ABD, Suriye'ye baskıyı artıracak

ABD yönetimi, Suriye'deki kimyasal silahların ülkeden bir an önce çıkarılması için ortaklarıyla birlikte Suriye hükümetine baskıyı yoğunlaştıracaklarını belirtti.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Obama yönetimi, Suriye hükümetinin, BM Güvenlik Konseyi'nin 2118 sayılı kararı ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü İcra Konseyi kararlarının şart koştuğu şekilde kimyasal materyallerin tamamını Lazkiye Limanı'na ulaştırmamasının ardından Beşar Esad yönetimine karşı baskıyı artırdı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, "Biz Esad rejimi üzerindeki baskıyı artırmak için ortaklarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

Esad rejiminin kimyasal silahları taşıyabilecek gücü bulunduğuna vurgu yapan Carney, "Suriye yükümlülüklerini yerine getirmek için hemen gerekli adımları atmalıdır" ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin "Suriye'nin kimyasal silahlarının tamamını taşımaması halinde bunun sonuçlarının ne olacağını" sorması üzerine Carney, şunları kaydetti:

"Onlar (Suriye) yerine getirmeleri gereken yükümlülüklere sahipler. Bunu gerçekleştireceklerine dair söz verdiler. Kısa bir süre önceye kadar elindeki kimyasal silahları bilgilendirmeyi reddeden bir rejim, şimdi sadece elindeki mevcut silahları bildireceğini taahhüt etmiyor aynı zamanda taşıyarak
yok edilebileceklerini söylüyor. ABD ve ortakları burada Suriye'ye sözünü tutmasında ısrarcı olacak."

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Tüm seçenekler masada duruyor"

Öte yandan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf da Suriye'nin verdiği taahhüdü yerine getirmemesi durumunda ne yapılacağını müttefikleriyle görüşeceklerini kaydetti.

Harf, günlük basın brifinginde "Esad rejiminin kimyasal silahlarını taşımasını geciktirmesi durumunda B planı var mı? sorusunun yöneltilmesi üzerine Suriye krizinde kendilerini bugün geldikleri noktaya "askeri güç kullanma" tehdidiyle desteklenen diplomasinin ulaştırdığını anlattı. Harf, "Bakan'ın (John Kerry) dediği gibi, burada bir ilerleme kaydetmeye devam ettiğimizden emin olmak için tüm seçenekler masada duruyor" diye konuştu.

Rusya'ya da "baskı yapın" çağrısı

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan, kimyasal silahların ortadan kaldırılması sürecini hızlandırması için Suriye rejimine baskı yapmasını istedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, Münih Güvenlik Konferansı için Almanya'da bulunan Kerry, Suriye'deki krizi görüşmek üzere Rus Dişişleri Bakanı Lavrov ile biraraya geldi.

Yetkili, görüşmede Kerry'nin Lavrov'dan, Suriye'deki kalan kimyasal silahların Lazkiye Limanı'na ulaştırılmasında daha fazla ilerleme sağlanması için Esad rejimine baskı yapmasını istediğini bildirdi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Bu hız ve ilerleme kabul edilemez"

Kerry'nin, kimyasal silahların taşınması sürecindeki hız ve ilerlemenin kabul edilemez olduğu yönündeki düşüncesini yinelediğini belirten yetkili, Kerry'nin ayrıca, Humus dahil olmak üzere özellikle kuşatılmış bölgelerde insani durum hakkında kaygılarını dile getirdiğini aktardı.

İki bakan görüşmede, bu ay yapılması planlanan görüşmelerin bir sonraki turunu ele alırken, Kerry'nin, karşılıklı rızaya dayalı bir geçiş yönetiminin oluşturulmasının ana odak noktası olması gerektiğini net şekilde vurguladığı kaydedildi.

Daha sonra Ban Ki-mun ve El-İbrahimi de görüşmeye katıldı

Bakanlık yetkilisi, yaklaşık 45 dakika sonra BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi ve ekiplerinin de görüşmeye katıldığını belirtti.

Burada da, görüşmelerin ilk turunun gözden geçirildiği ve bir sonraki turun planlamalarının ele alındığı bildirildi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yetkili, görüşmeyle ilgili olarak, "Muhalefetin delegasyonunu genişletmesi ihtiyacı üzerinde durdular. Her iki tarafın Cenevre bildirisinin hayata geçirilmesini tartışmaya hazırlıklı olarak geri gelmesi gerektiği ve ekiplerinden temsilcilerin bir sonraki görüşme öncesinde yakın temas halinde
kalması noktasında mutabık kaldılar" ifadesini kullandı.