hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kadınlar parladıkça, gelecek parlar!

    Kadınlar parladıkça, gelecek parlar
    expand

    Mercer, 'Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça' adlı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçlarına göre; kadınlar kurumların her kademesinde daha düşük oranlarda temsil ediliyor.Türkiye'de kadın çalışan oranı dünya ortalamasının 6 puan gerisinde olsa da, kadın temsilini arttırma çabaları dikkat çekiyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dünyanın lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer, her yıl yaptığı ‘Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça’ adlı araştırmasının Türkiye sonuçları Professional Women’s Network (PWN) İstanbul’un evsahipliğinde gerçekleşen konferansta açıkladı. Bu yıl ilk kez, PWN İstanbul ortaklığı ile yürütülen araştırmanın sonuçlarının açıklandığı konferansın açılış konuşmasını PWN İstanbul Başkanı Sibel Yücesan gerçekleştirirken, Mercer Çokuluslu Müşteri Grubu Global Lideri Pat Milligan ise araştırmanın global sonuçlarına dair bilgiler aktardı. ‘Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça’ adlı araştırmasının Türkiye sonuçlarını ise Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin katılımcılarla paylaştı. PWN İstanbul ‘un 30 a yakın üst düzey erkek yöneticinin katılımı ile oluşturduğu “destekleyen erkek” davranışları manifestosunun tanıtımı ile süren konferans, daha sonra tüm bu bulguların tartışıldığı ve “kadın temsilini hızlandırmak adına kullanılabilinecek kaldıraçlarla ilgili iyi örneklerin sunulduğu panel ile devam etti.

    ‘Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça’ araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’de şirketler giderek artan bir ilgiyle kadın temsilini artırma çabası içinde. Buna karşılık, çeşitliliğin temini yolundaki performans halen başarı kriteri olarak herhangi bir yaptırıma konu olmuyor. Yüzde 32 ile dünya ortalamasının 6 puan gerisinde olan Türkiye’de kadın çalışan oranı, üst kademede global ortalamanın üzerine çıkıyor. Kadın çalışan oranı ile şirket performansı arasında net bir bağın varlığına dikkat çekilen Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Araştırması’nda 2025'e gelindiğinde kadınların profesyonel kademede ve daha üstünde, işgücünün yüzde 40'ından daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor.


    En çok kadınlar kitap okuyor

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Global piyasaların lider insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer ile kadınların iş hayatında sürdürülebilir bir şekilde var olmaları, karar verici rollere lider olarak yükselmeleri için onlara destek olmak amacıyla yola çıkan Professional Women’s Network İstanbul (PWN)’un ortaklaşa yürüttükleri ‘Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Araştırması’ Türkiye Ülke Raporu’nun sonuçları İstanbul’da gerçekleştirilen konferansla açıklandı.

    Konferansta, PWN İstanbul Başkanı Sibel Yücesan, Mercer Çokuluslu Müşteri Grubu Global Lideri Pat Milligan, Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, PWN İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Kurmuş, Arvato CEO’su Soner Cesur ve PWN İstanbul Erkeklerin Desteği Çalışma Grubu Yöneticisi Funda Sezgin konuşmacı olarak yer aldı.

    Oturumların ardından PWN İstanbul Kurumlarda Çeşitlilik Çalışma Grup Lideri Nüket Germirli moderatörlüğünde gerçekleşen panele ise; Koç Üniversitesi, Psikoloji ve İşletme Fakülteleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Aycan, Koç Holding A.Ş., Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölgesi Başkanı Galya Frayman Molinas, W20 Türkiye Başkanı ve KAGİDER Kurucu Üyesi Gülden Türktan ve Egon Zehnder Yönetici Ortağı & Türkiye, CIS ve Kafkasya Bölgeleri Lideri ve PWN İstanbul Danışma Kurulu Üyesi Murat Yeşildere katıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ekim ve Kasım aylarında yüzde 72’si uluslararası, yüzde 28’i ise lokal firmalardan oluşan toplam 40 firmanın katılımıyla anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırma; kurumları ve liderleri cinsiyet çeşitliliği yönünde farklı düşünme ve hareket etmeye yönlendirmek amacıyla yapıldı. Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Araştırması’nın Türkiye Ülke Raporu, kadın işgücü kullanımında mevcut eğilimleri ortaya koyduğu gibi; Türkiye'deki kurumların cinsiyet çeşitliliğine daha fazla yönelmeleri için kullanabilecekleri belirli verileri ve farklı önerileri de sunmakta.

