Avrupa’nın aşırı sağı Paris saldırısını kullanmaya çalışıyor
Avrupa’nın yeniden dirilen aşırı sağcıları, taraftarlarını arttırmak için Paris terrör saldırısını kullanmaya çalışıyor.
Almanya’da büyümeye başlayan anti Müslüman hareketi, Paris terör saldırısını anmak amacıyla düzenleyeceği gösteride sempatizanlarından siyah kol bandı takmalarını istedi.
Karikatüristler Charlie Hebdo için çizdi
Pegida grubu, Perşembe günü yaptığı açıklamada, “İslamcılar Paris’te demokrasiye hazır olmadıklarını ve çözümü şiddet ve ölümde aradıklarını gösterdiler” dedi.
Grup, Pazartesi günü Dresden’de gösteri yapmaya ve gösterileri diğer Alman kentleri ve hatta İskandinavya’ya yaymaya çalışıyor.
Pegida’nın bu sözleri Avrupa kıtasının dört bir yanındaki aşırı sağ ve göçmen karşıtı hareketler tarafından da tekrarlandı.
Hollanda’da, anti-İslam Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, Hollanda Başbakanı Marj Rutte ve diğer Batılı liderleri radikal İslam’a karşı yumuşak tavır takındıkları iddiasında bulunarak eleştirdi.
Wilders, “Rutte ve diğer Batılı devletlerin liderleri mesajı ne zaman alacaklar? Bu bir savaştır” dedi.
Yasa boğulan Fransa’da yükselişte olan Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen İslamiyet konusunda “riyakarlığa” son verilmesi için çağrıda bulundu.
Le Pen, “Sözleri söylemekten korkmamalaıyız: bu radikal İslam adına yapılmış bir terrorist saldırıdır” dedi.
İtalya’da, göçmen karşıtı Kuzey Ligi lideri Matteo Salvini Avrupalıların “hoşgörü ve siyasi doğruluk ile karşılık vermesi intihar olur” dedi. Bir İtalyan politikacı için Vatikan’ı alışılmışın dışında eleştiren Salvini reformcu papa Francis’in “İslam ile diyalog kurmaya çalışarak” Katoliklere “iyi bir hizmet vermediğini” söyledi.
Bu arada Danimarka Halk Partisi’nin lideri, ülkedeki ikinci büyük caminin kapatılması için çağrdıa bulundu. Kristian Thulsen Dahl, Danimarka’nın aşırı uçlara sempati duyduğunu dile getiren Müslümanlara karşı “çok daha agresif tutum” takınması gerektiğini söyledi.
Çarşamba günü gerçekleştirilen Paris saldırısı öncesinde bile, sağcı ve populist siyasi gruplar, küreselleşme, bocalayan ekonomileri ve hem AB içinde hem de Suriye, Irak, Afganistan gibi savaştan zarar gören Müslüman ülkelerden gelen göçün yarattığı kızgınlığın da etkisiyle Avrupa’da çıkışa geçmişti.
İslamiyet, yüksek doğum oranlarının da etkisiyle Avrupa’nın en hızlı büyüyen dini oldu. Pew Araştırma Merkezi’ne göre Avrupa’da yaşayan Müslüman sayısı 1990 ile 2010 arasında 30 milyon arttı. AB nüfusunun sadece yüzde 4’ünün Müslüman olmasına karşın, kilit önemdeki kentlerdeki yığılma oranı çok daha fazla oldu. Bu kentler arasında Paris (yüzde 10’un üzerinde Müslüman), Stockholm (yüzde 20) ve Birmingham (yüzde 22) bulunuyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Hamaney'den dikkat çeken açıklama: İran'ın vekil güce ihtiyacı yok
SON DAKİKA! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam'da Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi
ABD, HTŞ lideri Colani'nin Başına Koyduğu '10 Milyon Dolar' Ödülü Kaldırdı
SON DAKİKA! Almanya'daki Noel Pazarı Saldırganının Profili Ezber Bozdu
'Battaniyeli kaplanlar' geri gönderildi: Rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan Esad'ın askerleri iade edildi