Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Trump’a: Sürgün planını ciddiye almıyoruz, Gazze’de 2. Nakba’ya gücünüz yetmez
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya turunun ilk durağı olan Malezya'da resmi temaslarına başladı. Erdoğan'a Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi'nde Perak Sultanı Nazrin Şah tarafından uluslararası ilişkiler alanında fahri doktora beratı takdim edildi. Erdoğan, Kuala Lumpur'daki açıklamalarında Trump'ın sürgün planına yanıt olarak, "Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin bizce ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir." dedi.
Erdoğan'ı, Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı'nda, Malezya Başbakanı Enver İbrahim ve eşi Dr. Wan Azizah İsmail, Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Emir Salim Yüksel, Malezya Savunma Bakanı Mohamed Khaled Nordin ile büyükelçilik personeli ve diğer yetkililer karşıladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da Malezya'ya geldi.
Erdoğan, 10-13 Şubat tarihlerinde Malezya, Endonezya ve Pakistan'a resmi ziyaretlerde bulunacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur'daki açıklamalarında şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur'daki açıklamalarında şunları kaydetti:
"Beş yıl aradan sonra dost ve kardeş Malezya'da tekrar bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. Güzel ülkenize her gelişimizde kendimizi evimizde kardeşler arasında hissediyoruz. Rabbim aramızdaki dayanışma ve muhabbeti daim eylesin diyorum. Asya’nın iki yakasında yer alan Türkiye ve Malezya coğrafi uzaklığa rağmen esasen birbirlerinin dost, kardeş ve aynı zamanda ortağıdır. Bu ortaklığı 2014 yılında stratejik, 2022 yılında ise kapsamlı stratejik düzeye çıkardık. Ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin önemli boyutlarından birini eğitim ve beşeri ilişkiler oluşturuyor. Akademik münasebetlerimiz 1980'lerden bu yana ivme kazandı. Bir dönem ülkemize hakim olan yasakçı ve baskıcı zihniyet sebebiyle birçok gencimiz buraya geldi, eğitim aldı, akademik kariyer yaptı. Hamdolsun o günler artık geride kaldı”
‘TÜRKİYE OLARAK 190'I AŞKIN ÜLKEYE YÜKSEKÖĞRENİM İMKANI SUNUYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin, dünyanın 190'ı aşkın ülkesinden 340 bine yakın uluslararası öğrenciye yüksek öğrenim imkanı sunduğunu belirterek, “Çok sayıda genç kardeşimiz burslar sayesinde hem Türkiye'de hem Malezya'da öğrenim görmeye devam ediyor. Malezya'nın yükseköğretimde bir çekim haline gelmesinden sebeplerinden biri Malaya Üniversitesi'dir. 40 bin öğrencisiyle Malezya akademik hayatında seçkin bir rol oynuyor. Üniversiteler toplumun kalkınması için güçlü bir fonksiyona sahiptir. Aydınlık yarınlara zemin oluşturmaktadır. Malezya'nın iyi yetişmiş insan kaynağıyla gelecekte iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Fahri doktora ünvanı dolayısıyla tüm üniversite yönetimine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
TRUMP'IN SÜRGÜN PLANINA YANIT: CİDDİYE ALINIR BİR TARAFI YOK
Erdoğan, Yeni Yüzyılda Türkiye-Malezya Stratejik İşbirliği toplantısı kapsamında kamu çalışanları ve üniversite öğrencilerine hitap etti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri tehcir etme planına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Filistinlileri binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan sürgün etmeye yönelik tekliflerin bizce ciddiye alınır bir tarafı yoktur. Filistin halkına ikinci bir Nekbe yaşatmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir." dedi.
Erdoğan, "İsrail yönetiminden, öncelikle sebep oldukları yıkımın bedeli tahsil edilmeli, bununla da Gazze'deki yeniden inşa süreçleri başlatılmalıdır." diye konuştu ve ekledi:
"Netanyahu, topraklarından kopartamadığı Gazzelilere yer arayacağına, Gazze'de yol açtığı 100 milyar dolarlık zararı tedarik edeceği kaynak aramalıdır."
Erdoğan, "İsrail devleti ve haydut yerleşimciler tarafından gasbedilen evleri, arazileri, iş yerleri de hak sahibi Filistinlilere iade edilmelidir." ifadelerini kullandı.
"Yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarında şunları kaydetti:
"Türkiye olarak biz şuna inanıyoruz. Her şeyden önce nüfusu yaklaşık 2 milyarı aşan İslam aleminin temsil edilmediği bir yapının kendisi adil olmadığı için adalet de dağıtamaz. Dünya nüfusunun dörtte birinin dışlandığı bir yapının güvenlik dağıtması, küresel istikrar ve barışa hizmet etmesi elbette beklenemez. Aynı durum küresel yönetim sisteminde temsil imkanı bulamayan diğer gruplar için de geçerlidir. Dolayısıyla ekonomiden diplomasiye, ticaretten güvenliğe, sorunların çözümü için yeni bir anlayışa, yeni bir küresel düzene ihtiyacımız var."
"Daha adil bir dünya mümkündür"
Herkesi kucaklayan adil, paylaşımcı, farklılıkları zenginlik olarak gören ve güven esasına dayalı bir sistemin inşası tercihten öte zorunluluktur.
Dünya 5'ten büyüktür şiarımız işte bu yeni düzen arayışlarının sembollerinden biri haline gelmiştir. Bu idealin kuvvetten fiile çıkması öncelikle zihinlere vurulan prangaların parçalanmasıyla olacaktır. Çatışmaların değil barışın korkunun değil güvenin, terör ve şiddetin değil huzurun, yokluğun değil refahın egemen olduğu bir dünyanın inşa edilebilirliğine evvelemirde bizim inanmamız gerekiyor. Daha adil bir dünya mümkün derken esas itibariyle buna dikkat çekiyoruz. Mevcut sistemden çıkar sağlayan imtiyazlılar kulübü bunu istemese de ekonomik ticari sosyal ve uluslararası temsil bakımından daha adil bir dünya mümkündür.
"Altta kalanın canının çıktığı bir yerde yalnızca keder olur"
Burada şunu da tüm samimiyetimle ifade etmek durumundayım. Gerçek manada bir değişimin yaşanabilmesi için sadece kendi maruz kaldığımız adaletsizliklere itiraz etmemiz yetmez. Kendi hakkımızı savunurken başkalarının yaşadığı haksızlık ve acılara da gönlümüzü açma cesaretini gösterebilmeliyiz. Unutmayalım ki altta kalanın canının çıktığı bir yerde yalnızca keder olur, gözyaşı ve acı olur. Biz Türkiye olarak işte böyle bir bakış açısıyla hareket ediyoruz. Üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız ve bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmenin mücadelesini veriyoruz.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Trump, 'kararlıyım' diyerek skandal planını yineledi: Gazze’yi satın alacağım!
Prens Harry'yi sınır dışı etmekle "ilgilenmediğini" söyleyen Trump: Yeterince sorunları var, eşi korkunç biri
Elon Musk’tan TikTok yanıtı: Tartışmalara son noktayı koydu...
Fransa ve Türkiye Arasındaki METEOR Füze Satışı Konusu: Yunanistan’ın Baskıları Sürüyor
Deprem fırtınası ne kadar sürecek? 'Santorini' endişesi!