Başbakan Erdoğan Brüksel'de AB'nin zirvesiyle çalışma yemeğinde buluştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'deki temasları çerçevesinde AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompu ile görüştü. Erdoğan daha sonra, Barroso, Van Rompuy ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile birlikte çalışma yemeğine katıldı, ardından da ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Brüksel'de, çalışma yemeği formatındaki dörtlü zirvede Avrupa Birliği'nin (AB) üç ana kurumunun başındaki isimlerle bir araya geldi.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile ayrı ayrı görüşen Erdoğan, bu temaslarının ardından Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un da katılımıyla düzenlenen çalışma yemeğine katıldı.
Van Rompuy, Barroso ve Schulz, Erdoğan'ı yemeğin düzenlendiği AB Konseyi binasının VIP girişinde karşıladı. Çekilen aile fotoğrafının ardından çalışma yemeğine geçildi. Çalışma yemeğine Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi katıldı.
Başbakan Erdoğan daha sonra Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Van Rompuy Cenevre-2'ye değindi
Herman Van Rompuy toplantıda Cenevre-2 Konferansına değinerek, "Artan bir işbirliği içindeyiz. İnsani durum konusunda aynı duyguyu paylaşıyoruz çevre ülkeler konusunda. Yarın Montrö'deki toplantının yeni bir siyasi süreç başlatmasını diliyorum. Gelecekte de verimli bir işbirliği yapacağız" dedi.
Rompuy, Suriye'deki insani trajediyle ilgili artık daha fazla kanıta ihtiyaç olmadığını belirterek,
"Suriye ile ilgili yayımlanan son fotoğrafların şoke edici olduğunu" ifade etti.
Barroso: "Başbakan bize güvence verdi"
AB Komisyonu Başkanı Barosso ise ağırlıklı olarak ikili ilişkileri ve çevre ülkeleri ele aldıklarını belirterek, "AB ve Türkiye müttefiktir. Bu konuda yararlı ve verimli görüşmeler yapıldı" diye konuştu.
Türkiye ile AB arasındaki ticarete değinen Barosso, Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 75'inden fazlasının AB ile olduğunu söyledi. Barosso, "Geri kabul anlaşması imzalandı. Vize için imzalar atıldı. İki taraf için de faydalı olacaktır. AB’de bir çok kişinin düşündüğü gibi endişe duyuyoruz. Samimi bir dost olarak Erdoğan'la konuştum ve bu sohbet sonucunda memnun oldum. Başbakan bize güvence verdi. Erklerin ayrımına saygı duyduğunu belirtti. Bunlar Türkiye’nin ekonomik çıkarınadır. Dolayısıyla, burada dile getirdiğimiz konuları Türkiye kaydetmiştir. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı konuları izliyoruz. Size yardım etmeye hazırız. Ticari ilişkileri nasıl derinleştireceğimizi konuştuk. Çok acilen Kıbrıs konusunda kapsamlı bir çözüm sağlanması gerektiğini konuştuk. Türkiye’nin AB üyeliği için bu önemli bir konu" şeklinde konuştu.
Erdoğan: "Uzun süre sonra yaptığım bu ziyaret"
Başbakan Erdoğan ise uzun bir aradan sonra Brüksel'de olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Memnuniyetimi ifade etmek isterim. Her zaman samimi bir çaba içerisinde olduk. Eş zamanlı olarak geri kabul anlaşması imzalandı. Bu ilişkilerde canlanma anlamına gelmektedir. Uzun süre sonra Brüksel’e yaptığım bu ziyaret karşılıklı beklentilerimizin dile getirilmesi bakımından yararlı olmuştur. Az önce gerçekleştirdiğimiz görüşmede ilişkilerimizin daha ileriye taşınması için görüşlerimizi teyit ettik. Altını çizmem gereken bir konu var; Ankara Anlaşması'nın 52’inci maddesinde dediği gibi tam üyelik konusunda ilerleme kaydedilmesini bekliyoruz."
Suriye'deki işkence görüntüleri
Suriye'de son dönemde yaşananların sınır komşusu olarak Türkiye'ye ciddi olarak rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, "Hele hele dün düşen görüntüler soykırımın ne denli ağır olduğunu bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir. Bu nedenle yarınki Cenevre-2 toplantısını çok önemsediğimi belirtmem gerekmektedir. Artık adımların atılması gerektiğini buradan tekrar ediyorum. Türkiye’de 700 bin sığınmacı var. 2 milyar doları aşkın harcamamız oldu ve bunu da durdurmaya niyetimiz yok. Ancak maalesef uluslararası camiadan gelen destek 130 milyon civarındadır. Ve bizler bu süreç içerisinde yarınki toplantının olumlu netice vermesini dilemekteyiz. Kararlı adımlar atılmasını bekliyoruz" dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Bu fotoğrafları görüp de hala buna seyirci kalmak bizim sorumluluk mevkiinde olan siyasiler olarak görevlerimizi yerine getirmemenin bir ifadesi olur.
