2017 yılında Türkiye’de de aşılama oranları yüzde 98’den yüzde 96’lara düştü. Doğal olarak vaka sayıları arttı. 2019’da en son yüzde 97’ye 2020’de yüzde 98’e çıktı. Kızamığın bir özelliği de dalgalanarak seyretmesi. 5-10 yılda bir de pik yapıyor. COVID’den çok daha tehlikeli bir hastalık. COVID’de bir kişi 3 kişiye bulaştırırken, kızamıkta 18 kişiye bulaştırıyor. COVID’de toplumsal bağışık için yüzde 50-60 yeterli olurken, kızamıkta yüzde 95 olması gerekiyor. Bu kadar yüksek aşılamayı su çiçeğinde yapsanız hastalığı bitirirsiniz ama kızamıkta bitiremiyorsunuz. Bir grup insanın ‘Ben çocuğumu aşılatmıyorum’ deme hakkı yok, çünkü aşılanmayan her çocuk başka çocukların, insanların da sağlığını tehlikeye atıyor. Yani siz aşılama oranlarını yüksek tutsanız da bir yerlerde aşı reddi varsa hastalık gelip sizi bulabiliyor. 2017’de Türkiye’de 23 bin kişi aşı reddi yapmıştı. Görülen kızamık türü Ortadoğu kökenli değil, Avrupa’da görülen tip ama aşılamayı yüzde yüze çıkarırsak bizde daha az görülecektir.