hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    ABD'deki yangınlar "yakıt yükü" etkisiyle felakete dönüştü

    ABDdeki yangınlar yakıt yükü etkisiyle felakete dönüştü
    expand
    KAYNAKAA

    Oregon Eyalet Üniversitesi Orman Fakültesi misafir öğretim üyesi ve Çankırı Karatekin Üniversitesi Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü Çevre Sağlığı Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Okan Ürker, ABD'de yaz mevsimi sonrası kurak devam eden bir periyodun üzerine denk gelen sert rüzgarların kış aylarında özellikle yerleşim yerlerine yakın bölgelerde bitkileri kurutarak yakıt yükünün artmasına neden olduğunu söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) California eyaletindeki Los Angeles kentinin çeşitli noktalarında 7 Ocak akşamı başlayan ve şiddetli rüzgarların etkisiyle hızla yayılan alevlerle mücadele sürüyor.

    Bir hafta içinde çıkan 105 yangında 20 bin hektarlık alan etkilenirken Los Angeles Belediyesi, gökyüzüne yayılan dumanların hava kalitesini düşürerek akut ve kronik solunum yolu rahatsızlıklarına sebebiyet verebileceği ve yangın sonucu yayılan küllerin de suyla kontamine olarak içme suyu kaynaklarına ulaşabileceği uyarısında bulundu.

    AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ürker, katastrofik yangınların 5-6 saat içinde yüksek sıcaklığa bağlı olarak elektrik, enerji, internet kabloları, su iletim ve isale hatları ile tesisat borularında yanma ve erimelere neden olduğunu belirtti.

    Ürker, "Bu, katastrofik yangıların şehirlerde gördüğümüz ilk etkisi. İkinci ve üçüncü etki olarak ise insanların evleri yandığı için sağlık, eğitim, güvenlik görevlileri gibi yetkililer kayıpları nedeniyle hizmet veremez hale geliyor. Doktorlar hastanelerde acil müdahalede bulunamaz hale geliyor. Bu sebepten dolayı bu tarz katastrofik yangınların şehirlerde ikincil ya da üçüncül olumsuz etkilerini uzun vadeye yayılmış şekilde görebiliyoruz." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Şehir yakınında meydana gelirse katastrofik yangına dönüşme riski var"

    Los Angeles'ta doğudan eserek dağlardan inen ve akabinde hız kazanıp sahile ulaşan rüzgarların hakim olduğunu, bunun da jet akım sıcaklığında ani düşüşlere yol açtığını anlatan Ürker, iklim krizi nedeniyle bu tarz rüzgarların daha seyrek ama şiddetli hale geldiğini vurguladı.

    Daha kuru sonbahar aylarından daha yağışlı kış aylarına doğru ötelenen bu rüzgarların normalde yangın riskini azaltmasının beklendiğini kaydeden Ürker, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Saatte 150-160 kilometreye varan aşırı hızlı rüzgarlardan dolayı bu tarz katastrofik yangınlar tetikleniyor. Son yangınlar üzerinde bunun ortaya çıkmasının temel nedeni yaklaşık 2-3 yıldır ABD'nin batısındaki büyük kuraklığın ardından sisteme büyük miktarda su taşıyan atmosferik nehirlerin neden olduğu iki yoğun yağışlı kış periyodu geçirilmiş olması. Bu iki yoğun yağışlı kışın ardından vejetasyon, yağışla beraber ciddi anlamda gelişti, akabinde bu sene yoğun bir kuraklık dönemi bölgede etkili oldu. Bu da bitkileri kurutup büyük bir yakıt yükü deposunun artmasına yani ufacık bir yangında dahi büyük, yıkıcı bir yangının oluşmasına zemin hazırladı diyebiliriz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ürker, çalılık bir alanda yangının şiddetinin düşük, seyrinin hızlı olabileceğini, ancak yangın şehrin yakınında meydana geldiğinde katastrofik bir yangına dönüşme riskinin bulunduğunu dile getirdi.

    Basit yakıt yükü kontrollerinin önemi

    Dünyada yangın yönetiminin daha çok agresif söndürme politika araçlarıyla sağlandığına ve bu durumun dünya yangın yönetimi literatüründe "yangın borcu" denilen kavramı ortaya çıkardığını belirten Ürker, bir noktada çok kez çıkan yangının söndürülmesi sonrası yakıt yükü biriktiğini ve bölgede yıllar sonra çıkan yangına geç müdahale edildiğinde çok daha şiddetli yangınların tetiklenebildiğini söyledi.

    Oregon Eyalet Üniversitesi'ndeki meslektaşlarının geçen yıl yaptığı çalışmaya dikkati çeken Ürker, şöyle devam etti:

    "Yol kenarı temizliği, otlatma, sıklık bakımı ya da denetimli kontrollü yakmalar ki bunlar düşük şiddetli yakma dediğimiz, sistemi sizin kontrolünüz altında bulunan belirli parsellerde küçük alanlarda örtü yangınları oluşturarak sistemdeki o yakıt yükünü azaltacak çeşitli tedbir uygulamalarıdır. Bunların hepsine biz, 'yakıt yükü kontrol uygulamaları, tedbirleri' diyoruz. Bunları dahil ettiğinizde sistemde nasıl bir işleyiş, bunları dahil etmediğinizde sadece yangını her zaman dışladığınızda 40 yıl boyunca nasıl bir yapıyla karşı karşıya kalacağınıza ilişkin projeksiyon elde ediliyor. Hiçbir şey yapmayıp basit yakıt yükü kontrolleri yaptığınızda, sistem muazzam derecede direnç kazanıyor yani belli periyotlarda yanmasına da izin vererek şiddetli yangınların önüne geçebiliyorsunuz."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yangın borcu birikmesiyle 30 yıldır California ve Kuzey Batı Pasifik'te katastrofik yangınlar yaşandığını, Türkiye'de de son 5 yıldır buna benzer somut örnekler meydana geldiğini hatırlatan Ürker, Türkiye'de 5 ila 20 yıllık periyotta California'daki gibi acı katastrofik yangınlar yaşanabileceği uyarısında bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yakıt yüküyle alakalı bütçeler başka bütçelere kaydırıldı

    Ürker, ABD'de yakıt yükü yönetimiyle alakalı mevcut bütçelerin bu sene 2024 bütçesinden başka bütçelere kaydırılmış olması noktasında eleştiriler yapıldığını dile getirdi.

    Aktarılan bütçeler nedeniyle günün sonunda 50 ila 100 milyar dolarlık hasar, can kayıpları ve yıkımlarla karşı karşıya kalındığını aktaran Ürker, şu ifadelere yer verdi:

    "Yakıt yükü kontrol yönetim bütçesinden yapılan feragatin, California'nın başına çok daha büyük bir zarar doğurduğunu açık ve net bir şekilde görebiliyoruz. Son 5 yılda sigorta şirketleri yangın riski yüksek bölgelerde sigortalama yapmak istemiyor. Buna çözüm olarak Oregon eyaletinde ortağı olduğum çalışma kapsamında bu tarz krizleri yönetmeye yönelik eyalet genelinde risk haritaları hazırlanıyor. Bu 5 yıllık hazırlık sürecinin sonunda deklare edildi ve bu yıl itibarıyla mevzuata geçecek. California'da 2008'de deklare edilen ve hayata geçen bir yapısal kod yönetmeliği var. Birçok bina 1950-1970'li yıllardan kalma. California'da yıkılan binaların çoğu zaten bu yılların düzenlemelerine göre yapılmış olduğu için o günkü mevcut yangın rejiminde iş görüyorken, bugün değişen yeni yangın rejimine karşı etkisiz kalıyor."

    Orman yangınlarının milyonlarca yıllık periyotlardaki bazı dönemlerde zirve yaptığına, bunun da belli aralıklarla artan yakıt yüküyle bağlantılı olduğuna değinen Ürker, daha yoğun yangınların yaşandığı dönemlerde gelişen vejetasyonların kuraklığa maruz kalmasıyla şiddetli yangınların ortaya çıktığını anlattı.

    Yangınların genellikle yazın çıktığı algısının artık kırıldığı değerlendirmesinde bulunan Ürker, sözlerini şöyle tamamladı:

    "İlkbaharda vejetasyon daha çok çalı, çırpı, ot tabakasıyken yaz öncesi bunların ani kurumasıyla hızı yüksek, şiddeti düşük yangınlar görülebiliyor. Yazın da yakıt yükünün yüksek olduğu orman yangınları yaşanıyor ama bunlar kontrol altına alınabiliyor. Yazın bitimi, sonbahar ve kış aylarında görmeye başladığınız yangınlar ise sert rüzgarlarla geldiği için eğer kurak devam eden bir periyodun akabinde geldiyse ki şu an yaşadığımız California'daki yangınlar buna tipik bir örnek. Bunlar yerleşim birimlerinin yakınındaysa o zaman çok yıkıcı yangınlarla da karşılaşabiliyoruz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow