Ahmet Davutoğlu: "Yeni bir dönemde sıfır sorunlar"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, kendi halkının özgürlük taleplerini karşılamadan, proaktif bir dış politika gündemi yürütemeyeceğini belirtti.
Davutoğlu, Foreign Policy dergisinin internet sitesinde yayımlanan "Yeni Bir Dönemde Sıfır Sorunlar" başlıklı makalesinde, AK Parti'nin 2002 yılındaki seçim zaferinin ardından iç ve dış politikada iddialı bir reform programına giriştiğini belirtti.
Geçtiğimiz on yıl boyunca Ortadoğu'nun dramatik bir şekilde değiştiğine fakat hükümetlerinin dış politika felsefesinin değişmediğine işaret eden Davutoğlu, "Özellikle bizim, 'komşularla sıfır sorun' prensibimiz hala geçerlidir ve bölgemizin karşı karşıya olduğu sorunları çözme konusunda her zamankinden daha uygundur" dedi.
AK Parti hükümetinin kurulduğu günden bugüne kadar çok büyük dış politika sorunlarıyla karşı karşıya kaldığına işaret eden Davutoğlu, diğer taraftan hükümetin kurulduğu ilk günlerde ABD'nin Irak'taki talihsiz savaşı gibi acil krizlerle de karşılaştığını belirtti.
Davutoğlu, Türkiye'nin bu dönemde ayrıca, neredeyse bütün komşularıyla, bölgesel ilişkilerin normalleşmesinin önüne çok büyük engeller oluşturan kronik dış politika anlaşmazlıklarıyla da uğraştığını kaydetti.
Birçok yönden, Türkiye'nin Irak savaşı sırasındaki ve sonrasındaki bütün ana politik gruplar arasında arabuluculuk yapmayı amaçlayan diplomasisinin, AK Parti'nin gelecek yıllarda üstleneceği çabaların habercisi olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Bizim hedefimiz, bölgesel işbirliği yoluyla Türkiye'nin çevresindeki kararlı fay hatlarına ve gerilime çözüm bulmak ve reaktif politikalar yerine proaktif politikalarla desteklenen net bir dış politika vizyonu ile hareket ederek Türkiye'yi komşularıyla problemli ilişkilerinden kurtarmaktı. Bu geleceğe odaklı dış politika Türkiye'nin komşularına yönelik politikasının yeniden tanımlanmasına yol açtı" dedi.
Bir uluslararası ilişkiler öğretim üyesi olarak, Türkiye'nin çevresinden görece izole edilmiş kalmasının temel nedeninin Türkiye'nin dış politika elitlerinin düşünce biçimlerini onyıllardır domine eden bir çerçeve olduğunu uzun süre savunduğunu belirten Davutoğlu, bu düşünce biçiminin Türkiye ve komşuları arasında fiziksel, zihinsel ve politik engeller ortaya çıkardığını kaydetti.
Yeni dış politika prensipleri
Yeni AK Parti hükümetinin Türkiye'yi çevresiyle yeniden entegre etmeyi umut ettiğini ve bu yeni stratejinin eski dış politika kültürüyle bağları koparmayı gerekli kıldığını ifade eden Davutoğlu, AK Parti'nin Türkiye'nin dostlarıyla ilişkilerini geliştirmeye kararlı olduğunu ve daha dinamik ve çok boyutlu bir dış politika takip ettiğini belirtti.
Bu dış politika vizyonunun akademide daha önce savunduğu bir vizyon olduğuna da işaret eden Davutoğlu, bu nedenle bu yaklaşımın gerçekleşmesine sağladığı katkıdan dolayı da çok mutluluk duyduğunu kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın baş dış politika danışmanı olduğu zaman, Erdoğan'a yalnızca Türkiye'nin dış ilişkilerinin yürütülmesiyle ilgili pratik konularda tavsiyelerde bulunmadığını vurgulayan Davutoğlu, yeni dönemde Türkiye'nin dış politikasına yön verecek yeni fikirlerin oluşturulması için de çaba sarf ettiğini belirtti.
Türk dış politikasının 6 temel prensibi
Türkiye'nin dış politikasının altı temel prensip üzerine inşa edilebileceğini önerdiğini ifade eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bunları şöyle sıraladı: güvenlik ile özgürlük arasında bir denge, komşularla sıfır sorun, çok boyutlu bir dış politika, proaktif bir bölgesel dış politika, bütün bunlarla birlikte yeni bir diplomatik tarz ve uyumlu diplomasi. Bu prensiplerin, statik olmadıkları için kurumsal dış politika yaklaşımına ilham verdiğini belirten Davutoğlu, böylece iç tutarlılığı olan bir prensipler bütünü, planı oluşturulduğunu kaydetti. Davutoğlu, böylece bu prensiplerin, Türkiye'nin bölgesel krizlere yaklaşımı konusunda ve uluslararası sistemde seçkin bir yer edinmesinde yardımcı olduğunu ifade etti.
Bu taze ve yenilikçi düşünce ile AK Parti hükümetinin ülke içindeki demokratik özgürlüklerin kapsamını geliştirmek için çok sayıda reform gerçekleştirdiğini anımsatan Davutoğlu, "Türkiye, kendi halkının özgürlük taleplerini karşılayan istikrarlı bir iç düzene sahip olmadan, dışarıda proaktif bir dış politika gündemi yürütemez. Türkiye daha geniş bir iç barışı başardıkça, dış politika hedeflerini gerçekleştirme kabiliyeti arttı" dedi.
Türkiye'nin, Kıbrıs sorununun çözümü, Suriye ile düşmanlığın sona erdirilmesi ve Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi gibi pek çok konuda inisiyatif alarak önemli adımlar attığını vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin Asya, Latin Amerika ve Afrika'da ortaya çıkan aktörlerle bağlarını güçlendirme konusunda da çabalarını arttırdıklarını belirtti. Davutoğlu, arabuluculuktan kalkınma yardımına kadar, yeni proaktif Türk diplomasisinin köşe taşları haline gelen yeni dış politika araçlarını da benimsediklerini kaydetti.
"Komşularla sıfır sorun" idealist bir model
"Komşularla sıfır sorun" prensibinin özellikle Dışişleri Bakanlığı görevini devraldıktan sonra Türkiye'nin dış politika prensipleri arasında en bilineni haline geldiğine işaret eden Davutoğlu, "Kelimenin tam anlamıyla, bu idealist bir model, diğer taraftan bu Türk dış politikasındaki net bir mentalite değişikliğini temsil etmektedir" ifadelerini kullandı.
Daha sonraki AK Parti hükümetleriyle Balkanlar'da, Karadeniz'de, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da politika değişiklikleriyle yeni bağlantılar kurduklarını ifade eden Davutoğlu, "Türkiye'nin dış politika gündemi artık daha önceleri bölgesel ve uluslararası ilişkilerde enerjisini tüketmiş olan kronik sorunlarla domine edilmiyor. Böylece, Türk halkı çevresini, problemlerin ve potansiyel tehditlerin kaynağı değil, işbirliği ve ortaklığın bir alanı olarak görmeye başladı" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İsrail'in para kaynağı: Kanlı elmas
Covid, şifa kaynağı olabilir mi? Kanser tedavisinde yeni gelişme…
Abu Dabi’nin sırları… Trilyon doların arkasındaki güç: Kraliyet Ailesi!
Gözler gökyüzünde değil, ayrılmaz ikilideydi: Trump, Starship roketinin fırlatılmasını Musk'la izledi...
HABER || Gerginlik had safhaya ulaştı! Savaşın 1000. günü: Nükleer tehdit!