11 yaşındaki çocuğun bulduğu fosil, 202 milyon yaşında çıktı

İngiltere'de 11 yaşındaki bir kızın 2020'de bulduğu fosillerin, şimdiye kadar yaşamış en büyük deniz sürüngenine ait olabileceği açıklandı. Bristol Üniversitesi'nden paleontolog Dean Lomax, "Bu muhtemelen resmi olarak tanımlanan en büyük deniz sürüngenini temsil ediyor" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yapılan araştırmada, 2020’de İngiltere’nin başkenti Londra’nın Somerset bölgesinde 11 yaşında bir kız çocuğunun bulduğu kemiklerin şimdiye kadar yaşamış en büyük deniz sürüngenine ait olabileceği açıklandı. Bulunan kemiklerin, dinozorlar döneminde yaşamış bir deniz sürüngeni olan ichthyosaur'a ait olduğu ifade edildi. Araştırma ekibi, fosile’ Severn'in dev balık kertenkelesi’ anlamına gelen Ichthyotitan severnensis adını verdi.

“202 MİLYON YAŞINDA VE BİR MAVİ BALİNA UZUNLUĞUNDA”

Bristol Üniversitesi’nde paleontolog ve araştırmanın ortak yazarı Dean Lomax keşif ile ilgili olarak, “İngiltere’nin son Triyas döneminden devasa bir ihtiyozor (mezoik dönemde yaşamış deniz sürüngeni) olan Ichthyotitan severnensis'e hoş geldiniz deyin! Fosil, 2020’de Justin ve Ruby Reynolds isimli baba ve kız (Ruby o zamanlar 11 yaşındaydı!) tarafından bulundu. Bu muhtemelen resmi olarak tanımlanan en büyük deniz sürüngenini temsil ediyor. Tahminlerimize göre bu devin uzunluğu yaklaşık 25 metre, yani bir mavi balina uzunluğunda. 202 milyon yaşında olan fosil, bu devleri ortadan kaldıran küresel bir yok oluş olayından çok az öncesine aittir. Deniz sürüngenleri bir daha asla bu boyuta ulaşamadı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

2018 yılında, Paul de la Salle büyük bir çene kemiğini aynı bölgede bulmuştu. Justin ve Ruby'nin bulduğu fosil ise daha iyi korunmuş. Aynı jeolojik zaman diliminde aynı kemiğin benzersiz özelliklere sahip iki örneğinin bulunması, tanımlamalarımızı destekliyor. Özellikle de bu kemiklerin, adı bilinen en son jeolojik akrabalarından 13 milyon yıl sonra ortaya çıkmasıyla birlikte kemik histolojisi üzerinde de çalıştık. Bu da iktiyozor kimliğini destekledi ve büyüme hakkında yeni bilgiler sağladı” dedi.