    Araştırmanın sunuşunda cinsiyet çeşitliliğinin tüm dünyada çoğu kurum için önemli bir zorluk olmayı sürdürdüğü ve bunun kolay bir görev olmadığı vurgulanıyor. Raporda global araştırma bulgularına atıfta bulunularak, mevcut işe alım, terfi ve elde tutma oranlarının 2025'e kadar cinsiyet eşitliğini sağlamak için yeterli olmadığına, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre şu anki değişim hızıyla ekonomik anlamda cinsiyet uçurumunun dünyada 170 yıl daha kapanmayacağına dikkat çekiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türk iş dünyasında cinsiyet çeşitliliğinin temininde sürdürülebilir iyileşmenin sağlanabilmesi için raporda şirketlere önerilen yöntemler ise şöyle sıralanıyor: Liderlerin, yöneticilerin ve erkeklerin katılımını sağlamak, aktif olarak esnek çalışma programlarını yönetmek ve desteklemek, potansiyel önyargılar için değerlendirme süreçlerini gözden geçirmek, işgücü havuzunun ve kariyer yollarının bütününe odaklanmak, etkisi yüksek rollerde kadınların kendilerine has yetkinliklerinden faydalanmak, kadınların kendilerine has ihtiyaçlarına hitap eden bütüncül bir strateji geliştirmek.

    Şirketlerde kadın temsili dünyada yüzde 38, Türkiye’de yüzde 32

    Araştırma sonucuna göre, Türkiye’deki kadınların şirketlerde temsil oranı dünya ortalamasının 6 puan gerisinde kalıyor. Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Türkiye verilerine göre kadınlar işgücünün sadece yüzde 32'sini oluşturuyor. Bu oran dünyada yüzde 38 düzeyinde. Türkiye'de kurumların her kademesinde, kadınların erkeklere nispeten daha düşük oranlarda temsil edildiğine dikkat çekilen raporda; çeşitliliğin önündeki engeller şöyle sıralanıyor: Yukarıdan aşağı katılımı oluşturma konusunda etkisiz liderlik, sınırlı kalan çalışanı elde tutma programları, İK süreçlerinde ve yetenek yönetiminde olası önyargılar, gerekli gelecek becerilerinin ve yetkinliklerinin kurumda yetersiz bir şekilde gözden geçirilmesi ve cinsiyet dengesini sağlamak için bütüncül stratejilerin yokluğu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Raporda ayrıca, kadınlar ile erkeklerin eğitim oranları arasındaki farklar da Türkiye’de kadınların iş yerindeki ilerleyişini ve işletmelerin potansiyel büyümesini yavaşlattığı vurgulanıyor. 2015 yılında 15-29 yaş arası kadınlar için Türkiye'deki eğitim kayıt oranının yüzde 38'lerde olup, yüzde 49'luk OECD ortalamasının çok gerisinde kaldığı belirtilirken; Türkiye'de 15-29 yaş arası kadınların yüzde 43'ünün ne bir işte çalıştığı ne de bir eğitim veya öğretim programına kayıtlı durumda olduğu, bu oranın aynı yaştaki erkekler için yüzde 15 olduğu ifade ediliyor.

    Buna karşılık, yüksek öğrenim gören kadınların yüzde 71'inin işgücüne katıldığı böylelikle erkekler ile kıyaslanabilir oranlarda temsil gücüne eriştiklerine dikkat çekiliyor.

    Üst yönetim kademelerinde kadınlar rüzgarı arkalarına almaya başladı ama 2025’e kadar tam eşitlik görünmüyor

    40 Firma katılımıyla gerçekleşen Kadınlar İş Dünyası’nda Parladıkça anketinin sonuçlarına göre, Türkiye'deki kurumların kıdemli kademelerindeki kadın temsili ortalama bir global kurumdaki kadın temsil oranının üzerine çıkmış durumda. Anket sonuçlarına göre mevcut durumda, Türkiye'de kadınlar kıdemli yönetici pozisyonlarının yüzde 30'unu ve üst yönetim pozisyonlarının yüzde 26'sını ellerinde tutuyor. Bu oranlar dünyadaki tüm şirketler genelinde sırasıyla yüzde 26 ve yüzde 20. Yine, Türkiye'de katılımcı kurumlar, vermiş oldukları verilerle kadınların üst yönetim kademelerine alımına ve terfisine hız verdiklerini ortaya koyuyorlar. Şu anki temsil oranına göre kadınlar, erkeklerden 1.5 kat daha fazla oranda üst yönetim pozisyonlarına alınıyor ve terfi ediyorlar. Türkiye'deki ortalama bir kurumun, eğer bu işe alım, terfi ve çıkış oranları aynı seviyelerde kalırsa, 2025'e kadar kurumun üst kademelerinde cinsiyet çeşitliliğini önemli oranda artıracağına ancak kadın temsil oranının yine de yüzde 36’yı geçmeyeceği belirtiliyor.

    Türkiye’de kadın işgücü çıkış oranları düşmedikçe açığın kapanması mümkün görünmüyor

    Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri ise, iş dünyasında kadınların eşit temsilinin önündeki engeller arasında işten çıkış oranlarının da belirleyici olduğu... Rapora göre; kadınlar kurumun çoğu kademesinde erkekler ile eşit veya onlardan daha yüksek oranlarda işe alınıyor ve terfi ediyor olsa dahi, üst yönetim hariç diğer tüm kariyer kademelerinde erkeklere göre daha yüksek çıkış oranlarına sahip. Raporda, bu durumun kurumların cinsiyet çeşitliliği konusunda önemli kazanımlar elde etmesini engellediğine dikkat çekiliyor. Türkiye’de sadece her seviyedeki kadın personel değişim oranını yine her seviyede ki erkeklerin mevcut çıkış oranına düşürmek dahi, profesyonel kademede ve daha üstünde kadın temsilini 2025'e kadar yüzde 43'e çıkarmaya yeteceği öngörülüyor. Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Araştırması’nda bu sorunun çözülmemesi durumunda, kadınların 2025'e gelindiğinde halen profesyonel kademede ve daha üstünde, işgücünün yüzde 40'ından daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor.

    Türkiye’deki şirketler düşüncede ileri, aksiyonda ve kademelere yaygınlaştırma da geride kalıyor
    Cinsiyet çeşitliliğinde daha hızlı bir ilerleme kaydetmek için değişimin, kurumun en tepesinden gelmesi gerektiğine dikkat çekilen raporda; bunun da ancak yönetim kurulunun, CEO'nun ve üst yönetimin bu alanı sahiplenmesi ve hesap verme sorumluluğunu alması ile mümkün olabileceği vurgulanıyor. Araştırmaya göre Türkiye'deki kurumlar, bu kritik katılım konusunda düşüncede ileri, aksiyonda geride kalıyor. Zira Türkiye'den araştırmaya katılanların %85'i şirketlerinde cinsiyet çeşitliliğini artırma konusunda net bir yapılabilirlik analizi gerçekleştirildiğini, yüzde 75’ten fazlası ise yönetim kurulu üyelerinin ve üst yönetimin bu çabalara katıldığını beyan ediyor. Buna karşılık bu inanç, ne kadın temsilinde yeterli ilerlemeyi getiriyor ne de kurumların orta kademedeki yöneticilerinin veya erkeklerinin katılımını sağlıyor gibi gözüküyor. Zira, şirketlerde orta kademe yöneticilerin bu yönde bir çabaya katılım oranları yüzde 53’te kalırken, tüm erkeklerin ancak yüzde 38'inin cinsiyet çeşitliliği çabalarına katıldığı belirtiliyor,bu oranda globalde de aynı ve sadece erkekelerin yüzde 38’i bu çabalara katılıyor. . Yönetimin çeşitlilik ve kapsayıcı iş ortamı hedeflerini karşılamada başarısız olması halinde belli sonuçlar ve yaptırımlarla karşı karşıya kaldığı söylenen şirket oranı ise sadece yüzde 15 seviyesinde.

    Kadın yöneticiler stratejik vizyonda, erkek yöneticiler müzakere gücünde önde

    Mercer ve PWN İstanbul’un ortak çalışmasında ankete katılanlara kadın ve erkek yöneticilerin algılanan güçlü ve zayıf yönleri de soruldu. Anket sonuçlarına göre kadın yöneticilerin erkek mevkidaşlarına göre üstün oldukları alanların başında duygusal zeka geliyor. Kapsamlı ekip yönetimi becerisi, değişim veya zorluk karşısında esneklik ve uyum sağlama yeteneği, stratejik vizyon, problem çözme becerileri ile yenilikçilik ve yaratıcılık da kadınların daha üstün olduğu alanlar olarak gösteriliyor. Erkek yöneticiler ise teknik beceriler ve uzmanlıkta derinlik, operasyon ve proje yönetim becerileri, etkileme ve müzakere gücü, gelir ve gider yönetim deneyimi ile bilinçli risk alma ve girişimcilikte kadın yöneticilere göre daha üstün nitelikte görülüyor.

    Sibel Yücesan: “Yüksek kadın temsili ile yüksek finansal performans arasında net bir bağ var”

    Şirketlerde kadınların temsil oranının yükselmesiyle şirket finansal göstergelerinin iyileşmesi arasında veriye dayalı net bir bağın olduğunu vurgulayan Professional Women’s Network İstanbul Başkanı Sibel Yücesan, “Şu bir gerçek ki, kadınların daha çok temsil edildiği şirketlerin finansal performansı daha yüksek oluyor. Araştırmanın bulguları da gösteriyor, Türkiye’de şirketlerde kadın temsilinde sevindiren bir iyileşme var. Özellikle işe alımlarda firmalar kadın adayların seçiminde daha fazla duyarlılık gösteriyor” dedi. Türkiye’de tepe yönetime yaklaştıkça, kadın temsilinde dünya ortalamasının üzerinde bir oranın varlığına dikkat çeken Sibel Yücesan, “Yürüttüğümüz araştırmada Türkiye’de kadın tepe yönetici oranının dünya ortalamasının üzerinde olduğu memnuniyetle gördük. Ancak burada asıl dikkat edilmesi gereken, kariyer hattının tamamıdır. Bu alanda sürdürülebilir bir iyileşme için kariyer basamaklarının bütününde ve her kademede temsil çeşitliliğinin sağlanması gerekiyor” dedi. Türkiye’de kadınların kariyer yolunda ilerledikçe, sayıca azaldığını belirten Sibel Yücesan, “Firmalar bu meseleyi çok yönlü bir strateji ile ele almalı. Özellikle yeniden işe dönme kararı alan kadınların bu süreci en iyi şekilde yönetebilmeleri için eğitim ve diğer destek mekanizmalarının çalıştırılması lazım” dedi.

    Dinçer Güleyin: “Ücrette eşitlik kritik faktör”

    ‘Kadınlar İş Dünyasında Parladıkça Araştırması’na göre; liderlerin, yöneticilerin ve erkeklerin katılımının bu alandaki iyileşmeye net bir katkısının olacağının ortaya çıktığını belirten Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, “Ücret eşitliği bir diğer önemli faktör. Eşitliğin olduğu firmalarda kadının temsili artış gösteriyor. Bu alandaki en önemli gelişim alanlarından biri ise kadınların işten çıkış oranlarını nasıl aşağı çekebiliriz, bu soruya odaklanmak gerekiyor. Zira, Türkiye’de erkeklere kıyasladığımızda kadın işten ayrılma oranı üst yönetim dışında, kariyer hattının genelinde, her seviyede daha yüksek” dedi. Araştırmanın, aile veya çocuk bakımı gibi rolleri olan kadınlar için özellikle esnek çalışma programlarının desteklenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Dinçer Güleyin, “Bu programlar hem kadını hem erkeği destekliyor ve yaşam kalitelerinin artmasını sağlıyor. Biz, Mercer olarak, bu konuda PWN İstanbul ile özel bir proje geliştirdik. Bu araştırmanın sonuçları da, bu konudaki öngörümüzü destekler nitelikte” dedi. Mercer olarak hem Türkiye’de hem de dünyanın diğer ülkelerinde kadınları çok yakından takip ettiklerini söyleyen Güleyin şöyle devam etti: “Sadece istatistiki verileri saptamakla kalmıyor, bünyemizdeki danışmanlık yetenekleri sayesinde kadınların iş dünyasında daha fazla yer almaları, kariyerlerindeki gelişim imkanlarını çeşitlendirmeleri için de adeta pusula işlevi görüyoruz. Şimdi Türkiye’de PWN aracığıyla, bu konuya dikkat çekmiş olmaktan son derece memnunuz.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow