ABD: "Reaper satışı net değil"
Amerikan-Türk Konseyi 31. Konferansı çerçevesinde en üst düzey isimler Washington'da biraraya geldi. ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, PKK ile mücadelesinde Türkiye'ye ihtiyaç duyulan kapastileri sağlayacaklarını söyledi. Ancak Pentagon'un uluslararası güvenlik sorumlusu Joseph McMillan, "Reaper" satışının net olmadığını belirtti.
ABD Savunma Bakanı Leon Panetta, ABD'nin başkenti Washington'da Amerikan-Türk Konseyi'nin (ATC) 31. yıllık konferansı çerçevesinde düzenlenen akşam yemeğinde konuştu.
Konuşmasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in ziyaretlerinden bahseden Panetta, Türkiye ve ABD arasındaki askeri işbirliğinin öneminden söz etti. Türkiye'nin Afganistan'da hayati rol oynamaya devam ettiğini işaret eden Panetta, Türkiye'nin Afganistan'a ilişkin taahhütlerine bağlı kalmak için NATO içinde de öncü rol oynadığını söyledi.
Panetta, "Türkiye'nin, El Kaide ve militan müttefiklerinin Afganistan'da barınmasına engel olmaya dönük çabalara ortak olduğu gibi, ABD'nin de Türkiye'nin PKK ile mücadelesine dönük güçlü dayanışma gösterdiğini" söyledi. Türk muhataplarıyla görüşmelerinde, PKK ile mücadelesinde Türkiye'ye yardım etmeye devam edeceklerini net biçimde ortaya koyduğunu ifade eden Panetta, "Şu hususu net olarak dile getirmek isterim; PKK, Türkiye ve Türk halkını tehdit etmeye devam ettiği müddetçe, bu tehditle mücadele için gereken kapasiteleri Türkiye'ye sağlamayı sürdüreceğiz" dedi.
Panetta, PKK ile en etkili şekilde mücadele etmenin sadece askeri yollardan geçmediğini, siyasi sürecin de olması gerektiğine işaret etti.
"Türkiye'nin liderlik rolünü destekliyoruz"
ABD'nin Asya-Pasifik ve Ortadoğu'ya daha fazla odaklanmayı içeren yeni savunma stratejisinden bahseden Panetta, Türkiye'nin Ortadoğu'daki ekonomik büyüme ve güvenlik açısından rolünü desteklediklerini dile getirdi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki tarihi değişimi desteklemek için Türkiye ile birlikte çalıştıklarını belirten Panetta, bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara da karşı koyduklarını ifade etti. Panetta, Türkiye'nin, Esad rejimi üzerindeki baskının artırılmasına yönelik uluslararası çabaların çok önemli bir parçasını oluşturduğunu belirterek, "Sihirli değneğimiz yok ama, Esad'ın iktidarı terk etmesi, Şam'da düzenli bir siyasi değişimin hayata geçmesi ve Suriye halkının acılarına son verilmesi için baskı uygulamada Türkiye ve uluslararası toplumla birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
"Irak ve İran'da ortak hedefleri paylaşıyoruz"
Irak konusunda da Türkiye ile ortak hedefleri paylaştıklarını dile getiren Panetta, ABD'nin, Irak'ın anayasasına ve egemenliğine saygı gösterirken, ortak sınırlar ve terörle mücadele gibi, karşılıklı ilgi alanlarını ele almada Türkiye ve Irak ile birlikte çalışmaya devam edeceğini belirtti.
Panetta, ABD ve Türkiye'nin, İran'ın, nükleer silah gayretinin kendisini daha güvenli değil, tam tersine daha az güvenli hale getireceğini anlamasını sağlamak için birlikte çalıştığını ve Türkiye'nin İran rejimine daha fazla baskı uygulanmasına yönelik çabalarını takdir ettiğini kaydetti. Panetta, "Türkiye ve ABD, nükleer silah sahibi bir İran'ın önlenmesine dönük ortak siyasi hedefi paylaşıyor. Uluslararası toplum bir bütün olarak bir arada durduğunda, bu hedefe ulaşma yolunda daha etkili oluruz" diye konuştu.
"İsrail ile ilişkiler eski rayına oturtulmalı"
Panetta, Türkiye ile İsrail'in de bir araya gelip, ilişkilerini onarmanın yollarını bulmasının da çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye ve İsrail'in geçmişe dayanan işbirliğine işaret eden Panetta, "İşbirliğinden kazanacak, işbirliğinin yokluğunda ise kaybedecek çok şey var. Şimdi Türkiye-İsrail ilişkilerini tekrar eski rayına oturtmanın, ortak zorluklarda birlikte çalışmanın zamanı. Bu mesajımı kamuoyu önünde ve hem Türk hem de İsrailli liderlerle paylaştım" dedi.
Panetta, Türkiye ile ABD'nin NATO'daki işbirliğinin önemini de belirterek, Kürecik'teki füze savunma sistemine değindi ve ""Türkiye'nin taahhüdü ve liderliği olmadan, bu kritik önemdeki yeni kapasite için bu önemli aşamalara erişemezdik" diye konuştu.
