hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Arınç: "Ne olur ey mahkemeler..."

    Arınç: Ne olur ey mahkemeler...
    expand

    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tutuklamanın bir tedbir olduğunu, cezaya dönüşmemesi gerektiğini söyledi. ABD temaslarına Washington'da devam eden Arınç, tutuklu gazetecilerle ilgili bir soruya verdiği yanıtta "Ne olur ey mahkemeler kararınızı süratle verin. Tek arzumuz bu mahkemenin bitmesi" dedi.

    Arınç, ABD'deki düşünce kuruluşu German Marshall Fund'da soruları yanıtladı.

    Bir Türk gazetecinin Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik sorusu üzerine Arınç, "Buna çok memnun oldum, bu soruyu siz sordunuz. Demek ki Amerikalı basın mensuplarının böyle bir gündemden endişeleri yok" dedi.

    Türkiye'de basın özgürlüğünün bir ifade özgürlüğü olarak bütün özgürlüklerin üzerinde öneme sahip olduğunu belirten Arınç, Türkiye'de bir gazetecinin hiçbir zaman mesleki faaliyetlerinden dolayı suçlanmayacağını, aksi yöndeki gelişmelerin kendilerini de üzeceğini ifade etti.

    Arınç, "Türkiye'de şu anda gazeteci sıfatını taşıyan, ancak cezaevinde bulunan 25-26 kişi olduğunu" belirterek, "Bunların meslek olarak karşılığında gazeteci yazıyor. Ama suçlandıkları konu ve mahkeme kararları şudur: Terör örgütünün üyesi olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, terör örgütüyle bağlantılı destekte bulunmak. Bir başka yönü de şudur; gazetecidir ama adi suç işlemiştir. Herhalde tartıştığımız konu bu değil. Yani gazeteci olmak demek, melek olmak demek değil. Gazeteci de suç işleyebilir, hırsızlık yapabilir, trafiğe çıkar canavar olabilir, o da bizim gibi insan. Avukat, mühendis neysegazeteci de o" diye konuştu.

    Önemli olanın, gazetecilerin kendi gazetecilik faaliyetlerini yaparken gözaltına alınmaması, suçlanmaması ve ceza verilmemesi olduğunu belirten Arınç,"Türkiye'de bazı internet haber portalları, bazı gazeteci olarak bilinen şahıslar 3-4 yıldan bu yana yargılaması devam eden ve her gün yeni bazı delillerle de yeni davalar açılan bir örgütle bağlantılı olarak görülüyor. Siz bunu daha çok belki Ergenekon olarak biliyorsunuz. Ama Ergenekon terör örgütü ise, başkaları da var. Dolayısıyla yargının bir faaliyetinden bahsediyoruz. Gazetecidir, hatta basın kartı sahibidir, ama gazetecilik faaliyetinden dolayı değil, bir örgütlebağlantılı iş yaptığından dolayı savcının talebi, hakimin kararıyla tutuklanabilmektedir" dedi.

    "Ey mahkemeler kararınızı süratle verin"

    Arınç, Türkiye'de savcı ve hakimlerin kararlarında bağımsız olduğunu, bu kararlara karşı ancak yargı içerisinde itiraz edilebileceğini belirterek, bu kararlara yasama ve yürütmenin karışamayacağını ifade etti ve "Türkiye demokratik bir ülkedir, biz muz cumhuriyeti değiliz" dedi.

    Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Bu gazeteci arkadaşlarımız, yani gazeteci sıfatıyla bilinen arkadaşlarımızla ilgili bir yargı süreci var. Bizim tek arzumuz ve temennimiz şudur; ne olur bir an evvel deliller mahkemelerde değerlendirilsin, bu mahkemebitsin ve sonucunda da suçsuz olan dışarıya çıksın, suçlu olan varsa onlar dacezalarını çeksinler. Yani benim yargıdan isteyebileceğim tek şey; ne olur ey mahkemeler kararınızı süratle verin, insanlar içeride tutuklu kalmasınlar demekten ibarettir. Çünkü tutuklama bir tedbirdir, tedbirin cezaya dönüşmemesi gerekir" dedi.

    Arınç, uluslararası bazı kuruluşların basın özgürlüğünde Türkiye'nin daha gerilere gittiğine yönelik raporlarını sorması üzerine, "Eğer (bu kuruluşların raporlarının içerisinde adi suçlar gibi suçlar işlemiş gazeteciler de varsa) siz o zaman şunu düşünüyor olmalısınız: Terör örgütünün propagandasını da yapsa ,terör eylemleriyle işbirliği içinde olsa bile gazeteci yargılanmamalı,sorgulanmamalı ve suçlanmamalı. Herhalde demokratik bir ülke bunu düşünmez. Hiçbir yerde terör örgütüne lojistik destek sağlayan insan, sıfatı ne olursa olsun, isterse gazeteci bile suç işleme imtiyazına sahip değildir. Bana tek sorunuz şu olmalı, 'gazetecilik faaliyetlerinden dolayı kaç kişi yargılanıyor, kaç kişi tutuklandı?'. Eğer burada bir rakam verirseniz ben karşılığını söylerim,ama bu rakam hemen hemen hiç denecek kadar azdır."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow