Danimarka'dan Kuzey Akım açıklaması: Sızıntılar güçlü patlamalardan kaynaklandı

Danimarka polisi, Kuzey Akım doğal gaz boru hattında meydana gelen sızıntıların “güçlü patlamalardan” kaynaklandığını açıkladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Rus gazını Baltık Denizi üzerinden Avrupa'ya taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında ikisi Danimarka, ikisi İsveç kara sularında olmak üzere 4 noktada meydana gelen sızıntıya ilişkin başlatılan soruşturmalar sürüyor. Danimarka polisinden yapılan açıklamada, yapılan incelemelere göre sızıntıların "güçlü patlamalardan" kaynaklandığı ve bunun ön soruşturmalara dayandığı bildirildi. “Araştırmalar, Danimarka'nın münhasır ekonomik bölgesindeki Kuzey Akım 1 ve 2'de büyük hasar olduğunu ve hasarın güçlü patlamalardan kaynaklandığını doğruladı” ifadeleri kullanılan açıklamada, daha fazla inceleme için Norveç dahil olmak üzere ortak bir grup kurulacağı vurgulandı. Soruşturmanın ne zaman tamamlanacağının henüz bilinmediği aktarıldı.

“KUZEY AKIM 1 BORU HATTININ EN AZ 50 METRESİ HASAR GÖRDÜ”

İsveç Expressen gazetesi ise Baltık Denizinden su altı görüntüleri paylaştığı haberinde, sabotajdan kaynaklandığı ihtimali üzerinde durulan patlamanın ardından Kuzey Akım 1 boru hattının en az 50 metresinin zarar gördüğünü belirtti. Yaklaşık 80 metre derinlikte çekilen görüntülerde, boru hattında büyük bir yırtılma ve bükülmüş metaller olduğu görülüyor.

AB-RUSYA ARASINDAKİ GAZ KRİZİ

Rus gazını Baltık Denizinden Avrupa'ya aktaran Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında ikisi Danimarka, ikisi İsveç kara sularında olmak üzere 4 sızıntı meydana gelmiş, sabotaj iddiası ortaya atılmıştı. Avrupa ülkeleri boru hatlarındaki sızıntıların Avrupa Birliği (AB) ile Rusya arasında enerji krizinin yaşandığı dönemde meydana gelmesi nedeniyle “saldırı” ihtimali üzerinde duruyor. Kremlin ise Rusya’nın boru hatlarını tahrip ettiği yönündeki iddiaları defalarca reddetmiş, bu tür açıklamaları “aptalca” ve “saçma” olarak nitelendirerek gaz sızıntılarından en fazla kazanç elde edenin ABD olduğunu ileri sürmüştü. Beyaz Saray da “şüpheli saldırıyla” ilgisi olduğunu reddetmişti.