AK Partili Külünk: Mal varlıklarına da el konulması gerekir
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, İstiklal Caddesi'nde, Merasim Sokak'ta, Kızılay'da cana kıyan terörist ile mağdur edilen vatandaşların, aynı vatandaşlık hakkından eşit şekilde yararlanmaması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar" sözleri, Külünk'ün, "terör suçundan mahkum olanların Türk vatandaşlığından çıkarılabilmesini ve mal varlığına el konulabilmesini" öngören kanun teklifini yeniden gündeme getirdi. Metin Külünk, Ceza Muhakemesi Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Vatandaşlığı Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin hazırladığı teklifi, TBMM Başkanlığına sunulmak üzere, 19 Şubat'ta AK Parti Meclis Grubu'na iletmişti.
Teklife göre, milli savunmaya karşı suçlarda da şüpheli veya sanığa ait mal varlığına, taşınmazlarına, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, banka hesaplarına, her türlü hak ve alacakları ile ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına el konulabilecek. Böylece, şüpheli ya da sanıkların mal varlıklarına el koyma hükümlerine, istisnasız olarak tüm terör suçlarından mahkum olanlar da ekleniyor.
Terör suçları nedeniyle el konulan eşya veya mal varlığından müsadere edilenler ve bunların satışından elde edilen gelirler, terörle mücadelenin finansmanında kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesine gelir kaydedilecek. Terör suçlarından hüküm giyenler Türk vatandaşlığından çıkarılacak.
"Bu teklifin yasalaşacağına inanıyorum"
Külünk, teklifiyle ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, teklifinin yasalaşacağına inandığını söyledi. Bu teklifinin; dünyanın karşı karşıya kaldığı terör tehdidine karşı, ülkelerin terörle mücadelede yeni bir konsept geliştirme sürecinde son derece önemli olduğuna inandığını vurgulayan Külünk, "Çünkü bugün insanlık asimetrik bir terör tehdidiyle karşı karşıya." dedi.
Külünk, ülkelerin siyasi, hukuki ve sosyal anlamda mutlaka yeni bir terörle mücedele konsepti geliştirmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin asimetrik terör tehdidi karşısında, mevcut kanunlarına ilaveten yeni önlemler alması gerekiyor. Terörün mağduru ile teröristin eşit vatandaşlık temelinde aynı haklara sahip olması, insanımızın ve toplumumuzun vicdanını yaralamaktadır. Toplumda bu anlamda büyük bir infial vardır. İnfialin gerekçesi de şudur: Bombayı atanla, bomla atanı koruyanla, bombayı atanı şirinleştirmek isteyenle; masum bir şekilde işine giden, sokakta yürüyen vatandaş aynı haklara sahip. Burada bir yanlışlık var. İstiklal Caddesi'nde, Merasim Sokak'ta, Kızılay'da cana kıyan terörist ile mağdur edilen vatandaşların, aynı vatandaşlık hakkından eşit şekilde yararlanmaması gerekir."
Bunun da yetmeyeceğini, mal varlıklarına da el konulması gerektiğini belirten Külünk, terörle mücadele fonunun oluşturulmasını ve el konulan mal varlıklarının bu fonda teröre karşı mücadelede kullanılmasını istedi. Külünk, şunları kaydetti:
"Bu, terörle mücadelede Avrupalı bütün ülkelerin konuştuğu, tartıştığı bir konudur. Bu konuda toplumun duyarlılığı çok yüksektir. Siyasi partilerin ve parlamentonun bu duyarlılığa kayıtsız kalamayacağını görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konudaki görüşlerini devletin başı olarak zirvede ifade etmiş, parlamentonun ve yürütmenin ne yapması gerektiği noktasındaki kanaatlerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da en yüksek duyarlılığı ifade etmesi, siyasetçiler açısından son derece önemlidir."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
-
Elon Musk’tan Jeff Bezos’a “Trump” göndermesi… Dünyanın en zengin iki ismi arasındaki gerginlikte yeni perde!
Netanyahu küplere bindi, Biden’dan ‘destek’ geldi! UCM'nin tutuklama emrini hangi ülkeler uygulayacak?
SON DAKİKA || Gerilim had safhada! Putin'den açık tehdit: Füze veren de hedef
Bir telefonla satıldı! Osman Hamdi Bey'in tablosu Paris'te rekor fiyata alıcı buldu
İran’da neden “başkentin Tahran'dan taşınması” gündemde? Pezeşkiyan: Zaman kaybediyoruz, başka seçeneğimiz yok!