İşte Türkiye- AB zirvesinden çıkan kararlar

AB- Türkiye ile arasındaki kritik zirve sona erdi. Brüksel'deki zirveden anlaşma çıktı. Varılan anlaşmaya göre; AB, Türkiye'ye 3 milyar euro verecek aynı zamanda Türkiye'nin AB'ye katılım süreci yeniden canlandırılacak.
AB-Türkiye Zirvesi'nde, geri kabul anlaşmasının uygulanması ve öngörülen şartların karşılanması durumunda Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa için Ekim 2016 hedef tarih olarak gösterildi.
Zirve kararlarında, Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 17'nci fasıl olan ekonomik ve parasal politikanın 14 Aralık'ta açılacağı kayıt altına alındı.
Zirvede ayrıca AB Komisyonu'nun bazı fasılların açılması için hazırlıklarını 2016'nın ilk çeyreğinde tamamlaması kararlaştırıldı.
Kararlarda, AB Komisyonu ve üye ülkelerin katkılarıyla Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için "başlangıç olarak" 3 milyar avro mali destek sağlanacağı belirtildi.
Brüksel'de yapılan AB-Türkiye Zirvesi'nde onaylanan metinde, AB ve Türkiye'nin ortak zorlukların üstesinden gelinmesinin önemini ele aldıkları belirtilerek tarafların üyelik sürecinin yeniden canlandırılmasına karar verdiği vurgulandı.
"Bu amaçla, bugüne kadar tam olarak anlaşılamayan, daha sık üst düzey diyaloğun AB-Türkiye ilişkisinin geniş potansiyelini keşfetmek açısından gerekli olduğu hususunda tarafların görüş birliği içinde olduğu" kaydedilen metinde, "Bu çerçevede, her iki taraf senede iki kez uygun formatta zirve yapmayı
kararlaştırdı" denildi.
Zirvelerin, AB-Türkiye ilişkilerinin yanı sıra uluslararası sorunları görüşmek için bir platform olacağı ifade edilen metinde, "Düzenli görüşmeler ile güvenlik ve dış politika konularındaki işbirliğinin terörizmle mücadeleyi de içine alacak şekilde zenginleştirilmesi gerektiği" kaydedildi.
Yeni fasıllar
14 Aralık 2015'te, Ekonomik ve Parasal Politika başlıklı 17. faslın açılacağı kaydedilen bildiride, "Buna ek olarak Komisyon, üye ülkelerin pozisyonları hakkında peşin yargı doğurmaksızın, 2016'ın ilk çeyreğinde bazı fasılların açılması için çalışmalarını tamamlayacak" denildi.
Vize serbestisinde 2016 Ekim vurgusu
Bildirinin 5. maddesinde ise vize muafiyeti konusuna yer verildi. AB Komisyonu'nun mart ayında vize muafiyeti konusundaki ikinci raporunu yayımlayacağı belirtilen metinde, "AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın Haziran 2016'dan itibaren tamamen uygulanabilir olacağı" ifade edildi. Anlaşmanın
uygulanması ve şartların yerine getirilmesi durumunda Komisyon'un, üçüncü raporunu sonbaharda yayımlayarak, "Türk vatandaşlarının Ekim 2016'da vizesiz olarak Schengen ülkelerine seyahat edebilmeleri için" vize muafiyeti sürecinin tamamlanmasını sağlayabileceği ifade edildi.
Sığınmacılar
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için finansman sağlanması da kararlarda yer aldı. Belgede, "AB, başlangıç olarak 3 milyar avro kaynak sağlayacak" denildi. Yük paylaşılması olarak nitelenen desteğe dair gelişmeler ışında yeni değerlendirmeler yapılacağı ifade edilen metinde, böylece daha fazla
fona da kapı aralandı.
Bildiride, Türkiye'nin 15 Ekim'de kabul edilen Ortak Eylem Planı çerçevesinde, uluslararası korumaya ihtiyacı olmayan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gitmiş olan düzensiz göçmenlerin geri kabul edilmesi ve ardından geldikleri ülkelere gönderilmesi kayda alındı.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın açıklamaları
Tusk, Brüksel'de düzenlenen AB-Türkiye Zirvesi sonunda, "Bu zirve ilişkilerimizi bir takvim çerçevesinde canlandırmak, terör tehdidi ve acil meseleler ile ilgiliydi. Çok faydalı bir zirve tamamlandı" diye konuştu.
Sığınmacı gündeminde buluştuklarını anımsatan Tusk, "AB'nin sınırlarının korunması kendi görevi. Kimsenin bizim sınırımızı korumasını beklemiyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu AB zirvesinde konuştu: Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorumBaşbakan Davutoğlu AB zirvesinde konuştu: Ankara’dan açık bir mesaj vermek istiyorum
Tusk, Avrupa'ya göçmen akışının durmasının önemli olduğuna işaret ederek, "Bu noktada Türkiye'ye destek verilecek ve 3 milyar avroluk bir fon sağlanacak" dedi.
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin yeniden canlanmasını istediklerini belirten Tusk, "Parasal ve ekonomik politikalar başlıklı 17. faslın açılması için bir toplantı yapılacak. Başka fasılların açılması için de çalışmalar yapılacak" değerlendirmesinde bulundu.
Tusk, 2016 yılının Türkiye-AB ilişkilerinde anahtar yıl olmasını beklediklerini, Türkiye'nin katılım görüşmelerinde ilerlemesi için kıstasların aynı olduğunu, toplantıda bir paket üzerinde anlaşıldığını ve sürecin devam edeceğini ifade etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamaları
Davutoğlu görüşmelerin içeriğine ilişkin olarak, "Bu gerçekten tarihi bir gün ve tarihi bir toplantı. 11 yıl içerisinde ilk kez Türkiye ve AB arasında böyle bir toplantı oldu. Bu tarihi bir toplantı oldu. Toplantıdaki verimli görüşmelerden dolayı minnettarım. Burada üzerinde anlaştığımız metinde ve ortak deklarasyonumuzdaki kilit konsept üyelik sürecimizin yeniden canlandırılmasıdır. Bunun iki boyutu söz konusu; bunlardan biri Türkiye'nin AB üyeliği süreci" dedi.
Davutoğlu, görüşmelerde mutabakata varılan konuları şöyle sıraladı: "Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin ardından her yıl iki zirve yapılması konusunda anlaşmaya vardık. Ayrıca son derece etkili bir şekilde ilişkilerimizin derinleştirilmesi için yüksek düzeyde ekonomik diyalog, yüksek düzeyde enerji diyaloğu, yüksek düzeyde politik diyalog mekanizmalarının sağlanması konusunda da anlaşmaya vardık. Bu anlamda üyelik sürecimizi yeniden canlandırırken ve hızlandırırken stratejik işbirliğimizi genişletiyor olacağız. 14 Aralık tarihinde 17. fasıl açılacak. Bazı diğer fasıllar da yolda olacak. Aynı zamanda vizelerin kaldırılması ve geri kabul süreçleri de önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak. Bunlar ileriye dair hem yeni fasılların açılması açısından, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, ekonomik ilişkilerimizin derinleştirilmesi ve en yüksek düzeyde stratejik işbirliği ve görüşmelerimiz açısından son derece önemli adımlar. Aldığımız bu kararlar son derece önemli.
Ayrıca Avrupa'daki bütün meslektaşlarımın da Türkiye ve AB'nin üyeleri ile birlikte kıtada ortak bir kadere sahip olduğu konusunda Türkiye'nin üyeliğinin sadece birlik ve Türkiye için değil aynı zamanda küresel barış için de kazanç olacağı konusunda anlaştığını görmekten memnuniyet duyuyorum."
Türkiye'nin etrafındaki politik problemlere, gerilimlere ve özellikle Suriye'den AB bölgesine gelen yasadışı göçe ilişkin olarak, "ortak bir eylem planında" anlaşmaya varıldığını belirten Davutoğlu, "Bu eylem planına göre temel yaklaşım bunun ortak bir mesele olduğu. Bu sadece Türkiye'nin ya da AB'nin değil. Türkiye ve AB bu insani krizin sorumluları değil. Fakat en nihayetinde sığınmacı krizinin nasıl çözümleneceği konusunda birlikte hareket etmek zorundayız. Yine bu krizi çözebilmek için Suriye krizinin çözümlenmesi gerektiği konusunda da anlaşmaya vardık. Aksi taktirde onlarca ortak eylem planımız olsa da, eğer sığınmacı dalgası bu şekilde gelmeye devam ederse Türkiye ve AB çok daha büyük problemlerle karşılaşır" ifadelerini kullandı.
Karşı karşıya kalınan sığınmacı krizine ilişkin geçmişteki eksiklikleri hatırlatan Davutoğlu, "Toplantılarda da söylediğim gibi, (sığınmacılar) şu anda Birleşmiş Milletler sisteminin krizin erken safhalarında çözüm bulma konusundaki başarısızlığının faturasını ödüyorlar. Şimdi böyle bir problemimiz var. Türkiye'de Irak'tan gelen 300 bine ek olarak hali hazırda neredeyse 2,2 milyon sığınmacı var. Bu zamana kadar 8 milyar dolar harcadık. Bu sadece kamplar için olan harcama. Bazı kasabalarda Türk vatandaşlarından fazla Suriyeli sığınmacı var. Bu zamana kadar sorumluluğu kendi başımıza almaya çalıştık. Fakat AB ile birlikte bu krizle nasıl başa çıkılacağı konusunda ortak bir eylem planı için anlaştık" dedi.
Avrupa Birliği tarafından sığınmacılar için verilecek maddi desteğe ilişkin de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, "Bu 3 milyar avro Türkiye'ye verilmiyor; Suriyeli sığınmacılara veriliyor. Buradaki temel felsefe ise yükün paylaşılmasıdır. Yeniden yerleşim ve diğer uygulanabilir konular önümüzdeki dönemde görüşülecek. Türkiye bu insani krizin çözümlenmesinde her ülke ile ayrı ayrı ve genel olarak AB içerisinde görüşmeye hazır. Savaşın, Esed rejiminin devlet terörünün, barbarca bir organizasyon olan DAEŞ terörünün kurbanlarına yardımcı olmak için... Ankara'da, Paris'te, Beyrut'ta birçok farklı yerde masum sivillerin ölümüne neden olan teröre karşı savaşmalıyız" dedi.
Davutoğlu, "Bugün üyelik sürecimizi yeniden canlandırdık. Avrupa bölgesindeki bütün dengesizliklere ilişkin entegre bir strateji üzerinde, sığınmacı krizine ilişkin olarak omuz omuza çalışma konusunda anlaştık" ifadelerini kullandı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Hindistan ve Pakistan savaşın eşiğinde mi? İşte gerilime dair 5 soru 5 yanıt...
Trump doğrudan Putin’e seslendi: “Vladimir, dur!”…
Alman Sismolog Bohnhoff'tan Marmara Depremi Yorumu: Gerilim İstanbul Yönüne Doğru Arttı! İki Senaryoyu Anlattı…
Vatikan'ı Karıştıran Talep: Skandallarla Anılan Kardinal, Papa Seçiminde Yer Almak İstiyor!
Rusya'dan acı haber: Elbruz Dağı'nda 2 Türk dağcı hayatını kaybetti