 
İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Kenya Devlet Başkanı Mwai Kibaki ve muhalefet lideri Roila Odinga ile görüştüğünü ve kendilerine soruna barışçıl çözüm bulmalarını tavsiye ettiğini söyledi.
 
Brown, "Gerek Kibaki gerekse Odinga'dan itidalli olmalarını ve sorumlu bir liderlik göstermelerini istedim" dedi.
 
Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında da ülkede son birkaç gündür süren şiddet eylemlerinden duyulan kaygı dile getirildi.
 
Açıklamada, tüm siyasal liderlerin sükunetin sağlanmasına katkıda bulunması ve gerilimi artırmaya yol açacak adım atmaktan kaçınmaları istendi.
 
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de, hükümetin Kenya'daki iktidar ve muhalefete, çatışmaya anayasal temelde barışçıl çözüm bulmaları çağrısında bulunduğunu söyledi.
 
Steinmeier, Almanya hükümetinin Avrupa seçim gözlemcilerinin, seçim sonuçlarının bağımsız soruşturmmasının yapılması isteğini desteklediğini bildirdi.