Aysel Gürel'in renkli yaşamı: Gönül Aysel Gürel kimdir?

Google, Aysel Gürel'in doğum tarihini unutmadı, Türkiye'de yaşayanlar için özel bir Doodle yaptı! Türkolog (Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu), tiyatro oyuncusu olan Gönül Aysel Gürel kimdir? Perukasını takan, delimtrak hareketleri olan; öğretmen olan, kültürlü, entelektüel olan Gürelin hayatıGönül Aysel Gürel, 7 Şubat 1928 tarihinde Denizlide dünyaya geldi. Babasını adı Ali Rıza Gürel, annesinin adı ebe Kamile Kezban Hanım. Babası savcı olduğundan dolayı birçok şehre taşınırlar. Aysel Gürel, 8 yaşında ailesiyle birlikte Çoruma taşınır. Çevresindeki komşuları Deli Aysel olarak çağırır. Gürelin duyguları çocuk yaştayken belirgin olmaya başlar. Babası Ali Rıza Bey, kızının canı sıkılmasın diye bir kuzu alır. Gürel yıllar sonra ilk şarkısını kuzusuna yazar. Şarkının adı Mido olur. Aysel Gürelin 3 kardeşi vardır; kendisi ailenin en küçüğüdür. En büyük kardeşi İhsan, ortanca kardeşi Ahsen. Çorumda yaşadıktan sonra Trabzona taşınırlar. Trabzon, Gürel için önemi bir yere sahiptir. Kendi tabiriyle kişiliğini bulduğu Trabzonda birçok anısı bulunmaktadır. Trabzonda 8 kere boğulma tehlikesi yaşayan Gürel, birçok arkadaşının boğulduğunu söylemiştir. Vurgun adlı şarkısı ise Trabzonda yaşadığı dönemleri anlattığını sonradan açıklamıştır. Küçük yaşlardan beri tiyatroya düşkün olan Gürel, Trabzon Halk Evinde tiyatro eğitimi almıştır. Tiyatroya düşkün olan Gürel zamanla Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Haşim, Faruk Nafiz Çamlıbel, Pablo Neruda gibi ünlü yazarlardan etkilenmiştir. Lise eğitimini tamamladıktan sonra edebiyata karşı sevgisinden ötürü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü kazanmıştır. Gazeteci Vedat Ebrem ile evlenen Aysel Gürelin iki kızı dünyaya geldi. Büyük olan kızının Kamile Suat Ebrem, bilinen adıyla Müjde Ar, küçük kızının adı ise Mehtap Ar. Dışarıda marjinal bir hayatı olan Gürel, evdeyken disiplinli ve sorumlulukları olan bir anne olmuştur. Müjde Ar, annesi Güreli şöyle anlatır: Herkes annemi pembe saçlı fotoğrafıyla bilir. Ben bunu anneme hastanedeyken sordum 'Yahu anne' dedim 'Nedir bu kostüm, bu peruk, gecelikle dolaşmalar?' 'Bunlar topluma lafımı dinletme kostümüm. Normal döpiyesli, entel gözlüklü, ensede topuzla laflarımı söyleseydim, bir sürü insan içinde kaynar giderdim. Bu şekilde topluma lafımı dinlettim. Şarkılarım insanlara ulaştı' dedi. O renkli kişiliği hayat kostümüydü. Gerçek annem bu siyah beyaz fotoğraflardaki. Bende annemin bu siyah beyaz fotoğrafları vardır. 24 filmde rol alan Aysel Gürel, oyunculuğuyla değil söz yazarıyla ününe ün katmıştır. En çok dinlenilen şarkıları ise Firuze, Ünzile, Yalnızca Sitem, 1945, Ne Kavgam Biti Ne Sevdam, Değer mi, Sır, Yolu Başı, Sarıl Bana, Zor Kadın, Aşk, Yanarım, Vur Yüreğim, Abone, Zorba Aşk, Dönmeyeceğim, Ayrıldık İşte, Son Dua, Gençlik Başımda Duman, Bilmem Hatırladın mı, Deli Balım, Yörük Yaylası, Arabesk. En çok bilinen Firuze şarkısını kızı Müjde Ara yazmıştır. Aysel Gürelin iki kitabı bulunmaktadır: Şiir şimdi, Senin İçin Sana Değil. Kendisini iki karakterle anlatır Gürel: Aysel Gürel var. Biri perukasını takar, makyajını yapıp delimtrak hareketlerle ilgi çeker ve lafı patlatır. Sabah kalktığında kapıyı çekip Amerikaya gidebilecek bir Aysel. Bağsız, özgür bir kadın. Diğeri de öğretmen kimliğinde, kültürlü; bunu çekinmeden söylüyorum çünkü kültür Türkiyede tamamen dibe vurdu. Alfabeyi okuyana, internetin başına oturup yazan çizene ne kültürlü diyorlar. Kültür sonsuza kadar okumaktan geçer. Maalesef bizim sektör bu konuda çok zayıf insanlarla dolu. Müzik, Türkiye'de geri kalmışlığın sembolü oldu. Televizyon kanalları da buna çanak tutuyor. Hani halk istiyor gibi klişeler var ya, güya onlara uyuluyor. Oysa yok böyle bir şey. Türkiye'de şarkının, müziğin yerini bacak ve kalça aldı. Bunlar kötü demiyorum, bunlar çok güzel, cici, eğlendirici kızlar. Şarkı söylediklerini zannediyorlar, bu da bir gayrettir, söyleye söyleye otuz sene sonra belki öğrenirler. Halkın hoşuna gidiyor deniliyor, onlara kaset yapılıyor. Diğer taraftan, çok değerli müzisyenler revaçta değil. Aysel Gürel, 17 Şubat 2018 tarihinde, 80 yaşında, İstanbulda vefat etti. Kabri Zincirlikuyu mezarlığında bulunmakta.