hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Güne Merhaba Haftasonu sunucusundan ipuçları...

    Güne Merhaba Haftasonu sunucusundan ipuçları...
    expand

    CNN Türk "Güne Merhaba Haftasonu" programı ile tekrar kamera karşısına geçen sunucusu Pınar Esen'le yaptığımız söyleşi, Esen'in televizyonculuğa dair tecrübe ve ipuçları ile dolu...

    Her gazeteci, sunucu olamaz

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sırasıyla her aşamadan geçmiş, tiyatro, spikerlik ve moderatörlük… Kısa bir süre önce ayrıldığı CNN Türk’te yine kamera karşısında. Hem de yepyeni bir programla. 13 yıldır haber sunduğu yer, Esen’e hayalini gerçekleştirme fırsatı verdi. ‘Güne Merhaba Haftasonu’ programıyla spikerlikten programcılığa geçiş yapan Pınar Esen’e ekran önü hikâyesini sorduk.

    -Üniversite yıllarında tiyatro oyunculuğu da yapmışsınız. Sahnedeki Pınar Esen nasıldı?

    -Başarılıydım. Tiyatro macerası, ilkokulda başladı. İlkokulda en düzgün konuşan olarak hep bana şiir okuturlardı. Lisede de sunuculuk işi varsa, hemen bana verirlerdi. Üniversitede İngiliz dili ve edebiyatı okuduğum için William Shakespeare’in eserlerini sahneye koyduk. Yıl sonunda da o oyunda rol aldım.

    -Fakat sizi sunuculuk daha çok cezbetti.

    -Sahne önünde performans gerektiren işlerin özel yetenek olduğunu düşünüyorum. Ne okursanız okuyun, yeteneğinize yönelirsiniz. Eşim de oyuncu ama konservatuvar mezunu değil. Haber sunmak, performans gerektirir. Her gazeteci sunucu olamaz. Ekran önü, matematik işidir.

    -Kısa bir aradan sonra CNN Türk’e döndünüz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -İki ayı aşkın bir süredir hafta sonları ‘Güne Merhaba Hafta Sonu’ programını sunuyorum. Sohbet, genel kültürü barındıran iki saatlik bir program. Bunca yıllık birikimimi kullanabildiğim başka bir formata geçtim.

    -Bu kez sunuculuk dışında neler yapıyorsunuz?

    -Her şeyi yapıyorum. Editörümle birlikte iki kişiyiz. Basit ama ilginç ayrıntıları yakalamaya çalışıyorum. Mesela Gülben Ergen saçını nerede boyatıyor? Çeşitli sosyal paylaşım sitelerinden yararlanıyoruz. Ayrıca izleyiciler bize e-mail gönderiyor. Artık prompter (haberin okunduğu ekran) ile bir işim kalmadı. Karşımdakiyle sohbet etmek istiyorum. O aşamaya geldim.

    -Program yapmak hayaliniz miydi?

    -Hayallerime doğru adım attım. Haber spikerliğini elimden geldiğince iyi yaptıktan ve canlı yayın tecrübelerimden sonra, insanlara anladığımı anlatacak hale geldim. 13 sene okul okudum aslında.

    -Neler değişti?

    -Artık izleyici karşısında duygularımı saklamıyorum. Mesela yayın esnasında rejiden çayımı istiyorum.

    -Bir tür rahatlık diyebilir miyiz?

    -Rahatlık ve doğallık arasında fark var. Yayın bir adap gerektirir. Ben yine haber programı yapıyorum. Konuğumla karşılıklı şarkı söyleyemem. Her şeyin içinden bir haber çıkarmak durumundayım.

    -TV’deki genel durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

    -Bugün ABD’de 20 senedir yapılan programlar var. İzleyici sahip çıkarsa, o program uzun süre devam edebiliyor. Aynı şekilde iki haftada biten ve çok para harcanan şovlar da var. Şu anda her şeyi denediğimiz bir aşamadayız. Ben de deniyorum. TV’de çok seslilik var. İzleyici ne istediğini çok iyi ifade etmeye başlayacak. Sonra da bir toparlanma olacak. Değişen ve gelişen ülkelerde çalışanlar bu karın ağrılarını çekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -Kongrelerde moderatörlük yapıyorsunuz. Bu da yeteneğinizin bir uzantısı mı?

    -Mesleğimle paralel gibi gözükse de her spikerin yapamayacağı bir iş. Ekran ve moderatörlük birbirinden ayrıı ama aynı zamanda bağlı.

    -Nasıl başladınız?

    -2002 yılıydı. Bir arkadaşım, gidemediği bir işe beni yönlendirdi. Bayi toplantısıydı. Keyifli geçti, benden memnun kaldılar ve her sene çağırmaya başladılar. Aslında orada programcı olmam gerektiğini fark ettim. Çünkü o kadar insanın karşısında rahat bir şekilde konuşabiliyorsam, o zaman ben neden prompter’a bağlı kalarak yaşıyorum diye düşündüm.

    -Tüm bunlar özel hayatınıza nasıl yansıdı?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    -Evlendim. Bir gün sonra yayına geldim, çalıştım. Balayına çıkmadık. Beşinci gün İstanbul Sanayi Odası’nın kongresi vardı. İki gün boyunca oraya gittim. Akşam eşim bana yemek yapmıştı, balayına çıkmışız gibi (gülüyor). Mesleğinizin hangi kısmı sizi tatmin ediyor?

    -Şu anda programın mutfak kısmında yer alabilmek, beni çok mutlu ediyor. İpler yüzde 70 benim elimde. En son Hakkari’de 12 şehit verdiğimizde yedi saat canlı yayındaydım. Çocuğuma anlatacağım önemli anılarım var. Mesela 11 Eylül saldırısıyla ilgili oğluma anlatacağım çok ayrıntı var. Ekran, oturduğunuz yerden kalori harcayabileceğiniz tek yer.

    RÖPORTAJ: BAHAR DAĞLI / D-SMART

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow