P1'in ilk keşfi
Uzmanlar işe ilk olarak bölgede İngiltere'de ortaya çıkan 'B.1.1.7' varyantının izini sürerek başladı.Faria ve meslektaşları bunun için yeni bir genom dizileme çalışması başlattı. Fakat B.1.1.7 Brezilya'nın diğer bölgelerine ulaşırken, Manaus'ta ratlanmadı. Bunun yerine daha önce kimsenin görmediği bir varyant buldular.Bilim insanları B.1.1.7 veya B.1.351'i zaten bulmuştu. Faria farklı bir varyanttan dolayı endişeliydi.Deneyler, bazı mutasyonların varyantların hücreleri daha iyi enfekte etmesini sağlayabileceğini öne sürürken, diğer mutasyonlar, önceki enfeksiyonlardan veya aşılar tarafından üretilen antikorlardan kurtulmalarına izin verdi.Bu sırada Dr. Faria ve ekibi sonuçlarını analiz ederken, Japonya'daki araştırmacılar da benzer bir keşif yapıyordu. 4 Ocak'ta Amazon'a yaptıkları bir geziden evlerine dönen dört turistin koronavirüs testi pozitif çıktı. Genom dizileme, Dr. Faria ve meslektaşlarının Brezilya'da gördükleri aynı mutasyonları işaret etti.
İnsanları yeniden enfekte edebildiği için P1 yaygın hale geldi
12 Ocak'ta da Faria ve meslektaşları çevrimiçi bir viroloji forumunda P1'in açıklamasını yayınladı.Daha sonra P.1'in neden bu kadar yaygın olduğunu araştırdılar. İnsanları yeniden enfekte edebildiği için P.1'in yaygın hale gelmesi de mümkündü.Normalde, koronavirüsün yeniden enfeksiyonları nadirdir, çünkü enfeksiyondan sonra vücut tarafından üretilen antikorlar aylarca dayanır. Ancak P.1'in, bu antikorların ona tutunmasını zorlaştıran, hücrelere kaymasına ve yeni enfeksiyonlara neden olmasına izin veren mutasyonlar taşıması söz konusuydu.Araştırmacılar, aralık ayındaki en eski örneklerinden P.1'i takip ederek bu olasılıkları test ettiler. Varyant ocak ayı başlarında, numunelerin yüzde 87'sini oluşturuyordu. Şubat ayına kadar tamamına sahipti.