İsraillilerin yağmasına direniyorlar! ‘Silahımız bedenimiz’
İsrail'den Gazze'ye giren yardımlar silahlı aşırı sağcılar ve işgalci yerleşimciler tarafından saldırıya uğruyor. Kamyon sürücüsü yüzlerce Arap, Filistinli ve Türk korkuyor. Yahudi, Araplar ve İsraillilerden oluşan insani muhafız hareketi onları korumak için harekete geçti. Hareketi oluşturanlardan Suf Hatişhi CNN TÜRK'ten Elif Zeynep Özipekçi'ye yaşadıklarını anlattı.
Elif Zeynep Özipekçi:
Sayın Hatişhi bizimle olduğunuz için teşekkürler. Bir hareket kurdunuz, bu hareketi "insani muhafız hareketini" bize anlatır mısınız?
Suf Hatişhi:
Biz ‘birlikte duruş’ hareketindeniz. Bu İsraillilerin, Filistinlilerin, Yahudi ve Arapların bir arada yaşamasını savunan bir hareket. Gazze'ye yardım taşıyan kamyonlara aşırı sağcılar tarafından yapılan korkunç saldırıları duyduğumuz andan itibaren insani muhafız hareketini kurmaya karar verdik. İnsani muhafız olarak taracomia kontrol noktasına gittik ve İsrail’den Gazze’ye giden tüm yardımın bu yolu güvenli bir şekilde gitmesini garanti etmek istedik.
Biz bu topraklarda yaşıyoruz. Hem acıyı hem öfkeyi bir arada görüyoruz. Biz sorunun değil çözümün bir parçası olmak istedik. Hepimiz için daha iyi bir dünya için çalışıyoruz. Ve bu yiyecek ve herkes için gerekli olan şeyleri, bu toprakların hem İsraillilere hem de Filistinlilere verebileceklerini istemekle başladı.
Elif Zeynep Özipekçi:
Hareketiniz başladığından bu yana neler oldu?
Suf Hatişhi:
Biz hareketimize başlamadan önce bölgeye gelen her yardım konvoyunun yakıldığına yağmalandığına dair bir fotoğraf görüyorduk. Bizim başladığımız günden itibaren tüm konvoyların, yüzde yüzünün güvenli şekilde içeri girdiğini gördük.
Elif Zeynep Özipekçi:
Yerleşimcilerle ya da başka birileriyle bir sorun yaşadınız mı?
Suf Hatişhi:
Yaşadık. Yerleşimciler, aşırı sağcılar, radikaller hala yardımları engellemeye çalışıyor. Sorun hala ortada ama bizim burada varlığımız tüm kamyonların güvenli bir şekilde girmesi için. Aşırıcıların yola çıkmasını ve kamyonları engellemesini engellemek, polisin buna karşı müdahale etmesini sağlamak ve görevlerini yapmaları için buradayız. Biz burayı sadece kendi kendimize kapatarak bunu yapıyoruz. Polise gidip onları yürümeye teşvik ediyoruz, biz oraya varmadan önce onlar bunu yapmıyordu. Kamyonlar için riski 0'a indiriyoruz.
Elif Zeynep Özipekçi:
Eğer biri size saldırırsa ne yapacaksınız?
Suf Hatişhi:
Amacımız aşırıcılarla çatışmak değil, tek amacımız kamyonları korumak ve kamyonları kendi vücudumuzla koruyoruz. Kamyonlara kalkan oluyoruz. Biz kendimiz şiddet kullanmıyoruz. Biz sadece kamyonları korumak için oradayız.
Elif Zeynep Özipekçi:
Karşınızdakilerin silahları var mı?
Suf Hatişhi:
Evet var. Genellikle insanların üzerimize bıçakla geldiğini gördük. Tabi bize hiç saldırmadılar bu silahlarla genellikle hep kamyonlara saldırdılar. Şu noktada taktiğimiz polisi durum hakkında bilgilendirmek. Orada her zaman polis oluyor ama onlar insanları gözaltına alıyor, zorluyor. Ama biz gidip ‘Bakın senin önündeki şu adam bir bıçak tutuyor ve bunu kamyonlara karşı kullanacak’ dediğimizde polisler, ‘ben görmedim’ diyor. Dolayısıyla asıl yapılması gereken polisin kamyona saldırıyı engellemesini sağlamak.
Elif Zeynep Özipekçi:
Bunların dışında güzel videolar da paylaştınız. Filistinli kamyon şoförleriyle konuştuğunuz videolar... Ne söylüyorlar sizi gördüklerinde?
Suf Hatişhi:
Evet, kamyon sürücüleriyle çok iyi ilişkiler geliştirdik. Çoğunlukla yardımı bu kamyon sürücüleri gerçekleştiriyor. Ayrıca bazen normal ticari kamyon sürücüleri de oluyor. Oradan geçmeye korkuyorlar, panikliyorlar çünkü birileri onların kamyonlarında yardım oluğunu düşünebilir. Bir anda kamyonları kül olur. Onlarla çok konuşuyoruz, iyi bir ilişki kurduk, onlarla bilgi de paylaşıyoruz. Onlara bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını soruyoruz. Sonra başka bir kontrol noktasında veya bir yerde beni gördüklerinde bana selam veriyorlar, el sallıyorlar çünkü beni tanıyorlar. Ve ben olduğumda kendilerini daha güvende hissediyorlar.
Elif Zeynep Özipekçi:
Sizin barış için iki taraftan beklentiniz ne?
Suf Hatişhi:
İnanıyoruz ki günün sonunda bir ülkede yaşayan iki milletiz ve hiçbirimiz bir yere gitmeyecek. Bizim için tek bir çözüm var o da hem İsrailliler hem de Filistinliler için iki taraf arasında barış olması. İki tarafa da bağımsızlık vermemiz gerekiyor. İki tarafa da güvenlik vermemiz gerekiyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
El Turco'nun Bitcoin cenneti
Facebook'tan Filistin Sansürü: İçerik Etkileşimlerine Müdahale Ettiler! | Son Dakika Haberleri...
The Times: Diktatörün 'hayalet' kardeşi Mahir Esad nerede?
Gümrük vergisi krizine, 'eyalet' tartışması eklendi: Trump, Trudeau'yu bir kez daha 'vali' dedi
Papa, 3 yıl önce iki suikast atlatmış: Irak ziyaretinde yaşananları anlattı!