Avrupa’nın Göbeğinde Kriz: Bosna’da Ayrılıkçılar Harekete Geçti
Bosna Hersek, 1995’te imzalanan Dayton Anlaşması’ndan bu yana en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Bosnalı Sırpların ayrılıkçı adımları, ülkenin siyasi bütünlüğünü tehdit ederken, bölgesel ve uluslararası aktörler süreci yakından takip ediyor.

Bosna Hersek Federasyonu, Hırvat-Boşnak ve Sırp etnik gruplarından oluşan karmaşık bir yapıya sahip. Ancak son dönemde Sırp liderlerin ayrılma yönündeki hamleleri, ülkeyi siyasi bir çıkmaza sürüklüyor. Şubat ayında Sırp Cumhuriyeti Meclisi, federal devlet yargısının kendi bölgelerinde faaliyet göstermesini yasaklayan bir karar aldı. Bosna Anayasa Mahkemesi bu kararı anayasaya aykırı ilan ederek askıya aldı. Ancak gerilim tırmanmaya devam etti ve geçtiğimiz hafta Sırp meclisi, bağımsız bir devlet oluşturmayı ve ordu kurmayı amaçlayan yeni bir anayasa taslağını onayladı.

Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik, Sırp ayrılıkçılığının başını çeken isim olarak öne çıkıyor. Rusya ve Sırbistan’dan destek alan Dodik hakkında anayasal düzeni ihlal ettiği gerekçesiyle savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Mahkeme, Dodik’in 30 gün boyunca sorgulanmak üzere gözaltına alınmasına imkan tanıyan bir karar aldı. Aynı zamanda Bosna Sırp Cumhuriyeti Başbakanı Radovan Viskovic ve Meclis Başkanı Nenad Stevandic’in de beş yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabileceği belirtiliyor.

Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, Dodik’in hala tutuklanmamış olmasının büyük bir sorun teşkil ettiğini belirtti. Schmidt, Dodik’in aşırı şişirilmiş kamu istihdamı ile halkı kendine bağımlı hale getirdiğini ve bu nedenle desteğinin sürdüğünü ifade etti. Dodik’in önümüzdeki günlerde Rusya’ya giderek Kremlin ile görüşmeler gerçekleştireceği bildirildi.

Türkiye, Bosna Hersek’te yaşanan bu gelişmeleri dikkatle izliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Denis Becirovic’i İstanbul’da ağırladı. Görüşmede, Bosna’nın birliği ve bütünlüğünün önemine vurgu yapılırken, ayrılıkçı girişimlerin kabul edilemez olduğu mesajı verildi. Türkiye, bölgenin barış ve istikrarını sağlamak adına diplomatik temaslarını sürdürüyor.
Balkanlar’daki bu kriz, sadece Bosna Hersek’i değil, tüm Avrupa’yı etkileyecek potansiyele sahip. Önümüzdeki günlerde Sırp liderlerin atacağı adımlar, bölgedeki siyasi dengeleri belirleyecek.