AB, şirketlerde kadın yönetici sayısını artırmayı hedefliyor
Avrupa Birliği Parlamentosu, dün kadınların yönetimde daha fazla bulunmasını amaçlayan taslak mevzuat üzerinde geçici anlaşmaya vardığını duyurdu. 2026 yılında geçerli olacak mevzuata göre firmalar, yönetici olmayan pozisyonlarda yüzde 40, yönetici pozisyonlarında ise yüzde 33 oranında kadın çalıştırmakla yükümlü olacağı ifade edildi.
AB Parlamentosu basın açıklamasında, kadınlara iş hayatında eşitlik sağlayacak mevzuatın 10 yıl boyunca AB Konseyi’nde engellenmesinin ardından “Müzakereciler, en sonunda kadınların şirket yönetim kurullarındaki varlığını artıracak bir yasa tasarısı üzerinde anlaştı” ifadeleriyle duyurdu. Buna göre, 30 Haziran 2026 yılına kadar halka açık firmalarda yönetici olmayan görevlerde yüzde 40, yönetici pozisyonlarında ise yüzde 33 kadın çalıştırılması gerekli olduğu ifade edildi.
POZİSYON İÇİN LİYAKAT ÖNCELİKLİ
Bir iş pozisyonu için adayların eşit niteliklere sahip olduğu durumlarda, önceliğin yeterince temsil edilmeyen cinsiyete verileceği ancak seçimlerde liyakatin esas alınacağı ifade edildi. Borsada işlem gören şirketlerin, yönetim kurullarında yeterli cinsiyet temsiline ve hedeflere ulaşamaması durumunda bu hedeflere nasıl ulaşmayı planladıkları konusunda yılda bir kez yetkili makamlara bilgi vermekle yükümlü olacağı vurgulandı.
MEVUZATA UYMAYAN YÖNETİM KURULU SEÇİMLERİ İPTAL EDİLEBİLİR
Kadın erkek oranını içeren bilgilerin, şirketin internet sitesinde kolay erişilebilir bir şekilde yayınlanacağı ve bu mevzuatın 250’den az çalışanı olan küçük ve orta ölçekli işletmelerde geçerli olmayacağı belirtildi. Yasaya uymayanlara verilecek cezalar arasında, para cezasının yanı sıra mevzuata uymayan seçimler yapılması halinde yargı organları tarafından yönetim kurulu seçimlerinin iptal ettirilebileceği ifade edildi.
EN FAZLA KADIN YÖNETİCİ FRANSA’DA
AB verilerine göre hali hazırda AB'nin halka açık en büyük şirketlerinde yönetim kurulu üyelerinin yalnızca yüzde 30,6'sının kadın olduğu ifade edildi. En fazla kadın yöneticiler yüzde 45,3 oranla Fransa’da bulunurken en az yüzde 8,5 oranla Güney Kıbrıs’taki şirketlerde bulunduğu kaydedildi.