Suriye'de Beşşar giderse yerine kim gelecek? sorusundan biz bıktık. Demokrasiye inanmış hiçbir lider bu soruyu soramaz."
Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Türkiye olarak her türlü olumlu adımın atılması için kararlıyız. KKTC’nin Cumhurbaşkanı ile yapıcı tavırda olmaları için telkinde bulunduk. Güney Kıbrıs’ın takınacağı tavrın olumlu istikamette olması durumunda inanıyorum ki Kıbrıs’ta her iki halkın kazanacağını görebiliriz" diye konuştu.
Yargı bağımsızlığı
Toplantıda HSYK düzenlemesi ve yargı bağımsızlığı konusu da gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, "Eğer yargı bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa orada ciddi manada sıkıntılar doğar. Bu sıkıntıları aşabilmek için de yargının hem bağımsızlığını hem de tarafsızlığı ilkesini ortaya koymak ve bunu da belli esaslara bağlamak yasamanın görevidir" şeklinde konuştu.
Erdoğan "Eğer yargı bağımsızlığını tarafsızlık ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa orada ciddi manada sıkıntılar doğar. Bu sıkıntıları aşabilmek için de yargının hem bağımsızlığını hem de tarafsızlığı ilkesini ortaya koymak ve bunu da belli esaslara bağlamak yasamanın görevidir" dedi.
Basın toplantısında, üç ismin konuşmasının ardından soru-cevap kısmına geçildi. Bir basın mensubu, Erdoğan ve Van Rompuy'a "Türkiye Merkez Bankası bugün faizleri yükseltmeme kararı aldı. Bunun siyasi baskı altında yapıldığı söyleniyor. Buna ne dersiniz? AB’yi etkileyecek bir durum mu? İkinci soru, Van Rompuy’a; tam üyelik tam hedefiniz mi yoksa imtiyazlı ortaklık mı sürdürülecek?" sorusunu yöneltti.
Başbakan Erdoğan, "Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Bana ya da bakanlarıma bağlı değil. Merkez Bankası'nın aldığı bu kararı isabetli görüyorum, kendilerini tebrik ediyorum" diye yanıt verdi.
Van Rompuy ise bu soruyu, "Üyelik müzakereleri geçtiğimiz yıl bir ivme kazandı. 2010’dan beri ilk kez olmak üzere yeni bir başlık açıldı. Bu iki tarafın da çıkarınadır. 2014 yılında umarım daha fazla ilerleyebileceğiz. Nihai hedef konusunda şunu söylemeliyim; 49'uncu maddeye dayanarak daima hedef üyeliktir" diye cevapladı.
Toplantıda basın mensupları HSYK düzenlemesine ilişkin de soru yöneltti. Bu düzenleme ile yargının, Adalet Bakanına bağlanacağı endişesini hatırlatarak, bunun kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olup olmadığını ve AB'nin bunu nasıl karşıladığını soran yabancı gazeteciye, Van Rompuy, "Burada ne konuşuyorsak, toplantıda da aynı şeyleri konuştuk ve aynı açıklıkla ele aldık" dedi.
"Kuvvetlerin birbirine müdahalesi..."
Başbakan Erdoğan ise bu soruya şöyle yanıt verdi:
"Demokratik parlamenter sistem içerisinde kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin bir şüphesi olmaz, olamaz. Ancak kuvvetlerin birbirine müdahalesi de söz konusu olamaz. Eğer kuvvetler birbirine müdahale etmeye kalkarsa orası demokratik bir ülke olmaktan çıkar."
Van Rompuy'dan tweet
Bu arada, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Başbakan Erdoğan'la görüşmesi öncesi resmi Twitter adresinden, "Türkiye Başbakanı Erdoğan'ı Brüksel'de karşılarken. Mayısta Ankara ziyaretimde yaptığım davetin iade-i ziyareti" diye yazdı. Van Rompuy, Erdoğan'ı AB Konseyi binası önünde karşılarken çekilen iki fotoğrafı da paylaştı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
ABD’nin Suriye politikası yeni yönetimle değişir mi? Blinken’dan Trump vurgusu…
Rusya endişesi geri adım mı attıracak? Finlandiya, anti-personel kara mayını anlaşmasından çekilmeyi düşünüyor
El Turco'nun Bitcoin cenneti
Facebook'tan Filistin Sansürü: İçerik Etkileşimlerine Müdahale Ettiler! | Son Dakika Haberleri...
The Times: Diktatörün 'hayalet' kardeşi Mahir Esad nerede?