hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dünya genelinde birincil ölüm nedeni: 'Uzay fönü' ile yeni tedavi umudu

    Dünya genelinde birincil ölüm nedeni: Uzay fönü ile yeni tedavi umudu
    expand
    KAYNAKBBC Türkçe

    Yeni bir araştırma, baypas ameliyatından sonra uygulanan hafif şok dalgalarının hastaların kalp dokusunu yenileyebileceğini buldu. Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre dünya çapında her yıl 18 milyon kişi kalp hastalıkları ya da diğer karidyovasküler komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avusturya'da 63 kişi üzerinde yapılan bir araştırma, yeni tedavinin uygulandığı hastaların daha uzağa yürüyebildiğini ve kalplerinin daha fazla kan pompalayabildiğini ortaya çıkardı.

    Innsbruck Tıp Üniversitesi'nden Profesör Johannes Holfeld, "İlk kez, klinik ortamda kalp kasının yenilendiğini görüyoruz ve bu, milyonlarca insana yardımcı olabilir" dedi.

    Araştırmacılar tarafından "uzay fönü" olarak adlandırılan cihazın daha geniş kapsamlı denemelerinin yapılarak sonuçların daha geniş bir hasta grubunda tekrarlanması planlanıyor.

    Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre dünya çapında her yıl 18 milyon kişi kalp hastalıkları ya da diğer karidyovasküler komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybediyor.

    Risk faktörleri arasında yüksek tansiyon ve sağlıksız beslenmenin yanı sıra tütün ve alkol kullanımı yer alıyor.

    Dünya genelinde ölümlerin birincil nedeni olan kalp hastalıklarının çaresi henüz yok.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İlaçlar ve diğer tedaviler hastalığın kontrol altına alınmasına ve kalbe giden kan akışının bir anda kesilmesi nedeniyle ortaya çıkan kalp krizi riskinin azaltılmasına yardımcı olabiliyor.

    Ağır vakalarda cerrahlar göğüsteki, bacaktaki ya da koldaki sağlıklı bir kan damarını alıp bunu, kalp çevresindeki atardamarın tıkalı bölgesine üstten ve alttan birleştiriyor. Bu ameliyat baypas olarak biliniyor.

    Bu tip ameliyat kalbin fonksiyonlarını geliştirmekten ziyade çalışmaya devam etmesini sağlıyor.

    'YAŞAM BEKLENTİLERİNİN UZAYACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ'

    Avusturya'daki araştırmacılar, baypas ameliyatından kısa bir süre sonra hafif ses dalgaları uygulayarak hasarlı dokunun kendisini yenilemesini sağlamaya çalıştılar.

    Yaklaşık 10 dakika süren prosedür, kalp krizinden sonra hasar gören veya yaralanan alanın çevresinde yeni damarların büyümesinin önünü açmak için tasarlandı.

    Benzer bir "şok dalgası" tekniği, tendon ve bağ yaralanmaları ya da erektil disfonksiyon gibi diğer vakaların tedavisinde halihazırda kullanılıyor.

    Böbrek taşlarını kırmak için yaygınlıkla kullanılan litotripside de daha güçlü dalgalara veya darbelere başvuruluyor.

    Sonuçları European Heart Journal adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmaya katılan baypas hastalarının yarısına genel astestezi altında ses dalgaları tedavisi uygulanırken, yarısına sahte bir prosedür uygulandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Amerliyattan bir yıl sonra kalpten pompalanan temiz kan miktarı:

    -Ses dalgası tedavisinde yüzde 11,3 artarken,
    -Kontrol grubunda yüzde 6,3 arttı.

    Şok dalgalarıyla tedavi edilen hastalar dinlenmeden daha uzağa yürüyebiliyor ve daha kaliteli bir yaşam sürdüklerini söylüyorlardı.

    Prof. Holfeld, "Yani günlük yaşamlarında köpeklerini yeniden yürüyüşe çıkarabiliyor ya da markete gidebiliyorlar.

    "Aynı zamanda yaşam beklentilerinin uzayacağını ve yeniden hastaneye yatma oranlarının düşeceğini öngörüyoruz" dedi.

    Britanya Kalp Vakfı'nın Tıbbi Direktör Yardımcısı Kardiyolog Dr. Sonya Babu-Narayan, mevcut kalp hastalığı tedavilerinin "iyileştirilebilecek çok fazla yönü" olduğunu söyledi:

    "Bu denemenin heyecan verici tarafı, şok dalgası tedavisi gören kişilerin, bir yıl sonra, almayanlara göre kalp fonksiyonlarında iyileşme ve daha az semptom göstermeleri.

    "Uzun vadeli etkileri araştırmak için artık daha geniş çaplı ve daha uzun süreli denemelere ihtiyaç var".

    Araştırmacılar, cihazın Avrupa'da bu yılın sonlarında onaylanacağını öngörüyor. Klinik araştırmalar dışında hastalarda ilk kullanımının da 2025 yılında gerçekleşmesi planlanıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çalışma, Avusturya'da kamu kurumları, ABD Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü ve Innsbruck Tıp Üniversitesi'nden ayrılan ve kısmen araştırmacılara ait olan bir şirket tarafından finanse edildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow