Gülen röportajının perde arkası

Geçtiğimiz günlerde 4 gazeteci Fethullah Gülen ile Pensilvanya'da sürpriz bir röportaj yaptı. CNN Türk'ten Cüneyt Özdemir, o görüşmenin perde arkasını anlattı. Görüşmenin detayları bu akşam 19.30'da CNN Türk ekranlarında 5N 1K'da olacak.
CNN Türk Yayın Danışmanı Ferhat Boratav, Cüneyt Özdemir, Habertürk yazarı Serdar Turgut ve Zaman yazarı Bejan Matur'dan oluşan gazeteci grubu Fethullah Gülen ile Pensilvanya'daki çiftliğinde kahvaltıda biraraya geldi. Sohbet şeklinde geçen görüşmede ses kaydı ve görüntü alınmasına izin verilmedi. İşte Cüneyt Özdemir'in kaleminden o görüşmenin perde arkasından notlar:
8 yıl kapısına dayandım
Son 8 yıldır bir gazeteci olarak bunların hepsini sorabileceğim bir ropörtaj yapmak için Fethullah Gülen’in belki de tek ‘resmi’ kurucusu olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın kapısına dayandım. Her seferinde kibarca bir bahane ile ‘ertelendi’ bu isteğim.
Fethullah Gülen Pensilvanya’daydı ve biz de tüm gerçekleri ve komplo hikayeleri ile burada Türkiye’de...
Durum gerçekten çok tuhaf, hatta tuhaf ötesiydi.
Büyük hayal kırıklığı
CNN TÜRK yönetimine durumu anlattım ve Cumhurbaşkanı'nın BM görüşmelerini de içine katarak New York’a doğru yola çıktım.
5 kişilik bir gazeteci ekibiydik.
Ancak New York’a indiğimiz anda Gülen ropörtajının mümkün olmayacağı söylendi.
O an çok bozuldum ve kırıldım. Büyük hayal kırıklığıydı benim için..
Binlerce kilometre yol gelmiştim. Yıllardır bu anı bekliyordum ve şu anda bana bu ropörtajın yapılmayacağı söyleniyordu.
Denemeden vazgeçme!
İşte benim bunca yıllık gazetecilik prensibim.
Nitekim New York’ta da son ana kadar denedim. Fethullah Gülen’e ulaşması muhtemel bütün insanlara derdimi anlattım. Ropörtaj istediğimi söyledim. Hayat çok garip... New York’da Fethullah Gülen’den röportaj almaya gayret ederken o gece Fethullah Gülen’den hiç de ‘haz etmeyen’ ama benim kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşım ile buluştuğum bir New York gecesinde bile gözüm telefonda son ana kadar gelecek olumlu olumsuz röportaj haberindeydi. O bile şu an bunu ilk kez okuyor olmalı. Geceyarısına doğru haber geldi...
Fethullah Gülen bizi yarın sabah Pensilvanya’da bir kahvaltıya bekliyordu.
Ancak gelin görün ki kamera ve ses kaydı istemiyordu... 2 ay boyunca sessiz kalmak ve Türkiye üzerine herhangi bir sözüyle manşetlere konu olmak gibi bir niyeti yoktu.
Hem sevindim, hem yıkıldım...
Hem sevindim, hem yıkıldım...
Bir gazeteci için bulunmaz bir fırsat ve içinden çıkılmaz bir ‘dilemmanın’ iç karartan anıydı. Off the record bir görüşme böylesi bir dönemde yapılırsa – ki bunun sızacağı yüzde yüzdü- biz tarafsız gazeteciler için çok tuhaf anlamları çıkabilecek bir sürece dönüşebilirdi...!
Düşünsenize Pensilvanya’da Fethullah Gülen’i gizlice ziyaret eden insanlar durumuna düşebilirdik. (kullan kulanabileceğin kadar!!!) Oysa bunu gazeteciler olarak hiç birimiz istemiyorduk. Ama bir yandan bir gazeteci olarak bunu reddetmek demek de olacak iş değildi.
‘Tarihi bir olaya tanıklık ediyorum’ diye düşündüm. Bazen bir tek söyleşi için aylarca uğraştığımız ve off the record onlarca görüşme yaptığım olmuştur. Nitekim Hanefi Avcı Susurluk olayında 32. Gün programına çıkmaya karar vermeden önce yaklaşık 6 ay boyunca hemen her hafta Ankara’da Hoşdere’de bir pastahanede buluşup konuşmuştuk onunla da.. Elbette daha burada adını anmadığım niceleri..
Güven önemlidir. Hele gerçek bir araştırma gazetecisinin sığanacabileciği tek limandır güven.
“Bu da bir ilk adım...” diye düşündüm.
İnandım.
Gülen Cemaatinden gelen ‘bu görüşmenin şimdilik off the record kalmasını rica ediyoruz, herhangi bir yanlış anlaşılma olmasını istemiyoruz’ endişelerine itiraz etmedim.
Bir süre için ‘şimdilik’ sustum.
Gözleri şiş, sağ elinin baş parmağı kırıktı...
Sonuçta New York’dan Pensilvanya’ya doğru sabahın erken saatlerinde uzun bir yolculuğa çıktık.
2,5 saatlik bir otoban yolculuğundan sonra bir kahvaltı sofrasında hayatımda ilk kez Fethullah Gülen ile karşılaştım. Gözleri şiş, sağ elinin baş parmağı kırıktı...
Yaklaşık 2 saat süren bir sohbet gerçekleştirdik.
Başlangıçta hepimiz karşılıklı tedirgindik. Sonrasında daha rahat konuşur olduk... Pek çok soru sordum. Hepsini yanıtladı. Gazeteci meslektaşlarım da sorular sordular Gülen onların da hepsini yanıtladı...
Hadi itiraf edeyim bu söyleşi bir gazeteci olarak kendi tarihime not ettiğim kadar önemli ve ‘çok çok etkileyiciydi...’
Pensilvanya’da yani dünyanın öbür ucunda küçücük bir odada münzevi bir hayat sürdüren ama o odada aldığı kararlar ile bugün Türk siyasetini etkileyen yarın da dünya siyasetini etkileyebilecek böylesine bir kişilikle konuşmak ve tartışmak bir gazeteci olarak beni gerçekten etkiledi.
(Cüneyt Özdemir'in www.dipnot.tv 'deki yazısından kısaltılarak verilmiştir.)
Sıradaki Haber