Kennedy suikastının kirli sırları açığa çıktı!

ABD tarihinin en karanlık ve üzerinde sayısız komplo teorisi üretilen olaylarından biri kuşkusuz John F. Kennedy suikastı. 22 Kasım 1963'te JFK'ye düzenlenen suikasta dair daha önce hiç yayınlanmamış belgeler Başkan Trump'ın onayının ardından kamuoyuna açıklandı. Belgelerde iki konu öne çıkıyor. Birincisi FBI'ın; suikasti gerçekleştiren Lee Harvey Oswald'ın infaz edilebileceği ihtimalinden haberdar olması, diğeri ise Sovyetler Birliği'nin saldırının arkasında Kennedy'nin başkan yardımcısı olan ve Kennedy suikastı sonrasında başkanlık koltuğuna oturan Lyndon Johnson'ın olduğunu düşünmesi...ABD 1963 yılında Başkan John F. Kennedye Teksasda yapılan suikast ile sarsıldı. Seçim çalışmaları için 22 Kasım 1963 yılında Teksasın Dallas eyaletine giden Kennedy, üstü açık aracıyla halkı selamladığı bir sırada çevredeki bir binanın 6. katından açılan ateş sonucu öldürüldü. Suikastı gerçekleştiren Lee Harvey Oswald yakalandı. Ancak Oswald FBI tarafından koruma altına alınmasına rağmen yakalandıktan sadece iki gün sonra Dallas karakolunda Jack Ruby tarafından öldürüldü. Bu gelişmeler suikast araştırmalarını iyice muğlaklaştırdı ve Kennedy suikastini günümüze kadar uzanan 54 yıllık bir muamma haline getirdi. Tüm dünyanın kafasında soru işaretlerinin oluşmasına neden suikastın ardından bugün ABD Ulusal Arşivi, ABD Başkanı Donald Trump tarafından verilen onayla John F Kennedy suikastı üzerine yapılan 3 bin 100 belgenin ve araştırmanın 2 bin 800 kadarını yayınladı. Gizli olan birçok belgenin açıklanmasıyla Kennedy suikasti tekrar gündeme oturmuş oldu. Kamuoyunun ve medyanın suikast ile ilgili bilmediği birçok anektot açıklanan belgeler ile ortaya çıktı. Peki bu belgeler suikast ile ilgili neleri ortaya çıkardı? Ortaya çıkan bilgiler arasında en çarpıcılarından biri FBIın, Kennedy suikastini gerçekleştiren kişi Lee Harvey Oswaldın iki gün sonra Dallas karakolunda öldürüleceği bilgisine sahip olduğunu ancak buna rağmen Oswaldın öldürülmesine engel olamadığı en önemli bilgiler arasında. Dönemin FBI Başkanı Edgar Hoover yayınlanan belgelere Oswaldı yakalayan Dallas Polis Teşkilatını dikkat etmeleri konusunda uyardık, Dallas Emniyet Müdürü de Oswalda gerekli korumanın verileceğinin garantisini verdi ama bu yapılmadı diye bir not düşmüş. Halka açıklanan belgelerde bir diğer önemli bilgi ise Sovyetler Birliğinin suikast hakkında ürettiği komplo teorileri. Sovyet yönetimi suikastın Kennedyden sonra başkanlık koltuğuna oturmak için dönemin ABD Başkan Yardımcısı Lyndon Johnson tarafından düzenlenmiş olabileceğini söylüyor. Buna ek olarak, yayınlanan belgeler, ABD'de boşalan başkanlık koltuğunun 'otorite' problemine yol açabileceğini ve bu sebepten ABDnin Sovyetler Birliğine füze saldırısında bulunabileceği endişesinin en yüksek seviyeye çıktığını gösteriyor. Sovyetler Birliği de bu ihtimali değerlendirerek o dönem güvenlik önlemlerine ağırlık vermiş. Belgelerde suikastı gerçekleştiren Lee Harvey Oswald hakkında da birçok çarpıcı detay yayınlandı. Yayınlanan belgelerde, Oswaldın Meksikada suikasttan sadece iki ay önce Rus gizli servisi KGBnin suikast bölümü başkanıyla buluştuğu yer alıyor. Oswaldın suikast tarihinden bir ay kadar önce Meksikanın başkentindeki Küba Büyükelçiliği'ne gittiği ve buradan Kübaya gitmek için vize istediği belirtiliyor. Ancak Oswald'ın vize verilmesine rağmen ABD'ye geri dönmesi, akıllarda yeni soru işaretlerine yol açıyor. Belgelerle ortaya çıkan en ilgi çekici olaylardan biri de Oswaldın 1959daki Sovyetler Birliği ziyareti. Oswald, Minsk şehrinde 2 sene kaldığı ve bu dönemde vatandaşlık başvurusunda bile bulunduğu belirtiliyor. Bu durum da suikastın Sovyetler Birliği ile bağlantısını sorgulatıyor. Ayrıca Donald Trumpın CIAin isteği doğrultusunda ulusal çıkarlar nedeniyle belgelerin %1inin yayınlamamaya karar vermesi, Kennedy'nin katili Oswald ile CIA arasında 'gizli' bağlantıların olabileceği ihtimalini akıllara getiriyor. Komplo teorileriyle daha önce de ortaya atılan Oswald-CIA ilişkisi, yayınlanmayan belgeler nedeniyle şüpheli bir duruma dönüştü. Konuyla ilgili net bir açıklama yapılmazken, kamuoyundan saklanan belgelerin yakın zamanda açığa çıkarılıp çıkarılmayacağı da bilinmiyor. Buna göre; açıklanan 2 bin 800 belgenin John F Kennedy suikastını daha da muğlaklaştırdığı ve suikast süreci sonrasında 54 yıllık komplo teorilerine yenilerini eklenerek meseleyi daha da karıştırdığını söylemek mümkün.