İsveç'in feminist hükümeti, BM Kadın Komisyonu için Suudi Arabistan'ın lehinde oy vermiş
Dünyada tepki yaratan ve şaşkınlığa yol açan Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Kadın Statüsü Komisyonu'na seçilmesine, İsveç'in "feminist hükümet"inin de destek verdiği ortaya çıktı. İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, "Suudi Arabistan'ın komisyona seçilmesi için İsveç hayır oyu vermedi" açıklaması yaptı. Bu açıklama Suudi Arabistan'ın komisyona seçilmesinin ardından ikinci bir şok yarattı.
Uygulamaları nedeniyle "en kadın düşmanı ülke" olarak bilinen Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler Kadın Statüsü Komisyonu'na üye seçilmesi tepkilere neden olmuştu. Özellikle Avrupa kamuoyunda buna yönelik tepkiler sürerken, İsveç'in kadın başbakan ve kadın bakanlardan oluşan ve "feminist hükümet" olarak adlandırılan kabinesinin ne tutum takındığı sorgulanmaya başlamıştı. İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Suudi Arabistan'ın BM Kadın Statüsü Komisyonu'na üye seçilmesine karşı oy kullanmadıklarını açıkladı.
İsveç'in 'feminist hükümetinden' İran'da başörtüsüne savunma
Bu tartışmaların ardından da "feminist hükümet" İsveç basınında topa tutuldu. Suudi Arabistan'ın gizli oylamayla seçildiği komisyonda bu ülke lehine tutum takınması şok etkisi yaratan İsveç'in "feminist hükümeti", daha önce de İran'a yapılan resmi ziyarette Ticaret Bakanı Ann Linde'nin başörtüsü takmasını savunması nedeniyle eleştirilere muhatap olmuştu.
İsveç Başbakanı Löfven: Asla kazanamayacaksınız!
İsveç hükümetinin Suudi Arabistan'ın komisyon üyeliğini desteklemesine yönelik, ülkede yayımlanan Upsala Nya Tidning gazetesi, "Bu tutum İsveç'in açıkladığı feminist dış politikayla çelişiyor" diye yazdı.
Gazetede yer alan "Feminist dış politika feminist olmaz" başlıklı yazıda, şu yorumlara yer verildi: "Gerçekçi bir dış politikanın diplomatik kodlara ve başkalarına saygıya dayandığını herkes biliyor. Ama kendini dünyanın ilk feminist hükümeti olarak tanımlayan bir hükümetten dış politikada gizlilik gibi alışılagelmiş yaklaşımlardan farklı şeyler bekliyor insan. Son günlerdeki tartışmalar feminist dış politikayla ilgili sarfedilen büyük sözlerin ne kadar sorunlu olduğunu gösterdi. Bu retorik zorunlu olarak hedefler arasında çelişkilere yol açıyor. Çünkü hükümetin gelecekte de feminist hedeflere varmayan şeyler yapmak zorunda kalacağı durumlar olacaktır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
ABD yarın kararını verecek: Trump mı, Harris mi? Son kozlarını oynadılar: İşte anketler...
Belgrad'da yüzlerce kişi sokağa indi! Ellerini kırmızıya boyadılar
Trump mı, Harris mi? ABD siyasetinde kritik viraj: Seçimlere son 2 gün! Şok anket sonucu...
İspanya'daki sel felaketinde 2 bin kişi hala kayıp!
ABD'den İsrail'e 'uçan kale' desteği!