ABD tankları Baltık ülkelerinde konuşlanıyor

Polonya’da bulunan olan ABD tank taburunun Baltık ülkelerinde konuşlanmasına başlandı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Son dakika: Trump'tan İran'a 'askeri müdahale' açıklaması

Roma'da Trump karşıtı gösteri

Küçükçekmece'de öldürülen Sinem'in tabutunu kadınlar taşıdı

ABD Avrupa Birimleri kaynakları, İsveç televizyon kanalı SVT’ye açıklama yaparak, Polonya’da konuşlu ABD tank taburundan 600 askerin, eski Sovyet Cumhuriyetleri olan Baltık ülkeleri Litvanya, Estonya ve Letonya’ya kaydırılmasına başlandığını doğruladı.

ABD’nin Avrupa Birimleri Komutanı General Ben Hodges, salı günü Polonya’daki bir tank taburunun birkaç gün içinde Baltık ülkeleri Litvanya, Estonya ve Letonya’ya gönderileceğini açıklamıştı.

Amerikan askeri kaynaklarından edinilen bilgilere göre tank taburundan 200 kişilik bir askeri gücün bugün Estonya’nın Tapa askeri üssüne ulaşması beklenirken, 150 kişilik başka bir gücün önümüzdeki salı günü Litvanya’nın Rukla askeri üssünde olacakları belirtildi. Bunun yanı sıra 1400 askerin de tanklar ile birlikte hareket halinde olduğu, 220 askerin pazar günü Letonya’nın Adazi Talim Alanı’nda olacakları aktarıldı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ABD’nin Baltık ülkelerine kaydırılan askeri gücünden ayrı olarak, Almanya’da konuşlandırılan 450 askerin yanı sıra 750 askerin de Romanya, Bulgaristan ve Macaristan’da konuşlandırılacağı belirtildi.

Salı günü açılışı yapılan ABD’nin Polonya’daki ilk askeri üssüne, son olarak 20 gün önce ABD’nin Colorado askeri üssünden 87 tank ile 3 bin 500 Amerikan askeri sevk edilmişti.

Rusya ise başta ABD askeri gücü olmak üzere NATO askeri varlığının son zamanda Rusya sınırlarında konuşlandırılmasını sert bir dille eleştirip bunun Rusya’nın güvenliğine yönelik bir tehdit olduğunu ifade etmişti.

Askeri gözlemciler Polonya ve Baltık ülkelerinde konuşlandırılmaya başlayan ABD askeri gücünün, eski devlet başkanı Barack Obama’nın bu ülkelere verdiği koruma sözünün sonucu bir politika olduğunu, bunun aynı zamanda Rusya'ya bir uyarı niteliği taşıdığı yorumunda bulunuyor.