Atatürk "Bıyıklı Diktatörler" listesinde!
Amerikan Foreign Policy dergisi, Ulu Önder Atatürk'ü "Bıyıklı Diktatörler" konulu listesinde ilk sıraya koydu. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, dergiye bir mektup göndererek olaya sert tepki gösterdi.
Derginin internet sitesinde Charles Homans imzasıyla yayımlanan listede Atatürk, Adolf Hitler, Francisco Franco, Saddam Hüseyin, Josef Stalin gibi isimlerin arasına dahil edildi.
Listenin girişinde, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, bıyığını tıraş etmiş olabilir. Ama dünyayı onun diktatör olmadığına ikna etmek için çok daha fazlası gerekiyor. Foreign Policy, bıyıklı otokratları araştırdı" ifadesi kullanıldı.
İlk sırada Mustafa Kemal Atatürk'e yer verilen listede, Atatürk için "Kayzer" nitelemesinde bulunuldu.
Atatürk'ün ilerleyen yıllarda da Türkiye'yi ekonomik ve siyasi liberalleşmeye doğru götürürken bıyığını tamamen kestiği belirtilen listede, "Bu, Türkiye'nin modern bir gelecek için Osmanlı geçmişini geride bırakmasının sembolik bir örneğiydi" denildi.
Atatürk'e ayrılan bölümde Türkiye’de bıyığın tarihi ve gelişimi anlatılırken, 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olmasıyla bıyığın da yeniden iktidara geldiği ifade edildi.
Tan: "Derin rahatsızlık duyduk"
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan mektubunda, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Hitler, Stalin gibi isimlerle aynı yere konulduğu "Sert üst dudak" başlıklı blogdan duyduğu derin rahatsızlığı dile getirdi.
Atatürk'ün başarılarının ve arkasında bıraktığı demokratik mirasın, onu son yüzyılın en büyük vizyoner liderlerinden biri yaptığını kaydeden Tan, Türkiye'nin bugün Atatürk sayesinde Müslüman dünyasında eşsiz bir pozisyona, canlı, laik bir demokrasiye ve gelişen bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladı.
Tan, özellikle de Ortadoğu'daki çarpıcı değişimler karşısında Türkiye'nin ilham kaynağı olarak gösterilmekte olduğu bir dönemde, Atatürk'ü "otokrat" olarak tanımlamanın "çok talihsiz, çirkin ve küstahça" bir davranış olduğunu belirtti.
Bunun yanında tarihi bir şahsiyete, bıyığına bakılarak, aynı kefeye konulamayacağı başka kişilerle aynı kategoride yer vermenin, Foreign Policy'nin bilgiye dayalı tartışmaların yeri olması ve referans kaynağı olarak kullanılması açısından kredibilitesine de hakaret olduğunu kaydeden Tan, "Hiç şüphesiz, ABD halkı da eğer kurucuları ve çağdaş liderleri fiziksel görünümlerine bakılarak benzer bir grubun arasına konulsaydı aynı tepkiyi gösterirdi" ifadesini kullandı.
Tan, derginin yayımladığı blogun, Atatürk'e, Foreign Policy'nin ününe ve yüksek kaliteli habercilikten faydalanabilecek olan kamuoyuna ciddi bir haksızlık oluşturduğunu belirtti.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN OTOKRATİK LİDERİ”
Atatürk’le ilgili maddenin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Modern Türkiye’nin kurucusuyla ilgili neredeyse her şeyin tarihi bir önemi vardır; buna üst dudağı da dahildir. Atatürk’ün genç bir subay olduğu dönemdeki (üstteki resim, yıl 1907) bıyığı Osmanlı döneminde popülerdi. Bu bıyık Kayser İkinci Wilhelm’den esinlenilmişti ve Türk entelijansiyasındaki Alman kültürünün etkisini yansıtıyordu.
Ancak Atatürk 1923’te yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin otokratik lideri olarak koltuğa oturduğunda, bıyığı muhafazakar bir dikene dönüştü. Atatürk ilerleyen yıllarda Türkiye’nin ekonomik ve siyasi liberalleşme sürecinin liderliğini yaparken bıyığını da tamamen kesti. Bu da Türkiye’nin modern bir gelecek için Osmanlı geçmişini geride bırakmasının sembolik bir örneğiydi.
Ancak Türk bıyığı o kadar kolay ortadan kaybolmadı; sonraki onyıllarda hem boyut hem de önem açısından gelişmeye ve dönüşmeye devam etti. 1970’lerde mors tarzı bıyıklar solcular arasında popüler bir aksesuara dönüştü. 1990’larda alt ve orta sınıfları, tıraşlı şehirli elitlerden ayıran bir sınıf sembolü haline geldi. 2002 yılında ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın popülist yaklaşımının bir jesti olarak dudağının üzerinde iktidara geri döndü.”
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Papa, Türkiye’ye geliyor! İşte ziyaret edeceği şehir…
HALEP NERESİ, NEREDE? Halep'in nüfusu ne kadar, coğrafi özellikleri neler?
Güney Kore’de kar fırtınası: Can kaybı 4’e yükseldi
SON DAKİKA HABERİ: Ateşkes sonrası yeni gelişme: 10 bin asker harekete geçti
Lübnan'da yerinden edilen siviller güneye dönmeye başladı