İsmet Yılmaz: "Yurtta barış, dünyada barış' idealini takip ediyoruz"
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye'deki şiddetin sona ermesi için Esad'a daha fazla zaman tanınmaması gerektiğini söyledi. Türkiye ve ABD'nin ortak değerlere sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, iki ülkeyi, "vazgeçilmez müttefik" olarak tanımladı. Türkiye'nin Atatürk'ün "yurtta barış, dünyada barış" ideallerini takip ettiğini ileri süren Yılmaz, ABD'nin de bu ideali paylaştığını iddia etti. İki ülkenin askeri alandaki işbirliğinin önemine işaret eden Yılmaz, Türkiye'nin bu yıl NATO'ya üyeliğinin 60. yılı olduğunu hatırlattı ve NATO'nun rolünü tam desteklediklerini söyledi.
Güvenlik Konseyi üyeliğine destek istedi
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nin 2015-2016 dönemi geçici üyeliğine de aday olduğunu belirten Yılmaz, ABD'nin desteğini istedi.
Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki zorlukların Türkiye-ABD işbirliğini gerekli kıldığını ifade eden Yılmaz, terör konusundaki ortaklıklarına işaret etti.
Arap ayaklanmalarıyla başlayan süreçte Türkiye'nin bölge ülkeleriyle yürüttüğü yakın diyalog ve işbirliğine değinen Yılmaz, sözü Suriye'ye getirerek, bu konunun Türkiye için çok hassas bir mesele olduğunu belirtti. Yılmaz, Esad rejiminin meşruiyetini yitirdiğini ve BM ve Arap Birliği Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın çabalarının başarısızlığa uğradığını belirterek, "Şimdi uluslararası toplum, Suriye'deki şiddetin sona ermesi için gerekli eylemlerde bulunmalı. Hızlı hareket etmek, hepimizin kolektif sorumluluğu. Esad rejiminin izole edilmesi için daha fazlası yapılmalı.
"Reaper satışı olup olmayacağı net değil"
ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) uluslararası güvenlik işlerinden sorumlu üst düzey yetkilisi Joseph McMillan ise toplantı çerçevesinde düzenlenen panelde konuştu. McMillan, silahlı insansız hava araçları "Reaper"lara ilişkin mesajlar verdi. Türkiye ile ortak taahhütlerinden birinin de terörle mücadele olduğunu, ABD'nin El Kaide, Taliban ve diğer aşırılık yanlısı gruplarla mücadelesini sürdürürken, Türkiye'nin de PKK'ya karşı mücadele verdiğini belirten McMillan, PKK'yı, "Kürt haklarının meşru siyasi davasını temsil etmeyen bir terörist oluşum" olarak niteledi. McMillan, Türkiye ve ABD'nin, terörle mücadelede birbirlerinin yanında yer aldığını belirtirken, ABD yönetimi olarak, Türkiye'nin, terör şiddetini önlemek için gereken araç ve kabiliyetlere sahip olmasını sağlamaya olan bağlılıklarının sürdüğünü ifade etti.
"Reaper"ların Türkiye'ye satışı konusundaki tutumlarının ne olduğu sorulan McMillan, önceki Savunma Bakanı Robert Gates döneminde de şimdi de yönetimlerinin Türkiye'ye, PKK ile mücadelesinde ihtiyaç duyduğu araçlara dair verdiği güvenceyi hatırlattı. Ancak karar sürecinde Kongre'yi de içine alan karmaşık bir karar süreci bulunduğunu söyleyen McMillan, satışın olup olmayacağı ya da ne zaman olacağı konusunda tahmin yürütemeyeceğini belirtti. McMillan, Türkiye'nin ihtiyacını karşılama konusunda çalışmaya devam ettiklerini belirtti. McMillan, süre açısından seçimlerin de etki edeceği bir dizi faktör bulunduğunu belirtti.
Genelkurmay Genel Plan Prensipler Başkanı Korgeneral Mehmet Emin Alpman da, Türkiye ile ABD'nin birbirine geçmişte hiç olmadığı kadar birbirine ihtiyacı olduğunu ve birlikte çalıştıklarını söyledi.
İsrail ile ilişkileriniz ABD'yi de etkiliyor
McMillan, İsrail-Türkiye ilişkilerinde de iki ülkenin, ilişkileri ileriye götürmek için bir yol bulması gerektiği görüşünü dile getirdi. McMillan, Türkiye ile İsrail arasındaki gerilimin iki ülkenin uzun yıllara dayanan askeri ilişkilerini de tehlikeli biçimde yok ettiğini, iki ülke arasında devam edecek sorunların iki ülkenin de dostu olarak ABD'yi de etkileyeceğini ifade etti.
"Türk halkındaki ABD'ye olumsuz bakışı düzeltmeli"
McMillan, Türk halkındaki ABD'ye yönelik olumsuz bakışa da değinerek, iki ülke yönetimi arasındaki iyi ilişkilere bakıldığında bu durumun uyuşmazlık oluşturduğunu, bu nedenle iki ülkenin de halklarına ilişkilerini daha iyi anlatmak için birlikte çalışması gerektiğini söyledi.