İsrail ordusunun Gazze Şeridinde hedef gözetmeksizin sürdürdüğü saldırılar, mahkemeye taşınıyor.Gazze Savaşının başından bu yana dünyada yaşanan felakete karşı sesini en çok yükselten ülkelerden biri olan Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) İsraile karşı soykırım davası açtı. İsrail, dün Güney Afrikanın 29 Aralıkta açtığı davada kendini savunmayı kabul ettiğini açıkladı. Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, soykırım suçlamasının iftira olduğunu iddia ederek Kan iftirası anlamına gelen saçma sapan davaya katılacağız ve iddiaları çürüteceğiz dedi. İşte 3 soruda dava ve sürece dair detaylar: Güney Afrika yönetimi, Laheydeki Uluslararası Adalet Divanına teslim ettiği dava dilekçesinde İsrailin Gazzedeki savaşta BM Soykırım Sözleşmesini ihlal ettiğini iddia etti. Dilekçede İsrailin Gazzedeki Filistinlileri bir ırksal grup olarak yok etme niyetine sahip olduğu vurgulanıyor. Mahkemeye sunulan 84 sayfalık dilekçede İsrail ordusunun çocuk ve kadın ayırt etmeden yaptığı saldırılara, yoğun nüfuslu bölgelerde beyaz fosfor kullanmasına, sağlık tesislerini hedef alarak yaralıların tedavi almasını engellemesine yer veriliyor. Güney Afrikayı Hamas ile işbirliği yapmakla suçlayan İsrail, iddiaların fiili ve hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu öne sürüyor. Davayı boykot etmeyeceğini duyuran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, duruşmaya katılma kararının Başbakan Netanyahu ve orduyla yapılan istişarelerin ardından alındığını belirtti. İsrail savunmasını uluslarası arenada Gazzede soykırım yapıldığına dair bir tartışma olmadığı iddiası üzerinden kuracak. Uluslararası hukuk uzmanları davanın, İsrail aleyhine kamuoyu algısını güçlendirebileceğini belirtiyor. Güney Afrika başvurusunda duruşmanın gelecek hafta yapılmasını talep etse de henüz bir tarih açıklanmış değil. UAD ilk olarak duruşma boyunca İsrailin Gazzedeki askeri eylemlerinin durdurulması talebini ele alacak. Daha sonra soykırım suçu işlediğine dair yeterli kanıtlara ulaşılması durumunda ise uzun yargılama süreci başlayacak. BM sözleşmesine göre soykırımın kanıtlanması için bir nüfus grubunun sistematik ve açık bir niyetle öldürüldüğüne dair somut delillere ulaşılması gerekiyor.