El Kaideci hava korsanı açlık grevinde!
İstanbul seferini yapan Atlas Havayolları'na ait uçağı, 6'sı mürettebat 128 yolcusuyla kaçıran hava korsanlarından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Filistin kökenli Mısır vatandaşı Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, Arap ülkelerine, İsrail'e veya ABD'ye gidebilmek için Adalet Bakanlığı'na nakil başvurusunda bulundu. Ancak iadesi kabul edilmeyen hava korsanı, El Kaide üyesi bir İranlı'nın ABD'ye gönderildiğini öğrenince, açlık grevine başladı. Sadece su ve şeker alan, açlık grevinde de 176. güne giren Telikh, 50 kilo kaybedip 60 kiloya indi.
World Focus Havayolları'na ait olan ancak Atlas Jet Havayolları'na kiralanan KK1011 sefer sayılı uçak, KKTC'nin Lefkoşa Ercan Havalimanı'ndan, 18 Ağustos 2007 günü saat 06.45'te kalkış yaptı. İkisi kaptan pilot, 4 uçuş görevlisi, 128 yolcu ile İstanbul Atatürk Havalimanı'na giden uçakta, 22A ve 22B koltuklarda oturan iki kişi, "La ilahe illallah" diyerek yerinden kalkarak kokpitin yanına kadar koşup "El Kaide" diye bağırdı. Bu sırada uçağı kaçırdıklarını söyleyen korsanlardan Mümin Abdulaziz Cuma Telikh ise, elindeki bombayı gösterip görevlileri etkisiz hale getirdi.
Silopi'de yaşları küçük 10 terörist teslim oldu
11 Eylül saldırılarındaki gibi olmasın diye uçak Antalya'ya indirildi
Uçuş görevlilerinin, uçağın kaçırıldığını kokpitte bulanan kaptan pilot Faruk Çağımnı'ya bildirilmesinden sonra korsanlarla görüşme başladı. Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre, korsanlardan Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, İngilizce olarak kaptan pilot Faruk Çağımnı'ya "Elmusarraf, beni televizyonlardan tanıyorsundur. El Kaide örgütünün önde gelen isimlerindenim, 5 dakika içinde kapıyı açmazsanız elimdeki bombayı patlatarak uçağı düşüreceğim" tehdidinde bulunup İran'a gitmek istediklerini söyledi. Ancak pilot, El Kaide üyesi olduklarını söyleyen bu kişilerin, 11 Eylül benzeri bir olaya girişmemeleri için uçağı, bir kez pas geçtiği Antalya Havalimanı'na indirdi. Ardından da tekrar havalanmayı önlemek için de yardımcısıyla ön camdan uçağı terk etti. Havalimanındaki görüşmeler sonrasında yolcuları serbest bırakan hava korsanları Mümin Abdulaziz Cuma Telikh ile suç ortağı Mehmet Reşat Özlü, polise teslim oldu, ardından tutuklandı.
İlk yargılamalarında 24 yıl hapis cezası aldılar
Özel yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin İzmir'de olmasından dolayı burada yargılanan iki korsan, ilk olarak 24 yıl hapis cezası aldı. Ancak Yargıtay, El Kaide üyesi olan korsanların Türkiye'de anayasal düzeni de değiştirmek istediklerini bu nedenle bu cezayı az bulup kararı bozdu. Tekrar 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelen davada bu kez, Mümin Abdulaziz Cuma Telikh ile Mehmet Reşat Özlü, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
İade isteği kabul edilmesi için açlık grevine başladı
İzmir Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde tek başına bir koğuşta kalan Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, cezaevi koşularını, yemek dışında parası olmadığı için kendisine yıkanmak için sabun dahi verilmediğini gerekçe gösterip Filistin başta olmak üzere Arap ülkeleri, İsrail ve ABD dahil tüm ülkelere iade edilebilmek için Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu. Ancak bakanlık, iade için hem kendisine verilen para cezasını ödemesi gerektiğini hem de bu ülkelerle suçlu iadesi için yazışma yapması gerektiği cevabını verdi.
Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, talebinin kabul edilmemesinin ardından, İranlı bir El Kaide üyesinin, Türkiye'de yakalandıktan sonra Lübnan üzerinden ABD'ye iade edildiğini gerekçe gösterip açlık grevine başladı.
Açlık grevinde 176. Güne girdi
Açlık grevinde 176. güne giren Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, bu süre içerisinde su ve şekerden başka bir gıda tüketmedi. Yakalandığı sırada 110 kilo olan hava korsanı, 60 kiloya kadar düştü. Önümüzdeki günlerde talebinin kabul edilmemesi durumunda ise sıvı tüketimini de bırakıp açlık grevini ölüm orucuna çevireceğini hem cezaevi yönetimine hem de avukatlarına açıkladığı öğrenildi.
Mümin Abdulaziz Cuma Telikh'i cezaevinde ziyaret eden İzmir ÇHD Cezaevi komisyonu üyelerinden avukat Serdar Gültekin de şu bilgileri verdi:"Mümin Abdulaziz Cuma Telikh, tutuklu kaldığı ilk iki yıl içerisinde ekonomik durumları iyi olmayan ailesiyle hiç görüşememiş. Bu sırada kendisine cezaevinde sadece yiyecek verildiğini ancak yıkanmak içir bir sabunun dahi verilmediğini anlatıyor. Bu tür olumsuz şartlardan dolayı da Arap ülkelerine iadesini istemiş. Bunun kabul edilmemesi üzerine bu kez İsrail, ABD ve Latin Amerika ülkelerini tercih edip müraacatlarda bulunmuş ancak bunların hiçbirisi gerçekleşmemiş. Sonrasında kendisiyle aynı suçlardan yatan bir İranlı'nın ABD'yle gönderildiğini duyunca açlık grevine başladı. Kendisiyle konuştuk çok kararlı görünüyor. 176. güne girdiğini ve bu şekilde bir ay kadar da kalacağını sonrasında ise talebinini kabul edilmemesi durumunda bunu ölüm orucuna çevireceğini söylüyor. Şu anda kilo kaybı fazla miktarda, sağlığında da bozukluklar başladı. Kendisine iade için bir yetkili tarafından, yazılı ya da sözlü taahhüt verilmesi halinde, açlık grevinden vazgeçebilir. Çünkü bu tür iade işlemleri 8 ay gibi bir süre alıyor. O zamana kadar zaten hayatını kaybedecektir. Kendisi bu taahhütün bir an önce verilmesini bekliyor."
Külodu temiz olsa 279 kişi ölecekti
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Hamaney'den dikkat çeken açıklama: İran'ın vekil güce ihtiyacı yok
SON DAKİKA! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam'da Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi
ABD, HTŞ lideri Colani'nin Başına Koyduğu '10 Milyon Dolar' Ödülü Kaldırdı
SON DAKİKA! Almanya'daki Noel Pazarı Saldırganının Profili Ezber Bozdu
'Battaniyeli kaplanlar' geri gönderildi: Rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan Esad'ın askerleri iade edildi